ABD ekonomisi parıltısını yitiriyor
Yükselen ‘Euro Bölgesi’nin geleceği Çin ve ABD’den daha parlak olacak
HİLAL SARI
DIŞ HABERLER - Ekonomide dengeler değişiyor. Uzmanlar ABD ekonomisinin küresel ekonominin parlak noktası olmayı bıraktığını, bu hafta Uluslararası Para Fonu (IMF) – Dünya Bankası Bahar Toplantıları’nın ardından Washington’da gerçekleşecek G20 ülkeleri maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısında bunun daha da vurgulanacağı belirtildi. Yükselen Euro Bölgesi ise yatırımcılar için Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'ne nispeten en parlak nokta olmaya devam edecek.
Ayrıca bu hafta açıklanacak önemli şirket finansal sonuçlarının da bu öngörüyü desteklemesi bekleniyor. Thomson Reuters’ın yapmış olduğu bir ankete göre yatırımcılar S&P 500 şirketlerinin ilk üç aylık karlarının geçtiğimiz yıla göre yüzde 2.9 düşüş yaşamış olmasını öngörüyor. Euro Bolgesi’nde ise düşük büyüme ve yüksek işsizliğe rağmen ekonomik görünümuzmanlarca çok daha umutlu olarak yorumlanıyor.
Stratfor: Tüm dünya ABD’de yavaşlama işaretlerini izliyor
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin parasal genişleme politikaları, geçtiğimiz cuma günü açıklanan enflasyon rakamlarının da gösterdiği üzere, enflasyonu stabilize etmekte başarılı oluyor. Ayrıca Avrupa’da kredilerin de arttığı belirtiliyor. Küresel ekonomik ve politik istihbarat sağlayan Stratfor’un geçtiğimiz hafta yayınlanan bir araştırmasında da dünyanın ABD’de yavaşlamaya dair verileri izlediği belirtilmişti. Stratfor’un makalesinde New- York Fed Başkanı Bilil Dudley’nin ekonominin ilk çeyrekte beklenenin altında sadece yüzde 1 oranında büyüyeceğini söylemesi alıntı yapılarak, ABD ekonomisini zorlayan güçsüz doların sadece ihracatçı şirketleri değil genel görünümü de etkilediği analiz edildi. Zayıf istihdam verilerinin ise özellikle güçlü dolarla ihracat yapmak zorunda olan ülkeleri olumsuz etkileyeceği belirtildi.
ING Bank ekonomisti Carsten Brzeski “2014’ün tam tersi bir tablo görüyoruz. Şimdi ABD ve Çin’e dair şüpheler, Euro Bölgesi’ne dair şüphelerden çok daha fazla” diye konuştu. Uzmanlara göre ECB’nin aylık 60 milyar dolarlık tahvil alım programı Yunanistan’ın borç müzakerelerinin hassaslaştırdığı ekonomiyi çizgide tutuyor. Yunanistan’ın hafta ortasına kadar reform paketini geliştirmesi gerekiyor ve konunun zirvenin de gündeminde olacağı belirtiliyor. Öte yandan Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkma ihtimalinin ABD ekonomisinin bile parıltısını yitirmeye başladığı küresel ekonomik görünümü daha da kırılganlaştıracak.
Fed’in hamlesini ekim hatta aralık ayına itebilir
Yarın açıklanacak ABD perakende satış verileri ekonominin merkez bankası para politikalarına olan tepkileri dışındaki reel göstergelerinden biri olarak yakından izleniyor olacak. Ekonomistler küçük bir artış bekliyor olsa da, tüketicilerin düşen petrol fiyatları sebebiyle artmış olan tasarrufl arını dikkatli harcadığına dikkat çekiliyor. Ekonominin nabzı sayılan tüketici enflasyonunun petrol fiyatlarıyla birlikte düştüğü belirtiliyor. Analistler yarın açıklanacak perakende verilerinde bir ay öncesinde göre yüzde 0.1’lik cılız bir artış bekliyor. Bu cılız veriler ise Fed'in faizleri en erken ekim veya aralıkta artıracağı ihtimalini kuvvetlendiriyor.
ABD ekonomisini dev şirketlerin finansal sonuçları ele verecek
Uzmanlar bu hafta ABD ekonomisinin dev şirketlerinin reel ekonomi hakkında önemli bilgiler vereceğini öngörüyor. New York’taki ConvergEx Group şef stratejisti Nicholas Colas “Piyasalar sonunda Fed’i izlemeyi bırakıp, temel pirensiplere odaklanacak” diyerek ABD ekonomisinin yatırımcıların olumsuz tahminlerini geçip geçmeyeceği konusunda izleneceğini vurguladı. Colas, dev şirketlerin ilk üç ay sonuçlarının genel yatırımcı güvenini ve yılın geri kalan kısmını önemli ölçüde izleyeceğini belirtti. Yatırımcıların beklentileri ise Thomson Reuters verilerine göre şu şekilde: Enerji şirketlerinin karlarında petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle ciddi bir düşüş gerçekleşecek. Uzmanlar sektörün kazançlarının ilk çeyrekte yüzde 64.3’lük bir düşüş görebileceğini belirtiliyor. Ayrıca uluslararası faliyet gösteren şirketlerin kazançlarının yükselen dolar nedeniyle kur farkından zarar göreceği öngörülüyor. Bankacılık karlarında ise yüzde 10.8’lik bir artış bekleniyor.
Dolar da küresel cazibesini yitirecek
University of Maryland Robert H. Smith Business School öğretim üyesi Prof. Peter Morici, Çin’deki ekonomik gelişimle beraber yuanın ticarette çok daha etkili olacağını belirterek, bu nedenle söz konusu para biriminin uzun vadede uluslararası ticarette daha fazla kullanılacağını söyledi. Uluslararası rezerv para birimi olma özelliği taşıyan dolar, küresel ticaretteki kullanımıyla da öne çıkarken, son dönemde diğer para birimleri karşısında yükselişi ticaretteki kullanımının azalacağına ilişkin beklentileri de gündeme getirdi. Uzmanlar, her ne kadar doların uluslararası ticarette diğer para birimlerine karşı üstün olduğunu ve bu durumun kısa vadede değişmeyeceğini söylese de yükselen bir güç olarak Çin’in yerel para biriminin, uzun vadede dolara rakip olacağını dile getiriyor.