Yaratıcılığı özendiren yapıtlar
Bu ay resimli kitaplardaki gelişmenin her bir kilometresinde teri, emeği ve yaratıcı tasavvuru olan bir yazarın - Aytül Akal'ın - Dedemin Sihirli Mutfağı (Doğan Egmont) isimli kitabı ile başlamak isterim.
AYFER GÜRDAL ÜNAL
Genellikle mutfak, kadının hakimiyet alanıdır. Bu dede, mutfağın baş hakimi. Mutfakta ne şahane hamurlar hazırlayıp kuş, penguen ve daha neler yapıyor, ama kek yapmıyor. Dedenin renk renk çiçekleri var, ancak bunlar su istemiyor. Dede, mutfağı origami bahçesi yaratmak için de kullanıyor. Mutfak, çeşit çeşit meyve üretme merkezi olarak da işlev görüyor. Ama bu meyveler yakılıp keyfine bakılan cins, yenmiyor. Dedenin taşları da mutfakta kendilerine bir oyun alanı bulmuşlar. Renk renk boyalı taşlar, yaratıcılığın sonsuz olanaklarına selam duruyorlar. Dedenin fırçaları var, onlar da mutfakta, ama saç taramıyorlar.
Akal, sözcüklerin farklı anlamlarına da muzipçe dikkat çekiyor. Sanmayın ki bu mutfakta sadece yaratıcı faaliyet yapılır. Hayır, yaratıcı etkinliklerden yorgun düşünce bir pasta da yapılıp afiyetle yenir. Çizimler çok eğlenceli ve sürekli keşfedilip üzerinde konuşulacak detay sunuyor. Ben, dedenin omzunda dinlenen boya içinde kalmış ağustos böceğine bayıldım. Bir anda karınca, ağustos böceği, Lafonten usta ve onu eşsiz bir çeviri ile dilimize kazandıran yitirdiğimiz canım Tahsin Yücel usta hepsi üşüştü zihnime. Kitabı resimleyen Emel Alp Sarı'nın da ellerine sağlık.Bu kitap yalnız okunmakla kalmamalı, işaret ettiği yaratıcı faaliyetler de ister mutfakta olsun ister farklı bir mekânda olsun mutlaka çocukla beraber paylaşılıp oyun havasında gerçekleştirilmeli.
Akal'ın bu kitabına bayılan çocuklar hemen Babaannemin Perili Odası'nı (Doğan Egmont) okuyabilirler. O da mı bitti o zaman Mıymıy Teyze Kapının Arkasında ve Mıymıy Teyze Lunaparkta (Uçanbalık) var. Okumaların tadı damakta kaldıysa üzülmeyin daha var, hemen Doğan Egmont'tan çıkan Moko ile Dinozo serisinden bir kitap sunun. Hiç pişman olmazsınız. 4-8 yaş grubu dilerim daha uzun yıllar bu çok üretken yazarımızın eserleri ile şenlensin. Okuma büyüsü ile büyülensin.
Çok Hayal Kuran Çocuk
İkinci tanıtacağım resimli kitap Çok Hayal Kuran Çocuk. Elma Çocuk yayımlamış. Şermin Çarkacı yazmış. Resimler Andrea Pertlik'in. "Aslında gerçekten bir hayal perisi var. Çocuklar hayallerini kurup da uykuya daldığında, o, en çok hayal kuran çocuğun rüyasına girer. Seçilen şanslı çocuk, rüyalarında da hayal kurmaya devam eder." tümceleriyle başlayan kitap,bu girişin hakkını veriyor.
Çok hayal kuran çocuk, kitap boyunca bulutlara mı çıkmıyor, kutuplara mı gitmiyor, igloda yaşayan eskimoları mı görmüyor? Bir göçmen kuşun peşine takılıp Atlas Okyanusu’nun ortasına da gidiyor. Güneşle tanışıp çok merak ettiklerini bile soruyor. "Geceleri nereye gidiyorsun? Dünyanın en sıcak yeri neresi? Tek başına canın sıkılmıyor mu?" Güneşin çocuğa yanıtı harika:
"Bir çölün ortasında da kalsan, tek başına da olsan fark etmez; hayal kurabiliyorsan asla yalnız değilsindir."
Mısır piramitleri, yağmur bulutu, yağmur banyosu yapan filler, evinin yolunu bilen kuyruklu yıldız kitabın bundan sonraki bölümüne eşlik eden hayal arkadaşları. En güzeli kitabın sonunda anne ve babalara bir not var. Bu kitapla birlikte oynanabilecek oyunları, paylaşılabilecek etkinlikler önermiş yazar. İşte bir tanesi:
Kağıttan korsan şapkası yapıp rulo kartondan dürbün ile tepsiden dümeni aldık mı yanımıza ters çevrilmiş masadan gemi ile doğru Atlas Okyanusu. Bunların hiçbiri mi olmuyor, yatın çocuğunuzun yanına birlikte hayal kurun ve hiç kimsenin hayallerinizi elinizden almasına izin vermeyin. Çok güzel bir kitap kazanmış çocukların kütüphaneleri. Beş yaştan itibaren öneririm.
Küçük Kırmızı Düğme
Son tanıtacağım resimli kitap Can Çocuk'tan Küçük Kırmızı Düğme. Göknil Genç yazmış,Vaghar Aghaei resimlemiş. Bu kitap da tıpkı diğer ikisi gibi yaratıcılığı kutsayan bir kitap. Sarı bir sonbahar günü küçük kızın kırmızı paltosunun düğmesi kopar. Ararlar tararlar, sonunda yeni bir düğme dikerler. Kızla beraber kırmızı düğme de kızın yaşamını keşfeder. Evini, bahçesini, kızın en iyi arkadaşını tanımakla kalmaz beraber bir çizgi film bile izler. Tek istediği dostunun gözlerini görebilmektir. Çünkü iki arkadaşın kalbini ancak gözler birleştirebilir. Ama bir türlü kızın yakasında, tam çenesinin altında yaşadığı yerden gözlerini görmeyi başaramaz. Olsun yine de her sabah onun sesiyle güne başlamak güzeldir.
Küçük Kırmızı Düğme'nin bir büyük üzüntüsü kışın bitmesi ve kırmızı paltonun dolaba kaldırılmasıdır. Ya bir sonraki kış palto küçülürse? Kız onu tekrar giymezse. Endişelenir. Nitekim bahar gelir ve kırmızı palto kızın gardırobundan çıkarılır. Başka bir yere götürülürken kış boyu giyilmekten eskiyen düğmenin ipi kopar. İşte kırmızı düğmenin umudunun tükendiği nokta burasıdır.Acaba çöpe mi atılacak, sonu nasıl olacaktır? Kitabın nefis sonunu söylemeyeceğim. Ama kırmızı düğmeyi bulan anneannenin çok yaratıcı bir hanım olduğunu bilin. Onu öyle bir yere diker ki kırmızı düğme tıpkı hayalini kurduğu gibi sevgili arkadaşı ile artık göz göze bakışabilir.
Bir eşyanın gözünden yazabilmek ve bu bakışaçısını ilginç kılabilmek güç bir iş. Vaghar Aghaei'nin resimleri bu güç durumu kolay kılmış. Çok canlı, hareketli, neşeli ve duyguyu geçirebilen resimler bunlar. Canlıya ve cansıza özen duymayı bu kitap hiç de parmak sallamadan düşündürüyor. Aynı zamanda bir varlığın birden çok işlevi olabileceğini, değişik biçimlerde yararlı olabileceğini de hissettiriyor. Düğmelerle başka neler yapabiliriz sorusu size çocuğunuzla beraber paylaşabileceğiniz değişik yaratıcılık olanakları sunuyor.
Düğmelerle çiçek, gökkuşağı, kalp, anahtarlık, bardak altlığı daha neler neler yapabilir, beraber saatler geçirebilirsiniz.
Üç kitap tanıttım. Üçü de yaratıcılığı yücelten, yüreklendiren, iyi yazılmış, iyi resimlenmiş kitaplar. Dilerim keyfine varırsınız ailece.
Sevgiyle, renkle, kitapla kalın. Yaratıcılık fışkırsın evlerinizden.