7 Ekim'in yıl dönümünde neler oluyor? Beyrut’ta gece boyu patlama sesleri duyuldu

İsrail, Beyrut’un güneyindeki Hizbullah’a ait silah depolarını hedef alan hava saldırıları düzenledi. Patlamalar, kentin birçok noktasından görüldü ve büyük yıkıma yol açtı. Öte yandan, güney Lübnan’dan fırlatılan roketlerin İsrail’in hava savunma sistemlerini aşarak Haifa’ya ulaşması ve birçok kişinin yaralanması İsrail’de güvenlik endişelerini artırdı. İran ise, İsrail’in misilleme tehditlerinin ardından hava trafiğini yeniden açtı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Beyrut'un güney semtleri gece boyunca şiddetli patlamalarla sarsıldı. İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarında, Hizbullah’a ait olduğu belirtilen silah depoları hedef alındı. İsrail ordusu, patlamaların büyük bir kısmının, vurulan depolardaki mühimmat ve silahların infilak etmesiyle meydana geldiğini açıkladı. BBC'nin haberine göre; İsrail uçakları tarafından vurulan bölgede, ikincil patlamaların da yaşandığı belirtilirken, Beyrut’un birçok noktasında büyük hasar meydana geldiği bildirildi.

İsrail ordusunun açıklamasında, Beyrut’un güney semtlerinde yoğun olarak bulunan Hizbullah’a ait silah ve mühimmat depolarının hedef alındığı ifade edildi. İsrail, operasyonun amacının, Lübnan topraklarından İsrail’e yönelik saldırıları önlemek olduğunu savundu.

Haifa’ya roket saldırısı: İsrail’in hava savunma sistemi delindi

Bu arada, İsrail’in kuzeyindeki Haifa kenti de roket saldırılarının hedefi oldu. Güney Lübnan’dan fırlatılan beş roket, İsrail’in hava savunma sistemlerini aşarak Haifa Limanı’na isabet etti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), roketlerin nasıl olup da hava savunma sistemlerinden kaçtığını araştırdıklarını açıkladı. Patlamalar sonucu birçok kişi yaralanırken, liman bölgesinde maddi hasar meydana geldi.

Roketlerin, Haifa gibi daha iç kesimlerdeki yerleşim yerlerine ulaşabilmesi, İsrail’de güvenlik endişelerini artırdı. İsrail ordusu, roket saldırılarının ardından Lübnan sınırına yakın bölgelerde askeri önlemlerini artırdı.

İran’da hava trafiği yeniden başladı

Geçtiğimiz hafta Tahran’dan İsrail’e yönelik gerçekleştirilen füze saldırısının ardından İran, hava trafiğini geçici olarak durdurmuştu. Ancak İran devlet medyasının son haberine göre, havaalanlarındaki seferler yeniden başladı. İran yetkilileri, İsrail’in misilleme tehdidi üzerine alınan bu önlemin, durumun kontrol altına alınmasının ardından kaldırıldığını duyurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İran’ın füze saldırısına yönelik güçlü bir yanıt vereceklerini belirtmişti. Netanyahu, “İsrail’e yönelik her türlü saldırının bedelini ağır ödeteceğiz” ifadelerini kullanmış ve İran’a karşı olası bir geniş çaplı operasyonun sinyallerini vermişti.

7 Ekim’in yıl dönümü: Ortadoğu’daki gerginlik tırmanıyor

Bu gelişmeler, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği ve 1.200 İsraillinin hayatını kaybetmesine yol açan saldırının birinci yıl dönümünde yaşandı. Geçtiğimiz yıl Hamas’ın Gazze’den İsrail’e düzenlediği saldırılar, bölgede büyük bir çatışmayı tetiklemişti. Bu süreçte 251 İsrailli rehin alınmış ve İsrail’in misilleme saldırılarıyla Gazze’deki can kaybı sayısı 42 bine yaklaşmıştı.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırılarının ardından Gazze’deki hedeflere yönelik yoğun operasyonlar düzenlemiş, Hamas’ın birçok üst düzey komutanı ve askeri altyapısı hedef alınmıştı. Ancak çatışmalar durulmamış ve gerilim, bu kez Lübnan ve İran hattına taşınmıştı.

Bölgedeki durum kırılgan

Ortadoğu’daki bu son gelişmeler, bölgedeki durumun ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. İsrail, kuzey sınırında Hizbullah ile yaşanan gerilimi tırmandırırken, İran ile doğrudan bir çatışma riskinin de arttığına dair sinyaller veriyor. Lübnan’daki Hizbullah güçleri, İsrail’in Lübnan’a yönelik geniş çaplı operasyonlarına karşılık vermeye devam ederken, İran’ın da bu çatışmalara dahil olma olasılığı endişe yaratıyor.

Önümüzdeki günlerde İsrail’in Lübnan’daki operasyonlarının yoğunlaşması beklenirken, Hizbullah’ın saldırılarını artırması durumunda bölgede daha geniş çaplı bir çatışma yaşanabileceği öngörülüyor. Uluslararası toplum, tarafları itidalli olmaya ve doğrudan bir savaşın önlenmesi için adımlar atmaya çağırıyor. Ancak sahadaki gelişmeler, gerilimin kısa sürede sona ermeyeceğine işaret ediyor.