46. Münih Güvenlik Konferansı bitti
Karzai, "Afgan halkının acılarını dindirmek için en önemli müttefikimiz olan ABD'nin liderlik rolü üstlenmesini istiyoruz" dedi
MÜNİH - Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen 46. Münih Güvenlik Konferansı, Afganistan konulu panelle sona erdi.
Panel öncesinde konuşan Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, ülkesindeki uluslararası çabalar için teşekkür ederek, "Afgan halkının acılarını dindirmek için en önemli müttefikimiz olan ABD'nin liderlik rolü üstlenmesini istiyoruz. Türkiye, Hindistan ve Pakistan'ın çabaları da çok önemli" dedi.
Ülkesindeki barışma sürecinin çok önemli olduğunu, barış ve istikrarın sağlanabilmesi için silahlı çatışmalara karışmayan ve kendi ideolojilerine karşı olmayan ılımlı Taliban yöneticileri ve diğer grupların temsilcileriyle uzlaşmaları gerektiğini belirten Karzai, bunun için de komşu ve çevredeki ülkelerle ilişkileri ve işbirliğini geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.
Afganistan'da geçen 8 yılda büyük başarılar sağlandığını, zaman zaman da zorlukların ve başarısızlıkların yaşandığını kaydeden Karzai, gelecek 5 yılda güvenliğin çok önemli rol oynayacağını, Afgan halkının ve sınırların güvenliği için güvenlik güçlerinin eğitilmesinin şart olduğunu, 2012 yılına kadar bunu sağlayarak müttefik ülkelere daha fazla yük olmak istemediklerini söyledi.
Karzai, gelecek 5 yılda güvenlik açısından kendi ayakları üzerinde durmayı hedeflediklerini belirterek, Amerikalı komutan McChrystal yönetiminde, Afgan halkı arasındaki sivil kayıpların sayısının da azaldığını, ancak gelecekte hiçbir sivil kaybın olmasını istemediklerini ifade etti.
Afgan halkının artık askeri operasyonların kendi köylerinde yapılmasını istemediğini ve bir an önce bir hukuk düzeninin oluşturulmasını arzuladığını kaydeden Karzai, uluslararası kuruluşların Afgan hükümetine rakip olmaması, aksine hükümeti desteklemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Karzai'nin konuşmasının ardından düzenlenen panelde konuşan Afganistan Dışişleri Bakanı Rengin Dadfar Spanta, ülkesinin daha iyi hale gelmesi ve gelişmesi için çaba harcarken hayatını kaybeden tüm yabancıları saygıyla andıklarını belirterek, Afganistan ile ilgili olarak "stratejik açıdan sabır gösterilmesi gerektiğini" söyledi.
Afganistan'da zorlukların başlamasından sonra sıkça "bardağın boş kısmının görülmeye başlandığını" ifade eden Spanta, geçen yıllarda ülkesinde büyük başarıların sağlandığını, milyonlarca çocuğun okula gittiğini ve mecliste de kadınların sayısının büyük ölçüde artırıldığını kaydetti.
Ülkesinin her yanında durumun aynı olmadığına dikkat çeken Spanta, ülkesindeki sosyal ve ekonomik gelişmenin ancak sabırla sağlanabileceğini söyledi.
Afganistan ve Pakistan'daki özellikle genç ve işsiz insanlar için bir perspektif sağlanması gerektiğini belirten Spanta, bölgede dini eğitim verilen yaklaşık 22 bin okul olduğunu, ancak bunların çoğunda teröristlerin yetiştirildiğini ifade etti.
Khan: Türkiye'deki üçlü görüşme çok olumlu geçti
Panele katılan Pakistan'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Nawabzada Malik Amad Khan, terörizme karşı mücadelede birçok şeyin Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkilere bağlı olduğunu belirterek, bunun bir güven ortamı yaratılması açısından önemli olduğunu ve Türkiye'de yaptıkları üçlü görüşmenin de çok olumlu geçtiğini söyledi.
Uyuşturucu ticaretinin ve üretiminin önlenmesinin önemine de işaret eden Amad Khan, buradan elde edilen paraların bir şekilde teröristlerin eline geçtiğini, bunun önlenmesi için Afganistan-Pakistan sınırında 821 gözlem noktasının bulunduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti.
Pakistan'da yaklaşık 3 milyon mültecinin de bulunduğunu ve bu insanların ülkelerine dönebilmeleri için Afganistan'daki ekonomik durumun düzeltilmesi gerektiğini de belirten Amad Khan, Pakistan'ın 300 milyon dolar yardımda bulunduğunu ve Afganistan'ı desteklemeye devam edeceğini kaydetti.
Afganistan ile sınır konusunda anlaşmazlık bulunmadığını, ancak sınır bölgesinin kontrolünün çok zor olduğunu ifade eden Amad Khan, Afganistan'ın yardımına ihtiyaç duyduklarını, ancak bunun kısa vadede gerçekleşebileceğini düşünmediğini, ülkesinin El Kaide'ye karşı kararlı bir şekilde mücadele etmeyi sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Birleşik Krallık Savunma Bakanı Bob Ainsworth de 2010 yılının Afganistan konusunda karar yılı olacağını belirterek, Afganistan'da kayıpların da olacağını, ancak bu kez öncelikleri doğru belirlediklerini söyledi.
Afgan hükümetine rüşvete karşı mücadele konusunda güvendiklerini de ifade eden Ainsworth, güvenlik güçlerinin eğitimi konusunda da daha fazla şeylerin yapılabileceğini, önemli bir eksikliğin de iletişim olduğunu kaydetti.
Afganistan'daki çabalarında kararlı olmaları gerektiğini, aksi takdirde Afgan halkının güvenini yitireceklerini belirten Ainsworth, zamanı geldiğinde Afganistan'dan çekileceklerini, ancak bu konuda şimdiden bir tarih veremeyeceklerini söyledi.
El Kaide'nin etkisinin sürdüğünü, ancak imkanlarının büyük ölçüde kısıtlandığını ifade eden Ainsworth, bu konuda Afganistan ve Pakistan'ın çabalarının da küçümsenmemesi gerektiğini kaydetti.
ABD'nin Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi Richard Holbrooke, Afganistan'da çok sayıda kayıp olduğuna işaret ederek, bu ülkedeki asker sayısının artırılacağını ve gelecekte daha fazla ilerleme sağlanacağına inandığını belirtti.
Taliban'ın operasyonlarla parçalanması gerektiğini, Afganistan'daki asker ve polis eğitiminin de başarılı, ancak yetersiz olduğunu ifade eden Holbrooke, Afganistan'da hala okuma yazma oranının da çok düşük olduğuna dikkat çekti.
Uyuşturucu üretiminin durdurulması için çok fazla para da harcadıklarını kaydeden Holbrooke, Afganistan'da genel olarak bir gelişme sağlanabilmesi için askeri operasyonların da başarılı olması gerektiğini kaydetti.
ABD'nin hiçbir zaman Taliban ile doğrudan görüşmeler yapmadığını da belirten Holbrooke, Afganistan'da uzlaşmak isteyen herkesin El Kaide'den kesin olarak uzaklaşmış olması ve kadın haklarına da saygı duyması gerektiğini sözlerine ekledi.
ABD Başkanı Barack Obama'ya karşı başkanlık seçimlerinde mücadele eden Amerikalı senatör John McCain de teröristlerin sadece fakir kesimlerden gelen insanlar olmadığına dikkat çekerek, Afganistan sürecinin başarılı, ancak uzun olacağını, önemli gelişmelerin sağlanabilmesi için öncelikli olarak rüşvete karşı mücadelede önemli ilerlemelerin sağlanması gerektiğini söyledi.