ABD'den Sincar ve Menbiç'le ilgili kritik açıklama
Mattis, "Kuzey Irak'ta sınırın hemen karşı tarafında yer alan Sincar'da PKK'nın Türkiye'ye yönelik tehdidi var. PKK'nın Sincar bölgesinden çekildiğini görmek istiyoruz. (Türkiye ile ABD arasındaki Menbiç görüşmeleri) Görüşmeler devam ediyor ve bunu çözeceğimiz konusunda iyimserim." dedi.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Sincar bölgesindeki PKK varlığının Türkiye'yi tehdit ettiğini ifade ederek "PKK'nın Sincar bölgesinden çekildiğini görmek istiyoruz." dedi.
Mattis, ABD Savunma Bakanlığındaki (Pentagon) basın ofisini ziyaret ederek başta Rus diplomatların sınır dışı edilmesi ve Türkiye ile devam eden görüşmeler olmak üzere birçok konuda gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Mattis, gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce Irak'ın kuzeyinde yer alan Sincar bölgesindeki PKK terör örgütünün varlığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Mattis konuya ilişkin, "Kuzey Irak'ta sınırın hemen karşı tarafında yer alan Sincar'da PKK'nın Türkiye'ye yönelik tehdidi var. Biliyorsunuz PKK, ABDtarafından bir terör örgütü olarak tanınıyor. Pek çok masum Türk'ü öldürdüler ve PKK'nın Sincar bölgesinden çekildiğini görmek istiyoruz." yorumunu yaptı.
Türkiye'nin PKK unsurlarına yönelik Sincar bölgesinde düzenleyeceği muhtemel bir operasyona ABD'nin destek olup olmayacağına ilişkin de Mattis, gelecekteki operasyonlar hakkında bilgi vermeyeceğini söyledi.
Türkiye ile görüşmeler konusunda iyimser
Türkiye'nin Afrin'de pozisyonlarını sağlamlaştırmaya devam ettiğini aktaran Mattis, Menbiç'e yönelik herhangi bir hareketlilik görmediklerini, burası konusunda Türkiye ile herhangi bir tıkanıklık olmaksızın görüşmelerin devam ettiğini ifade ederek, "Bunu çözeceğimiz konusunda iyimserim. Daha önce de zor zamanlarımız olmuştu." dedi.
Mattis, AA muhabirinin "Türkiye’nin Menbiç'te niyeti açık. Türkler Menbiç'e girmek ve YPG unsurlarının ilçeden çıkarılmasını istiyor. Buna karşın ABD'nin önerisi nedir? ABD ne teklif ediyor burada?" sorusuna, şu cevabı verdi:
"Türkiye bir NATO ortağıdır ve birbirimizin yanında durduk. Suriye'de özellikle bazı konularda ciddi anlaşmazlıklarımız oldu. Ancak bunlar görüşmelerimizin açıklığı ve sıklığını etkilemedi. Bunu da aşacağız. Daha önce de söylediğim gibi bunu basın üzerinden konuşmaktan ziyade (Türk yetkililerle) yüz yüze ve birebir konuşmayı tercih ederim. Bu konu Türkler için çok hassas. PKK teröristlerinin elinde ölen birçok masum insanları var. Orada (Suriye'de) yaptığımız şey DEAŞ'ı ortadan kaldırmaktır. Karmaşık bir savaş alanında tüm çatışan akımları hesaba katmak zorundayız."
Rus diplomatların sınır dışı edilmesi
Bakan Mattis, ABD'nin yanı sıra birçok Avrupa ülkesinin Rus diplomatları sınır dışı etmesine yönelik de Rusya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez Avrupa'da kimyasal bir silah kullandığını belirtti.
NATO'nun 7 Rus diplomatın akreditasyonunu iptal etmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mattis, "Sadece o diplomatları çıkarmadılar aynı zamanda Rusya'ya ayrılan o pozisyonları da iptal ettiler." dedi.
Mattis, NATO'nun Rusya ile birlikte çalışma konusunda bir mekanizma kurma çalışmaları yaptığını belirterek, "Rusya'nın tercihleri sayesinde bu artık bir çalışma konusu değil. Rusya, düşüncesiz faaliyetlere varacak derecede stratejik bir rakip olmayı seçti." ifadelerini kullandı.
Mattis, "Rusya’nın Avrupa ile ortak olma potansiyeli de var. Çünkü zenginlikleri Avrupa’ya bağlı ancak şunu da anlamamız gerekir Rusya NATO ülkeleri başka bir ilişki peşinde arayışında." değerlendirmesini yaptı.
Rusya'nın Deyrizor'daki askeri faaliyetleri
Bakan Mattis, aralarında Rusların da bulunduğu Suriye'de Esed rejimi yanlısı milislerin ve ABD öncülüğündeki koalisyon birliklerinin Deyrizor'da bulundukları bölgelerden çok az geriye çekildiğini söyledi.
Bu çekilmelerin ayrışma alanı bırakmak için yapıldığını söyleyen Mattis, Rus milislerin de bulunduğu rejim yanlısı grupların tekrar bölgede toplanmaya başladığını hatırlattı.
Mattis söz konusu çekilmelerin ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile Rus mevkidaşı Orgeneral Valery Gerasimov arasında geçen hafta yapılan telefon görüşmesinden sonra geldiğini ifade etti.
Esed rejimi yanlısı milisler daha önce Deyrizor'da ABD birliklerinin de olduğu SDG ismini kullanan PYD/PKK kampına saldırmıştı.
ABD ise buna karşı hava saldırısı düzenlemiş 100'den fazla rejim yanlısı milis öldürmüştü.