tıbbi eğitim romana yansırsa...

Genel olarak kitapta karşılaştığımız her ismin iç dünyasını inceleme ya da hislerine bir göz atma durumu söz konusu. Yazar iyi olsun kötü olsun her bir karakter ile empati kurmaya çalışırken bizi de bu eylemine ortak etmeye çalışmış sanki.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÇİĞDEM SİRKECİ

Tuğba Sarıünal'ın yeni polisiye romanı "Çarpışma", geçtiğimiz Kasım ayında okuyucularla buluştu. Çıkar çıkmaz da çok satanlar listesine üst sıralardan giriş yaptı.

Çarpışma, dramatik bir geçmişin ağırlığı altında, yetişkin oğlu ve yeni eşi ile kendine huzurlu bir yaşam inşa etmeye çalışan Serhan Komiser'in hikâyesini anlatıyor. Akıl Tutulması, Paranoya, Nakil ve Sanrı gibi kitapları ile tanıdığımız Tuğba Sarıünal, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden mezun olmuş, arkasından drama, senaristlik ve oyunculuk eğitimi almış. 2013'de Nakil isimli romanı ile başladığı polisiye serüveni devam ediyor.

Bu yazımızın konusu olan "Çarpışma" romanında yazarın tıbbi eğitiminden sıkça yararlandığını görüyoruz: Ağır psikolojik rahatsızlığı olan karakterler, romana serpiştirilmiş farmakolojik bilgiler vb. Genel olarak kitapta karşılaştığımız her ismin iç dünyasını inceleme ya da hislerine bir göz atma durumu söz konusu. Yazar iyi olsun kötü olsun her bir karakter ile empati kurmaya çalışırken bizi de bu eylemine ortak etmeye çalışmış sanki.

Kitabın öyküsüne dönecek olursak, Serhan Komiser'in, Borderline kişilik bozukluğundan muzdarip ilk eşi, ortak çocukları Mert'in gözü önünde intihar ederek hayatına son vermiştir. Bu kayıp ile Serhan'ın hayatı altüst olurken, Mert, yetişkinliğinde bile üstesinden gelemediği travmalarla baş başa kalmıştır. Serhan'ın Şule ile evliliği ise zaten çok parlak olmayan baba-oğulun ilişkisini daha da kötüleştirmiştir. Şule, aileyi bir arada tutmak adına çabalasa, hatta kendinden ödün de verse, Mert kendisini sürekli annesinin yerine geçmeye çalışmakla suçlayacaktır.

Aile içindeki bu fırtına bir yana, yirmilerinin başındaki Mert, âşık olduğu Elif'in peşinden, babasının hedef olduğu tehlikeli bir intikam planına dahil edilir: Olayı araştıran polisler ve babası için nasıl gerçekleştiği meçhul olmakla birlikte, son derece lüks bir malikanede baygın halde bulunur. Kendine geldiğinde kız arkadaşı Elif'in evin terasından atlayarak intihar ettiğinden bahseder. Oysa ortada bu intihara dair tek bir delil bulunmamaktadır. Herkesin Mert'in psikolojik sorunları olduğunu düşünmeye başladığı bir anda, intiharın bir başka tanığı daha ortaya çıkacak; Serhan kendisine tuzak kurulduğundan habersiz oğlunun bir suça bulaştığını düşünerek onu korumak adına kendini ateşe atacaktır.

Pedofili kurbanlarından oluşan bir intikam mangası, azimle Serhan'ı izlemiş, onun kendilerini anlayacak ve yardım edecek tek isim olduğuna karar vermişlerdir. Oldukça romantik ve ütopik görünen bu plan Serhan'ı, gözünü kırpmadan çocukları öldüren pedofili zenginlerden oluşan bir çeteyle hesaplaşmaya götürecektir.

Hikâye genel olarak herkesin çocukluktan kalma yaraları olduğuna, özelinde pedofili olaylarına ve kurbanlarına dikkat çekerken, son bölümde Murat karakterinin ağzından paylaşılan didaktik söylemler gözden kaçmıyor. Buna gerek var mıydı, yazar bu konuda okuyucuyu özgür bırakıp kendi kendine bir değerlendirme yapmasına izin verseydi daha mı iyi olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Buna rağmen, akıcı dili ve okuyucuda uyandırmayı başardığı merak konusunda romanın hakkını teslim etmek gerek.

ÇARPIŞMA, Tuğba Sarıünal, Olimpos Yayınları, 232 s.

Bu konularda ilginizi çekebilir