kitaplı kalın...

"Kitaplı kalın" temennimin sizlerle gerçek olduğunu görmek, Dünya Kitap için "o insanlar"ın varolduğunu bilmek beni mutlu ediyor…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yıllar önce kaleme aldığım bir yazıyı düşünüyorum bazen. Orada "her şey bir insan içindir" demiştim. Ne yapıyor, ne üretiyorsak onun görmesi, okuması, bilmesi amacıyladır… O olmasa, daha doğrusu varolduğu bilinmese özellikle edebiyat, güzel sanatlar gibi alanlarda eserler üretilemezdi…

Ve güzel yanı, ona anlattıkça/yazdıkça bilgiler, anılar daha çok beynimize kazınıyordu; gördüklerimiz, yaşadıklarımız uzun yıllar silinmeden kalabiliyordu.

Tabii "o insan"ı çoğul olarak da algılayabilirdik. Yani ulaşabileceğimiz kişilerin sayısı milyonlar bile olabilirdi, ama en az bir insan olmalıydı bizim paylaşabileceğimiz.

İnsanlar arttıkça, anlatım sayısı da çoğalıyor, hafızada daha derin izler bırakıyordu konuşulanlar, düşünülenler. Belki bu nedenle Çetin Altan'ın, Aziz Nesin'in, Selim İleri'nin yani geniş kitlelere ulaşmış insanların hafızaları çok daha iyiydi. Düşündüklerini, yaşadıklarını yazarak veya konuşarak birçok kez tekrarlamalarıydı işin sırrı.

Peki, "o insan/lar" benim için de gerçekten var mıydı? Yoksa bir süre sonra, acı bir hakikat ile yüz yüze gelecek, yaşadığım her şeyi unutacak mıydım? Unuttuğumun da farkında olacak mıydım?!

Bu sorularını yanıtını kimi zaman kendim için soruyorum, ama bu köşede yazarken böyle kaygılarım yok, çok mutluyum; çünkü, tam 26 yıldır sizlerle Dünya Kitap'ı sizlerle paylaşıyoruz. Maillerle, telefonla, haberleşiyor; fuarlarda, kitapçılarda, imza günlerinde yüz yüze konuşuyoruz…

"Kitaplı kalın" temennimin sizlerle gerçek olduğunu görmek, Dünya Kitap için "o insanlar"ın varolduğunu bilmek beni mutlu ediyor…

İnanıyorum ki Şubat ayında da kitaplar satın alacaksınız, onlar yine hiç eksik olmayacak raflarınızdan…

Mart'ta yeniden buluşana kadar daima kitaplı kalın…