ABD'den Rusya'ya yaptırım tehdidi
ABD'nin yayınladığı ve yaptırım uygulanabilecek 114 Rus politikacı ve 96 iş adamının bulunduğu 'Kremlin Raporu' listesinde, Rusya Başbakanı Medvedev, Kremlin Sözcüsü Peskov ve Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da yer aldı.
ABD Hazine Bakanlığı, 2016'da ABD'deki başkanlık seçimlerine müdahale iddiasıyla ilişkili olarak "Kremlin Raporu" isimli bir liste yayınladı. Bakanlık, bunun bir yaptırım listesi olmadığını ancak yaptırım uygulanması olası isimlerin listede yer aldığını açıkladı.
CNN'in haberine göre ABD'nin listesinde, Devlet Başkanı Vladimir Putin'e en yakın isimler var. Listede, aralarında Rusya Başbakanı Dimitry Medvedev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov' ve Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov'un da bulunduğu 114 üst düzey siyasetçi yer aldı.
Listede ayrıca Rusya'nın en zengin isimlerinin de aralarında olduğu 96 iş adamı bulunuyor. Rusya devletine ait birçok şirketin CEO'su da yaptırım listesinde yer aldı.
ABD yönetiminden dün yapılan açıklamada, halihazırda Kırım'ın ilhakı sonrası yaptırım uygulanan Rus kurumlarıyla ilişkili şirket ve ülkelere yaptırım uygulanmayacağını bildirmişti.
Rusya'dan yanıt: Düşmanca bir tavır
Rusya Devlet Başkanı Putin listede yer almadığına "üzüldüğünü" belirterek, "Rusya’nın kendi iç meselelerine odaklanması gerekiyor" dedi.
Kremlin Sözcüsü Peskov ise, raporu eleştirerek, “Burada yer alan tüm şahıslar, Washington tarafından düşman olarak ilan edilmiştir” dedi.
Raporu derinlemesine inceleyeceklerini ifaden eden Peskov, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de rapora ilişkin yetkililerle bugün bir görüşme gerçekleştirecek” diye konuştu.
Raporun, Rusya’ya yönelik “düşmanca” davranışların ilki olmadığını ve durumun sakin şekilde ele alınması gerektiğini belirten Peskov, “Ancak bu belgeyi ve başlığını okursanız tüm bunların, 'Amerika'nın düşmanlarına karşı koymak’ için yapıldığını göreceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.
Rus muhalif aktivist ve "Yolsuzlukla Mücadele Fonu" kurucusu Aleksey Navalny ise ABD tarafından hazırlanan listenin "iyi bir liste" olduğunu savunarak, "Bu insanların uluslararası düzeyde resmi olarak sahtekar ve hırsız olarak tanınmasına sevindim" dedi.
