kitaplı kalın...

İşte Eylül geldi… "Kitaplı Kalın"a bu kez şiirle başlamak, "Mehmet Rauf'un çok sevdiğim romanına da ismini veren ayı, hazan mevsimini dizelerle karşılamak istiyorum. Dizeler de Eylül ayında yazılmış çünkü:

"24 Eylül 1945
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür."

Kitabın adı, "Piraye İçin Yazılmış: Saat 21-22 Şiirleri." Nâzım Hikmet'in "Tüm yapıtları" dizisinin üçüncü kitabının içinde.

Ayrıca, yine Yapı Kredi'nin "Delta" dizinden çıkan "Nâzım Hikmet Bütün Şiirleri" özel baskısında da tabii ki bulunuyor.

Nâzım Hikmet bunları Bursa Hapishanesi'nde yazmış. İlk şiir 20 Eylül, son şiir 14 Aralık 1945 tarihlerini taşıyorlar.

Çocukluğumun o çok sevdiğimin Bursa'sına Nâzım'ın bu kenti anlatan şiirleri bir başka anlam kazandırmıştı. Dört duvar arasında yazdığı, "mukaddes ümid"inden asla vazgeçmediğini duyumsatan dizelerdi bunlar. "Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim," diyordu.

Eylül, doğanın yeni mevsime hazırlanmaya başladığı bu ayda her şey binlerce yıldır olduğu gibi renk değiştirmeye, çürümeye doğru yol alırken ümitlerimizin yeşerdiği bir dünyaya uyanmalıyız her gün… Ne diyor aynı şair, "yaşamak ümitli bir iştir."

Ümit tarlalarını sürmeye devam etmeliyiz…

Bakın yazdır, tatil aylarıdır demeden öyle güzel kitaplar yayınlanıyor ki… Bu sayımızda onlardan küçük bir buketle sizleri sayfalarımızda konuk ettik; kütüphanenizde raflarınıza koyabileceğiniz birkaç tanesini tanıttıysak ne mutlu bize…

Bu sene Eylül'e, Mehmet Rauf'un romanı Eylûl'de anlattığı gibi bir hüzün ayı, bir yok oluş ayı olarak değil, umut mevsimi olarak bakacağım. Mehmet Rauf'un Eylûl'ünü bu kez okumayacağım. Bu sene benim / bizim / bizlerin Eylül'ü çok farklı, çok güzel geçecek…

Bu dileklerle kitaplar bu ay da hiç eksik olmasın hayatınızdan, daima kitaplı kalın…