küçük dev adam sonsuzlukta
Muzaffer İzgü, yetişkinler için yazdığı 56 kitabın dışında çocuklar için 98 eser yaratmış bir sanatçımızdı. "Çocuk okuru olmayan bir ülkenin büyük okuru olamaz" tümcesi onun okumaya olan inancını çok iyi anlatır.
AYFER GÜRDAL ÜNAL
Değerli yazar Muzaffer İzgü'yü geçtiğimiz 26 Ağustos'ta yitirdik.19-21 Ekim 2006 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversite'si Fen Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü ve Türk Dili Edebiyatı Bölümü'nce düzenlenen Çocuk ve Gençlik Yazınında Muzaffer İzgü Sempozyumu bildirilerinin Prof. Dr. Ali Gültekin editörlüğünde basılmış kitabı, onun çok değişik açılardan incelenen yaratılarına bilimsel değerlendirmeler sunar.
Örneğin Prof. Ali Gültekin, İzgü'nün anadil kullanımındaki güzellik ve zenginliklere vurgu yapar. Halkın içinde yaşaması, halkı çok iyi gözlemleyip, halkın kullandığı dili kullanmasını onun bu denli sevilme nedenlerinden olduğunu belirtir.
Araştırma Görevlisi Sena Küçük, gençlik romanlarında yazarın toplum eleştirilerini inceler. Özellikle ezberci eğitim sistemine yaptığı eleştirilerin altını çizer. Bir diğer güçlü eleştiri "elalem ne der" anlayışına ve dedikodu yapılmasına olan eleştirileridir.
Öğretim Görevlisi Nilay Yılmaz, İzgü'nün kitaplarındaki kokuları incelemiş ve Muzaff er İzgü'nün öykülerini "renklerin, seslerin, kokuların buluştuğu bir bahçe"ye benzetmiş ve "İzgü ile buluşmak her mevsim ayrı renklerin, ayrı kokuların, ayrı seslerin yükseldiği bir bahçede yürümeye benzer" sonucuna varmıştır. Mavisel Yener, eserlerinde kullanılan renklerin zenginliğini, Aytül Akal ise İzgü için seslerin "yaşamın dışa vurumu olduğunu" örneklemiştir.
Dr. Sevgi Arkılıç Songören ise yazarla yaptığı söyleşiye dayandırdığı bildirisinde yazarın konu seçimi ile ilgili bakış açısını şöyle sunmuştur: "Bütün içtenliğimle söylüyorum, o konu çocuğu eğlendirmeli biraz, eğlendirmeyen konu çocuğun ilgisini çekmez. Eğlendirirken o konunun içerisine birtakım şeyleri serpiştireceksiniz. Hiçbir zaman didaktik olmayacaksınız." Yine Söngören'in bildirisinden Muzaff er İzgü'nün "çocuğa değer vermiyoruz. Bir toplumun yücelmesi için küçüğünden özür dilemesini bilmesi gerek" dediğini öğreniyoruz. Aradan geçen 9 yılda pek bir ilerleme olduğunu söylemek zor.
Prof. Selahattin Dilidüzgün, İzgü'nün özellikle göç, yoksulluk, maddi olanaksızlıklar ve çocuğun bir işgücü olarak sömürülmesi konularını yazarken politik nitelikli bir söylem geliştirmediğini, ancak kimi zaman öğreticiliğe kaçacak biçimde doğrudan ileti verme kaygısı taşıyabildiğini belirtir.
Dr. Türkan Kuzu, Anenannem dizisindeki kuşak barışmasına dikkat çekerken, yazar Nur İçözü aynı dizideki sevgi, paylaşım, hoşgörü ve özveri değerlerinin yansıtılmasına dikkat çekmiştir.
Gerçekten de Muzaff er İzgü'nün çocuklar için yazdığı eserlerde dayanışma, arkadaşlık, yoksulluğun zorlayıcı şartlarına rağmen sevgi dolu aile ilişkilerinin yarattığı huzur ve mutluluk duygusu, dürüstlük, okuyarak adam olmak önemli değerler olarak karşımıza hep çıkar.
İşte böyle değerli ve çok üretken bir yazarımızı yitirdik. 31.11.2006 tarihinde adıma imzaladığı sempozyum bildirileri kitabında ithafı şöyle: "Sevgili Ayfer Dost, Bütün yazarlara saygım büyük ama çocuklara yazanlara daha çok saygı duyuyorum." Ben de size daha çok, çok çok, saygı duyuyorum değerli ustam Muzaff er İzgü. Işıklar içinde uyuyun.
Bu yazıyı 36. İstanbul Kitap Fuarı'nda okuma olasılığınız çok güçlü. Eğer öyleyse Bilgi Yayınevi'ne uğrayıp İzgü Ustamızın bir kitabını ruhunu şad etmek için alıp okuyun.
Anneanne dizisinden bir kitap seçersiniz yazarın yaşlı, değerleri geçmişte kalmış anneanne tipini nasıl ters yüz ettiğini, stereotiplemenin dışına çıkarak modern, dinamik, yeniliğe açık, meraklı, çocukla çocuk, büyükle büyük olabilen bir anneanne yarattığını görebilirsiniz.
Okuduktan sonra filmini de izleyebileceğiniz Zıkkımın Kökü eseri inanılması zor yoksulluk şartlarına rağmen okuyup yazar olan, umudunu yitirmeyen, yoksulluğu sevgi yoksunluğuna çevirmeyip birbirine tutunan bir ailenin, küçük Muzo'nun ailesinin gerçek yaşamöyküsüdür.
Zıkkımın Kökü, büyükler için yazılmış iken Ekmek Parası isimli eser aynı yaşam öyküsünün çocuklar için yeniden yazılan halidir.
Belki bir öykü kitabı ile yad etmek istersiniz. O zaman Küçük Futbolcu veya Gökten Üç Elma Düştü veya çocuğunuz henüz okumayı öğreniyorsa İlk Okuma Dizisi'nden bir öykü sizi bekliyor.
Altın Kirpi Ödülü'nü kazanan Dayak Birincisi, yazarın gülmece anlayışını çok iyi temsil eden bir başka eser. Kendi sözleriyle, "Muzaff er İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti." Ama gitmezden önce bize 154 eser armağan etti. O, kendine düşeni fazlasıyla yaptı. Şimdi iş bize düşüyor. Onu okuyarak sonsuzlukta ışıldamasını sağlamak.
Hepinize sağlıklı, gülmecesi bol günler dilerim.