Yaratıcı yaşamak

Dünyaca ünlü çoksatan eser "Ye, Dua Et, Sev"in yazarı Elizabeth Gilbert, yeni kitabı Büyük Sihir'de yazarlık serüvenini, kendi inandığı yaratıcılık tanımı ekseninde anlatıyor bizlere.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÇİĞDEM SİRKECİ

Gilbert'ın hikâyesi de, kitabın başındaki mistik bölümleri ve inanışları bir kenara bırakırsak, başarının tek koşulunun inandığınız işte ya da konuda ısrarcı olup disiplinli çalışmak olduğunu bir kere daha ispatlıyor. Yaratıcı yaşamak kavramını sadece yazarlık ya da sanatçılıkla sınırlamayan yazar, herkesin hayatında keyif alacağı, rutin olmayan bir uğraş bulunmasının ruh halini iyileştireceği iddiasında. Yazar, otobiyografik öyküleri ve ünlü sanatçıların yaşantılarından alıntılarla zenginleştirdiği makalelerini Cesaret, Sihir, İzin Vermek, Kararlılık, Güven ve Kutsallık başlıkları altında toplamış. 

Cesaret isimli ilk bölümde Gilbert, yaratıcı bir yaşam sürme kararının cesaret istediğini anlatıyor. Hemen tüm yazar ve sanatçıların başarısızlık korkusu ya da en iyi olamama kaygısıyla yeni bir eser yaratmaktan kaçındığından, hatta yazar olmaya heveslenen, ama bir eser üreteceksem en iyisi olmalı deyip hayatında hiç bir eser üretemeyen pek çok arkadaşı olduğundan bahsediyor. Yaratma sürecinden keyif almayı öğrenmelisiniz, diyor. 

Sihir isimli bölüme yazar, yazması gerektiğini düşündüğü bir fikirle karşılaştığında nasıl hissettiği ile başlıyor. Fikirlerin insanlar, bitkiler ve hayvanlar gibi yeryüzünde yaşayan varlıklar olduğuna ve bizim verdiğimiz olumlu ya da olumsuz tepkilere göre şekillendiklerine inandığını açıklıyor. Gilbert, bir fikir gelip sizi bulduğunda siz yeterince ilgilenmezseniz, kendini gerçekleştirebileceği başka bir mecra aramaya gidebilir; bunun için kendinize ya da fikre vücut bulduran kişiye sinirlenmemeniz gerekir diyor. Yazarın bu görüşü, intihal vakalarına farklı bir bakışaçısı olarak değerlendirilebilir. 

İzin Vermek isimli bölümde yazar, yazı yazmak ya da daha geniş tabiriyle yaratıcı bir eylemde bulunmak için kimseden izin almak zorunda olmadığınızı hatırlatıyor. Kararlılık’ta ise, seçtiğiniz yaratıcı alanda sürekli ve ısrarlı bir biçimde çaba göstermenin gerekli olduğuna işaret ediyor. Kişisel geçiminizi asla özel uğraşınızın üzerine inşa etmeyin; uğraşınızın devamlılığı için siz onu maddi olarak desteklemek zorunda kalabilirsiniz, diyor. Yazarın kendisi de ilk üç romanını yazıp yayınladıktan sonra bile işinden ayrılıp sadece yazı yazarak geçinmeye cesaret edememiş. Paralı bir aileden gelmiyorsanız siz de böyle yapın, diye öneride bulunuyor. Yazarın bu bölümde değindiği başarı konusunda ise fikri şu: Israrlı ve düzenli çalışsanız bile yaratıcılık dünyasında başarıya ulaşamayabilirsiniz, ama bunu göze almalısınız. Seviyorsanız her koşulda sevdiğiniz şeyi yaparsınız, diyerek noktayı koyuyor. 

Güven ve Kutsallık isimli son bölümlerde, yaratıcı olmak için mutlaka acı çekilmesi gerektiğine karşı çıkıyor yazar. Çalışırken mutlu olmaya bakın, hayatı sürekli merak eden gözlerle süzün diyor. Yaratıcılığa kutsallık atfetmeyin böylece egonuzu ve yaratılarınızı putlaştırmayın diye eklemede bulunuyor.