Politik zekâ olmazsa olmaz!

Kitap teorik olmaktan uzak ve uygulama ağırlıklı. Yazarlar tüm sektörlerdeki liderleri ve geleceğin liderlerini hedef kitle olarak belirlemişler. Kitap boyunca başarılı liderlerin öneri ve örneklerini okurlarla paylaşıyorlar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DOĞAN SELÇUK

Karmaşık ve çok boyutlu bir çaba gerektiren bu süreç, yoğun bir odaklanma ve çok sayıda menfaat sahibi ve ortakla birlikte çalışabilme yeteneği gerektiriyor.

Becerilerimizin çoğunda bilişsel zekâmızı (IQ) ve duygusal zekâmızı (EQ) kullanıyoruz. Gerry Reff o ve Valerie Wark'a göre, bu süreçte IQ ve EQ ile bağlantılı olan, ancak onlardan daha kapsamlı bir kavram olan politik zekâ (PQ) şart. Politik zekâ, küresel bir ekonomide devlet, iş dünyası ve geniş toplum kesimlerinin geleceği şekillendirmek için gücü paylaştıkları bir dünyada, stratejik etkileşimde bulunmayı sağlayan liderlik kapasitesi olarak tanımlanıyor.

Kitap bu tanımdan hareketle, iktidarın paylaşıldığı ve iş dünyası için kâr, daha geniş toplum kesimleri için de toplumsal fayda yaratmanın amaçlandığı bir ortamda etkin bir liderlik için gereken yetenekleri, davranışları ve süreçleri anlatıyor. PQ liderlik kapasitesini beş ayrı bölmeyle tanımlayan basit bir model olarak tasarlanmış. Ayrıca kitaba bireylerin kendi politik zekâlarını geliştirebilmelerine yardımcı olacak bölümler eklenmiş. Yazarlar deneyimli yöneticilerin kendi kuruluşlarına PQ uygulayabilmeleri için araçlar ve yöntemler sunmuşlar.

Kitap teorik olmaktan uzak ve uygulama ağırlıklı. Yazarlar tüm sektörlerdeki liderleri ve geleceğin liderlerini hedef kitle olarak belirlemişler. Kitap boyunca başarılı liderlerin öneri ve örneklerini okurlarla paylaşıyorlar. Bunun için hem iş dünyasında hem devlet yönetiminde tecrübe sahibi liderlerle görüşmeler yapmışlar.

LİDERLİK VE POLİTİK ZEKÂ, Gerry Reff o, Valerie Wark, Türkçesi: Ahmet Aksoy, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 286 s.


basit bir formül: cpk!

Mesleki hayatlarını müşteri memnuniyetini artırarak şirketlere kazanmalarında yardımcı olmaya adamış olan yazarlar, sadakat konusunda bildikleri birçok şeyin yanlış olduğunu gördüklerinde bu kitabı yazmaya karar vermişler. Müşterilerin kendi deneyimlerine ilişkin algılarını ölçmek için kullanılan metrikler (memnuniyet ve Net Tavsiye Skoru) ile müşterilerin kullandıkları markalara ayırdıkları kategori harcama payı arasında o kadar zayıf bir korelasyon vardır ki, bu metriklerin yönetimsel açıdan anlamsız olduğunu fark etmişlerdir. Bu sorunun da müşteri memnuniyeti ve sadakati konusunda inanılan her şeye karşı olduğunu görürler. Bu da özellikle memnun ve sadık müşterilerin harcamalarında bir markaya daha fazla pay ayırdıkları inancıdır.

Mevcut varsayımlar ve modellerle şirketler müşteri memnuniyetini artırma karşılığında nadiren anlamlı dönüşler elde etmektedir.

Neticesinde, bu durum yöneticilerin şirketlerine yön vermede bu metrikleri kullanma konusunda soru işaretleri oluşturmuştur. Müşteri memnuniyeti ve yaygın bir şekilde kullanılan başka metrikler ile müşterilerin harcama payı arasında neden bağ olmadığını ortaya çıkarmaya yönelik kapsamlı bir araştırmaya girişen yazarlar, sonunda yöneticilerin kendi markalarına müşterilerin ayırdığı cüzdan payını belirlemek için kullanabilecekleri basit bir formül olan Cüzdan Payı Kuralı'nı keşfetmişler. Kitap ayrıntılı bir şekilde anlatılan uygulanabilir ilkeler, yöneticilere kazanmaları gereken en önemli alanda (müşterilerinin harcama payı) kullanabilecekleri araçlar sunma iddiasında.

Kitapta Cüzdan Payı Kuralı'nı (CPK) ne zaman kullanmak en uygundur, CPK bütün müşteri memnuniyeti metrikleriyle çalışır mı, bir markanın tercih sırasını belirlemek için kullanmamız gereken öncelikli bir metrik var mı, ilgili bütün rakiplerin sıralanmasını nasıl sağlayabilirim, performans değerlendirme tablomda CPK ile ilgili hangi metrikler bulunmalıdır, CPK neden işe yaramaktadır, gibi soruların cevaplarını bulmak mümkün.

CÜZDAN PAYI KURALI, Timothy Keiningham, Lerzan Aksoy, Luke Williams, Alexander Buoye, Türkçesi: Yasin Emre Kara, Koç Üniversitesi Yayınları, 216 s.