ABD'den kız öğrencileri aramak için destek
ABD, Nijerya'da kaçırılan kız öğrencilerin bulunması çabalarına 6 askeri danışman ve ABD Afrika Komutanlığı'ndan 15-20 kişilik ek bir grupla da destek verecek
WASHINGTON - ABD, Nijerya'da kaçırılan kız öğrencilerin bulunması çabalarına, ülkede mevcut bulunan 50-60 kişilik ekibinin yanı sıra 6 askeri danışman ve ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) 15-20 kişilik ek bir grupla destek verecek.
Nijerya'da silahlı kişilerin 16 Nisan'da Borno eyaletindeki Chibok köyündeki bir ortaokula baskın düzenleyerek 200'ün üzerinde kız öğrenciyi kaçırmasının ertesinde ABD, konuya ilişkin bu ülkeye yardım etmeye karar vermişti.
Bu kapsamda, ABD’den gönderilen 6 askeri danışman Nijerya’ya vardı.
Bunun yanı sıra ABD Savunma Bakanlığı’nın askeri ataşeliğinde görevli ve Nijerya ile yapılan güvenlik iş birliği kapsamında b ülkeye gönderilen 50-60 personel, bu ülkede mevcut bulunuyor. Ayrıca AFRICOM'dan 15-20 kişilik ek bir grup da Nijerya’ya gönderilecek. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf’e göre, sahada FBI yetkilileri de var.
Ülkeye yeni ulaşan 6 askeri danışman, daha önce Nijerya’ya gelen ABD görevlileri ile İngiltere’den gönderilen ekiplere katılacak.
Ekipler istihbarat ve danışmanlık desteği verecek
Ekipler, kızların bulunması, kurtarılması çabalarına ve ayrıca Boko Haram örgütünün kontrol altına alınmasına yardım etmeye yönelik stratejilere odaklanacak.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün, ekibin Nijerya’da yapacağı çalışmaları şöyle ifade etmişti:
“Ekibimiz, bu kızların ailelerine ve toplumlarına geri döndürülmesini sağlamak için Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan’ın hükümetiyle uyum içinde çalışacak. Aynı zamanda Boko Haram’a gözdağı vermek için mümkün olan her şeyi yapacak".
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney de ekibin, ABD'nin Abuja'daki Büyükelçiliğinin, istihbarat, soruşturma, rehine pazarlıkları, bilgi paylaşımı ve mağdurlara yardım gibi alanlarda uzmanlık sağlayabilecek askeri ve emniyet personelinden oluştuğunu ifade etmişti.
ABD, askeri operasyonda olmayacak
Ancak ABD yönetimi, operasyona Nijeryalıların öncülük edeceğine, kendilerinin ise istihbarat, danışmanlık ve diğer konularda katkıda bulunacağına işaret ediyor.
Harf, bu durumu "Altını çizmek lazım ki bu, Nijerya öncülügünde bir arama ve operasyon. Kızları bulmak Nijerya hükümetinin sorumluluğu. Ama bizim de yapabildiğimiz her noktada onlara yardım etmeye taahhüdümüz var" sözleriyle ifade etti.
Bu noktada, ABD Nijerya’ya muharip birlikler göndermeyi planlamıyor.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü John Kirby de ABD’nin böyle bir hazırlığı bulunmadığını bildirdi.
Marie Harf da "Sahada ABD askeri olmasından bahsetmiyoruz, danışmanlık, yardım ve bunun gibi kapasitelerden bahsediyoruz" ifadesini kullandı.
ABD’deki Müslümanlar da tepkili
Öte yandan, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ile Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi'nin de aralarında bulunduğu ABD’deki çok sayıda İslami sivil toplum kuruluşunun temsilcileri, Boko Haram militanları tarafından kaçırılan öğrencilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Boko Haram örgütünün, giriştiği eylemlere dini anlam yüklemelerini kınayan temsilciler, hiçbir dinin masum kız çocuklarının kaçırılmasına müsaade etmeyeceği vurguladı. ABD'li Müslümanlar ayrıca Boko Haram’ın yaptıklarının Müslümanlıkla yakından uzaktan alakası olmadığına dikkati çekti.
Finst Lady”den “Kızlarımızı geri getirin” twit’i
Öğrencilerin serbest bırakılması için küresel düzeyde yürütülen kampanyaya ABD Başkanı Obama’nın eşi Michelle Obama’dan da destek geldi. Obama, Beyaz Saray’da çektirdiği, elinde "Kızlarımızı geri getirin" yazısı bulunan fotoğrafını sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan paylaştı.
ABD'deki bazı medya kuruluşlarında ise eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve ekibinin, Boko Haram’ın ülkenin yabancı terör listesine alınmasının önüne geçtiği yönünde iddialar yer aldı.
Clinton ile ekibinin, 2011-2012 yıllarında Boko Haram'ın ABD'nin yabancı terör örgütü listesine dahil edilmesi yönünde istihbarat kurumlarından gelen talepleri dikkate almadığı öne sürüldü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise söz konusu iddialara şöyle yanıt verdi:
“Kurumun iç tartışmalarına girmeyeceğim ama Boko Haram’ın üç liderinin 2012 yılında, Clinton’ın bakanlığı döneminde teröristler listesine alındığını hatırlatırım. Bu, önemli bir adımdı. Terör örgütü olarak tanımlama kararında uzun bir süreç oluyor. Bunun yanında şunu hatırlatırım ki terör listesine alma, terörle mücadelede sadece araçlardan biri, terörle mücadele iş birliğinde birçok adımlar bulunuyor.”
İngiltere'den ekip
İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da, Nijerya'da kaçırılan kız öğrencilerin kurtarılmasına yardımcı olmak üzere Dışişleri, Savunma ve Uluslararası Kalkınma bakanlıklarında görevli uzmanlardan oluşan bir ekip görevlendirildiği, ekibin bu ülkedeki terör uzmanlarıyla birlikte çalışacağı belirtildi.
İngiliz uzmanların aynı zamanda Nijerya'da olası benzer saldırıların önlenmesi konusunda da katkı sağlayacağı ifade edildi.
Nijerya'nın Borno eyaletinde, Chibok'taki bir ortaokula 14 Nisan'da silahlı kişilerce baskın düzenlenmiş, baskında bazı kız öğrenciler kaçırılmış, olayı Boko Haram örgütü üstlenmişti.
Uluslararası Af Örgütü tarafından, Boko Haram militanlarının kız öğrencileri kaçırma planı konusunda uyarıda bulunulduğu ancak Nijeryalı yetkililerin harekete geçme konusunda yetersiz kaldığı iddia edilmişti.
ABD Kongresi’nde Boko Haram’ı kınayan tasarı
ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi, Nijerya’da kız ögrencileri kaçıran Boko Haram terör örgütünü kınayan bir tasarı kabul etti.
Kongre üyesi Frederica Wilson tarafından sunulan ve komitenin başkanı Ed Royce’un ana sponsor olduğu 573 nolu tasarıya, terör örgütü El Kaide ile bağlantılı olduğu belirtilen Boko Haram’ın kız öğrencileri kaçırması kınandı.
Komiteden geçen tasarıya, oylamadan önce, ABD ile Nijerya arasında daha güçlü güvenlik işbirliği yapılmasını teşvik eden ifadeler de eklendi.
Tasarıda, ABD’nin kız öğrencilerin bulunması ve Boko Haram örgütü ile mücadele etmek için Nijerya’ya istihbarat, danışmanlık gibi doğrudan sahadan güvenlik yardımları yapması destekleniyor.
Tasarı, oylamaya sunulmak üzere Temsilciler Meclisi genel kuruluna gönderildi.
"Destekler, ancak Nijeryalıların bunları uygulaması halinde yardımcı olabilir"
Komite Başkanı Royce, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Nijerya güvenlik güçlerinin öğrencilerin bulunması noktasında Boko Haram ile mücadelede zorlandığının açık olduğunu belirterek, “ABD’nin, sahada doğrudan istihbarat ve danışmanlık gibi güvenlik destekleri bu kız çocuklarının kurtarılması ve terörist tehditlerle mücadelede büyük fark yaratabilir” ifadesini kullandı.
Ancak bu desteklerin, “ancak Nijeryalıların bunları uygulaması halinde yardımcı olabileceğini” ifade eden Royce, şunları kaydetti:
“Nijeryalıların tarihsel olarak dış yardım kabul etmeye isteksiz olduğu biliniyor. Şimdi bunun değişmekte olduğunu görüyoruz. Bu kız çocuklarını kurtarmak ve Boko Haram tehdidini kısa zamanda yok etmek için mümkün olan en fazla yardımı kabul etmesi noktasında Nijerya hükümetini zorlamalıyız. Bu tasarı da bu noktadaki çabaların bir parçasıdır”.
BMGK'dan çağrı
Öte yandan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de (BMGK) 200'den fazla kız öğrencinin kaçırılması en şiddetli biçimde kınanarak, "BMGK, kaçırılan kızların derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını istemekte ve Boko Haram lideri tarafından yapıldığı belirtilen kızların köle olarak satılması tehdidi nedeniyle derin endişe duymaktadır" ifadeleri kullanıldı.
BMGK açıklamasında, kızların kaçırılması olayının yakın bir şekilde izleneceği ve Boko Haram'a karşı gerekli önlemlerin alınmasının planlandığı kaydedildi.