'ABD, Esad'ın hemen gitmesini istemiyor'
ABD'li uzmanlar, Washington yönetiminin, Suriye'de olası boşluğu terörist grupların doldurulacağı kaygısıyla Esad’i uzaklaştıracak adımlardan kaçındığını düşünüyor.
Suriye'de iç savaşın sona erdirilmesi konusunda BM ile Rusya'nın "siyasi çözüm" noktasındaki girişimlerini destekleyen ABD’de, bu önerilerin Esad’ın acilen gitmesini içermemesi nedeniyle, Esad’ın hemen gitmesi gerektiği yönündeki görüşünden uzaklaşıp uzaklaşmadığı tartışmaları başladı. Bu soruları akıllara getiren ise İsviçre'nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin her zaman kullandığı "Esad’ın gitmesi gerektiği" yönündeki ifadesinin yerine "Artık Esad rejiminin öncelikli olarak ülkesinin insanlarını düşünmesinin zamanı geldi. Rejimin eylemlerinin sonuçları, Suriye'ye her geçen gün, Esad’ı gönderme çabaları için daha fazla terörist çekiyor" demesi oldu.
Ancak ABD yönetimi, dün Esad konusundaki politikalarının değişmediğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın brifinginde, "Esad’ın tüm meşruiyetini kaybettiği ve gitmesi gerektiğine yönelik inancımızı koruyoruz. Onun liderliği altında istikrarlı kapsayıcı birSuriye hiçbir zaman olamaz. Bunu Ağustos 2011’den beri söylüyoruz" dedi.
ABD’li uzmanlar da Esad’ın gidişinden sonra ülkedeki boşluğu teröristlerin dolduracağı endişesiyle ABD yönetiminin Esad’in gidişini hızlandıracak adım atmaktan kaçındığını düşünüyor.
"ABD, Esad'ın hemen gitmesini istemiyor"
Düşünce kuruluşu "American Enterprise Institute"ta savunma ve güvenlik alanlarında politika uzmanı Thomas Donelly, AA’ya yaptığı açıklamada, Obama yönetimi Beşşar Esad’in gitmesi gerektiğini söylese de "adımlarının bu yönde olmadığını" söyledi.
"Hala birgün Suriye’de demokratik bir dönüşüm olacağı hayali kurulsa da, bunun hemen olmasını istemiyorlar ve bunun olması için birşey yapmıyorlar" diyen Donelly, bu noktada ABD yönetiminde Esad’in gidişinden sonra ülkede oluşacak boşluğun terör grupları tarafından doldurulması kaygısının hakim olduğuna işaret etti. Donelly, şöyle konuştu:
"Şu anda Esad rejiminin çabucak gitmemesini muhakkak ümit ediyorlar. Eğer (Esad’ın gidişi) hemen olsaydı, bu Nusra Cephesi ya da terör örgütü IŞİD için veya bu ikisinin kombinasyonları için zafer anlamına gelirdi. Obama yönetiminin, bunun daha kötü bir sonuç olacağına inandığını düşünüyorum."
Obama yönetiminin terör örgütü IŞİD’e öncelik verdiğine işaret eden Donelly, "IŞİD, Esad’den kurtulmadan biraz daha öncelikli bir konu durumunda. Burada Esad neredeyse hiçbir önceliğe sahip değil" ifadesini kullandı.
"Yönetimin, Esad'ın kalmasına izin veren eylemleri oldu"
Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nün kıdemli uzmanlarından Greg Myre, ABD’nin Suriye krizinde her zaman belirsiz bir politika izlediğine vurgu yaptı. Suriye konusunda yönetimin söylemleriyle eylemlerinin birbirini tutmadığına dikkati çeken Myre, "ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry, Esad gitmeli derken diğer yandan onların Esad’in kalmasına müsaade eden eylemleri oldu" yorumunda bulundu.
"ABD’nin önceliği hala IŞİD. Esad ile daha sonra ilgilenecekler" diyen Myre, IŞİD’in bölgede ve ötesinde ABD çıkarlarına büyük tehdit oluşturduğuna vurgu yaptı.
Myre, Washington hükümetinin Esad’in orada bulunmasından memnun olmadıklarını açıkça ifade ettiğini ve bazı noktalarda gitmesini istediğini anlatarak, şunları söyledi:
"Yönetimin, Esad’in ortadan kaybolmasının IŞİD’in işine yarayacağı ve hatta onları daha da tehlikeli yapacağına dönük endişeleri vardı. ABD, şu anda Esad ile gerçekten mücadele etmek istemiyor. Eğer IŞİD tamamen yenilgiye uğratılmış ve elenmiş olsaydı, ABD o zaman Esad ile ne yapılacağını konuşmaya başlayabilirdi."
"Obama ilk önce IŞİD ile mücadele etmek istiyor"
John Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Okulu’nun Ortadoğu uzmanlarından Daniel Serwer de ABD'nin BM ile Rusya'nın girişimlerine sessiz kalsa da, başarısızlıkla suçlanmak istemediğinden isteksiz de olsa destek verdiğini ifade etti.
Başkan Obama'nın salı gecesi Birliğin Durumu konuşmasında ılımlı muhalifleri desteklediklerini açıkça ifade ettiğini hatırlatan Serwer, "Amerikalılar, Esad’den sonra ne geleceğinden korktukları için onu devirmekten korkuyor gözüküyor" değerlendirmesinde bulundu.
Serwer, "Başkan Obama ilk önce IŞİD ile mücadele etmek istiyor. Ancak buradaki problem, Esad, şiddet yanlısı aşırılıkçıları çekiyor ve onlarla mücadele etmiyor" dedi.
"ABD'nin önceliği Suriye değil, Irak"
Ohio’daki Shawnee Üniversitesi’nden öğretim üyesi Amr Alazm ise ABD yönetiminin Suriye'den çok Irak'a odaklandığını anlattı. Esad’i herhangi bir siyasi dönüşüme dahil etmenin imkansız olduğu noktasında Washington'ın kafasının net olduğunu dile getiren Alazm, "Ancak buradaki problem İranlıların ve Rusyalıların ikna edilmesi" dedi.
Alazm, Beyaz Saray'ın şu anda çok zor bir pozisyonda olduğunu, önceliklerinin de Suriye değil, Irak olduğuna işaret etti.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya sadece rejimin değil aynı zamanda muhaliflerinde güven eksikliği duyduğunu ifade eden Alazm, Mistura’nın çözüm önerisinin Esad’in işine yaradığına vurgu yaptı. ABD’nin de Mistura’nın fikrine mesafeli yaklaştığını ileri süren Alazm, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mistura insancıl perspektiften bakıyor ve oradaki acıları dindirmek istiyor. Ancak onun önerdiği aslında Esad rejimini ödüllendiriyor. Diğer yandan Esad rejiminin de Mistura’nın BM temsilcisi olmasına yönelik bazı endişeleri var. Dolayısıyla Kerry, bunun gayet farkında. Kerry, Mistura’nın düşüncesinin imkansız olduğunu biliyor ama onun hevesini kırmak istemiyor."