1 trilyon dolarlık ‘Gözyaşı Kapısı’ krizi
Yemen’deki İran destekli Husiler, Hamas’a destek için uluslararası gemileri hedef alınca, dünyaca ünlü konteyner taşımacılık şirketleri, “Gözyaşı Kapısı” denilen Babu’l Mendeb Boğazı’ndan geçişleri durdurdu.
Emre ERGÜL
Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yönelik saldırıları artarken, dünyanın önde gelen küresel nakliye firmalarının rotalarını yeniden çizmek zorunda kalması küresel deniz ticaretini sekteye uğrattı. Kızıldeniz, petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz sevkiyatının yanısıra tüketim malları için de dünyanın en önemli rotalarından biri. Güneyinde “Gözyaşı Kapısı” olarak da bilinen Babu’l Mendeb Boğazı ve kuzeyde Süveyş Kanalı bulunuyor.
Husiler, Hamas’a destek için kasım ayından bu yana İsrail kargolarını taşıdıklarını düşündükleri Babu’l Mendeb Boğazı’ndaki gemileri hedef alıyor. Kızıldeniz seferlerini durduran küresel taşımacılık şirketlerine son olarak petrol devi BP eklenince, petrol fiyatları pazartesi günü yüzde 1 arttı. Ancak salı günü gösterge Brent ham petrolünün varil başına 78 dolar civarında işlem görmesi nedeniyle pek değişmedi. İngiliz basını, “Petrol fiyatlarındaki artış, fiyat artışlarının hızını ölçen daha yüksek enflasyona yol açabilir” uyarısında bulundu. Kızıldeniz’in alternatifi Ümit Burnu’nu dolaşmak…
Bu da yaklaşık 10 günlük 6 bin 500 kilometrelik ekstra yol demek… Masrafların artması da tüm emtia ürünlerinin fiyatlarının artacağı anlamına geliyor. Denizcilik gazetesi Lloyd’s List’in genel yayın yönetmeni Richard Meade, Kızıldeniz’in önemini şöyle anlattı: “Bu, küresel tedarik zinciri üzerinde ciddi etkileri olabilecek çok daha dengeli bir pazar. Rota değişimi, petrolden daha fazlasını etkileyecektir. Küresel ticaretin yüzde 12’sinin Kızıldeniz üzerinden gerçekleştiğinden bahsediyorsunuz, bu yıllık yaklaşık 1 trilyon dolar değerinde mal demektir. Ana konteyner taşıyıcılarının çoğunu gördük. Neredeyse tamamen yeniden rota oluşturmaya başladılar.”
"Limanlarda tıkanıklık ve gecikmeler yaşanacaktır"
BBC’ye konuşan İhracat ve Uluslararası Ticaret Enstitüsü Genel Müdürü Marco Forgiona da güzergah değişikliğinin nakliye için yakıt ve sigorta masraflarını artıracağını söyledi: “Gemiler yanlış yerde olacak. Konteynerlerin yanlış yerde olduğu sorunuyla karşılaşacağız. Yanlış yerde olmak demek, limanlarda tıkanıklık ve daha fazla gecikme riski demek.” Campbell Üniversitesi’nden denizcilik tarihçisi Sal Mercogliano ise Husilerin gemi vurma yönetime dikkat çekti: “Balistik füzeler gerçekten en zorlu olanı.
Gemilerin bu tür silahlarla vurulduğunu ilk kez görüyoruz. Bu, düşürülmesi çok zor bir füze türü. Ve çok az gemi bunu yapabilecek kapasiteye sahip. Ve eğer gemilerin karşı karşıya olduğu tehdit buysa, pek çok denizcilik şirketi bu yola gitmemeye karar verebilir.” Kızıldeniz ticaretinin alt üst olması riskine karşı ABD dün devreye girdi ve çok uluslu bir misyon kurulduğunu duyurdu. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, yaptığı yazılı açıklamada, Kızıldeniz’de artan Husi saldırılarının serbest ticaret akışını tehdit ettiğini, masum denizcileri tehlikeye attığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti.
Bu konunun çözümü için uluslararası bir talep olduğuna işaret eden Austin, “Bu nedenle bugün Operation Prosperity Guardian’ı (Refah Muhafızı Operasyonu) kurduğumuzu duyuruyorum. Bu, Ortak Deniz Kuvvetleri ve 153. Görev Gücü’nün çatısı altında Kızıldeniz’deki güvenliğe odaklanan önemli bir çok uluslu güvenlik girişimidir” ifadesini kullandı. Misyonda ABD’nin yanı sıra İngiltere, Bahreyn, Kanada, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Şeyseller ve İspanya yer alıyor.
UTİKAD: Navlun bedelleri artar, bölge etkilenir
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, saldırıların ihracat navlun bedellerini yükseltebileceğini söyledi: "Süveyş Kanalı’nın ticari gemilerce tercih edilmemesinin devam etmesi durumunda Türkiye’yi çevreleyen taşımacılık koridorları etkilenecek. Kısa vadede Doğu Akdeniz’deki limanlarda ve ülkemizin Akdeniz’deki limanlarında konteyner stokunun azalacak, boş ekipman azalacak ve ihracat navlunları yükselecek. İthalatta da benzer bir durum yaşanacaktır.
6 Şubat depremler sonrasında İskenderun Limanı tam kapasiteyle çalıştı, Mersin Limanı’nda ciddi bir yoğunluk vardı ve bu devam ediyor. Ülkemizden Arap Yarımadası’na yönelik karayolu başta olmak üzere alternatif taşımacılık talepleri artış gösterecek. Ülkemizin etrafındaki çatışmalar sebebiyle lojistik akışlardaki aksamalara rağmen Türk lojistik sektörü çevikliğiyle ihracatımızın devamlılığı için elinden geleni yapıyor. Sektörümüz aynı çevikliği bu süreçte de gösterecektir.”
"Yolculuk süresi 14 güne kadar artabilir”
Uluslararası Deniz Ticaret Odası Çevre ve Ticaretten Sorumlu Kıdemli Yönetici John Stawpert: “Bir dizi şirketin Ümit Burnu'nu dolanarak yeniden rota belirleme kararı, ticareti etkileyecek ve emtia fiyatlarını bir dereceye kadar artıracak, çünkü yeniden rota belirleme Süveyş geçişiyle karşılaştırıldığında yolculuk süresini 14 güne kadar artırabilir ve bu da ekstra maliyetleri beraberinde getirir. Masum denizcilere yönelik saldırıların dünya ticareti üzerinde yaratabileceği etki göz önüne alındığında, daha fazla ülke dünya ticaretini korumak için bölgede konuşlanacaktır ve bunun artık küresel bir ticaret ve güvenlik tehdidi haline gelmesi nedeniyle diplomatik baskının uygulanacağını umuyoruz.”
“Önemli tedarik zinciri zorluğu yaşanabilir"
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Adnan Mazarei: “Gazze Savaşı, özellikle Lübnan ve İran'ı kapsayacak şekilde tırmanırsa, aksamaların küresel tedarik zincirleri üzerinde ciddi etkileri olabilir ve önemli miktarda ticaretin rotasının Ümit Burnu çevresinden yeniden belirlenmesi gerekebilir. Çatışmaların tırmanması halinde bu bir krize dönüşebilir. Avrupa ve ABD’de enflasyon düştü, piyasalarda büyük merkez bankalarının faiz indirimine gideceği yönünde bir beklenti var. Çatışma yayılırsa, Süveyş üzerinden LNG ve petrol trafiği durur veya azalırsa bazı baskılar olacaktır. Ama bunların merkez bankalarının kararlarını etkileyecek kadar ciddi olacağından emin değilim."
“1 milyon dolarlık ekstra yakıt maliyeti’’
Navlun piyasası analiz firması Xeneta Başanalisti Peter Sand: “Küresel tedarik zincirlerinin önemli bir arterinde yarı yarıya azalma var. Pek çok nakliye firması geçişlerini askıya aldı ve bazı hizmetlerinin rotalarını Ümit Burnu’nu dolaşacak şekilde yeniden belirledi. Bu, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu üzerinden giden her gemi için 1 milyon dolarlık ekstra yakıt maliyetine neden olan bir rota değişikliği… Fiyatlar, FEU (40 feet’lik konteyner) başına 14 bin dolara çıktığı ‘COVID yılları’ gibi bir durum geliştirerek kontrolden çıkar mı? Hayır. Fiyatlar en çok etkilenen ticaret yollarında mevcut seviyesinin 2 katına çıkarabilir, ancak bunun, oranları FEU başına 4 bin dolara getirebilir."
Bir süper tankerin günlük maliyeti en az 20 bin $ arttı
Londra sigorta piyasası, Güney Kızıldeniz’i (Babu'l Mendeb Boğazı) yüksek riskli alanlar arasına aldı. Gemilerin buradan geçerken sigorta şirketlerini bilgilendirmeleri ve 7 günlük teminat süresi için ek prim ödemeleri gerekiyor. Savaş riski primleri geçen haftaki yüzde 0.07 seviyesinden bu hafta gemi değerinin yüzde 0.1-0.15 ila yüzde 0.2’sine yükseldi. Marine Link sitesi, “Maksimum 2 milyon varil ham petrol taşıyabilen süper tankerlerin ortalama günlük oranları, geçen ay günde 40 bin dolardan 60 bin doların üzerine çıktı” diye hesap yaptı.
Kriz ilk olarak kasım ortasında patlak verdi
19 KASIM: Husiler, Kızıldeniz’in güneyinde İngiltere’ye ait ve Japonya tarafından işletilen bir kargo gemisine el koydu.
3 ARALIK:Husiler, Babu’l Mendeb Boğazı’nda “Unity Explorer” ve “Number Nine” adlı iki İsrail gemisine, insansız hava aracı (İHA) ve deniz füzesiyle hedef aldı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Kızıldeniz’in güneyindeki uluslararası kara sularda 3 ticari gemiye 4 saldırı düzenlendiğini belirtti.
9 ARALIK: Husiler, İsrail’e giden bütün gemileri hedef alacaklarını belirterek tüm uluslararası nakliye şirketlerini İsrail limanlarıyla iş yapmamaları konusunda uyardı.
12 ARALIK: Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, petrol taşıyan ve İsrail’e giden bir Norveç gemisinin deniz füzesiyle vurulduğunu açıkladı.
15 ARALIK: Husiler, “dur” ihtarını dikkate almayan İsrail’e giden iki konteyner gemisini hedef aldıklarını duyurdu.
15 ARALIK: Danimarka merkezli, dünyanın en büyük ikinci konteyner deniz nakliye şirketlerinden Maersk, Yemen’deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz’de İsrail bağlantılı gemileri hedef alması üzerine buradan yapılan tüm seferlerini askıya aldı.
16 ARALIK: CENTCOM, Kızıldeniz’de Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelerden fırlatılan 14 İHA’yı vurarak düşürdüğünü bildirdi.
İşte Kızıldeniz seferlerini durduran şirketler:
-BP: Petrol devi, geçişlerini 18 Aralık’ta durdurdu.
-CMA CGM: Fransız denizcilik grubu, 16 Aralık’ta açıklamayı yaptı.
-EQUINOR: Norveçli petrol ve gaz şirketi, 18 Aralık’ta rota değişikliğini açıkladı.
-EURONAV: Belçikalı petrol tankeri şirketi, 18 Aralık’ta Kızıldeniz bölgesinden uzak duracağını söyledi.
-Evergreen: Tayvanlı nakliye şirketi, 18 Aralık’ta rota değişikliğini açıkladı.
-Frontline: Norveç merkezli petrol tankeri grubu, 18 Aralık’ta “Kızıldeniz geçişi artık yok” dedi.
-HAPAG-LLOYD: Dünyanın üçüncü büyük taşımacılık şirketi, 18 Aralık’ta açıkladı.
- HMM: Güney Koreli konteyner nakliyecisi de 15 Aralık’ta “Dur” dedi.
-MAERSK: Danimarkalı şirket, 15 Aralık’ta "Kızıldeniz’den çıktık" dedi.
-MSC: Dünyanın en büyük konteyner şirketi, gemilerini 16 Aralık’ta Ümit Burnu’na yönlendirdi.
- OOCL: Hong Kong merkezli şirket, İsrail kargosu taşımayacaklarını açıkladı.
-Yang Ming Marine Transport: Tayvanlı şirket, 18 Aralık’ta Kızıldeniz'den çıktı.
Deniz yoluyla taşınan petrolün %10’u Babu’l Mendeb'den geçiyor
Arap Yarımadası ile Afrika arasında yer alan Babu’l Mendeb Boğazı, Kızıldeniz’i Aden Körfezi ve Hint Okyanusu’na bağlıyor. Kızıldeniz’in girişinde yer alan Perim Adası’yla iki kanada ayrılan 32 kilometre uzunluğundaki boğazın batı kanalının genişliği 26, doğu kanalının genişliği 3 kilometre… Mısır’ın kuzeyinde Süveyş Kanalı’nın inşa edilmesiyle birlikte, Akdeniz ile Doğu Asya arasındaki bağlantının bir parçasını oluşturan Babu’l Mendeb Boğazı, stratejik ve ekonomik önem kazandı. Babu’l Mendeb Boğazı, diğer alternatif güzergâhlara göre deniz seferlerini 14 gün kısaltıyor.
Boğazdan geçişlerin iptal edilmesi; Asya ya da Basra Körfezi'nden gelen tanker ve yük gemilerinin Süveyş Kanalı’na ulaşmasının engellenmesi, dolayısıyla rotalarını Ümit Burnu üzerinden Afrika’nın güney ucuna yönlendirmesi anlamına geliyor. Deniz yoluyla günlük taşınan petrolün yaklaşık yüzde 10’u Babu’l Mendeb Boğazı’ndan geçiyor. Gemilerin Babu’l Mendeb’i kullanmamasının ham petrol ve petrol türevleri arzı enerji piyasasında dalgalanma ve kaosa yol açmasından endişe duyuluyor.