Keseni, köseni ve köşeni...

Koray Tekay, Müşteri Bu Işığın Altında mı? adlı kitabında mağazacılıkta başarılı olmanın faktörlerini çok detaya inmeden, sade bir dille aktarıyor. Finanstan ekip yönetimine tüm başlıklara kısaca değinerek mağaza yöneticisi adaylarına genel bir bilgilendirme sunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MENEKŞE POLATCAN SERBEST

Farsça “pare” (tek) kelimesinden gelen perakende, müşteriyle birebir teması ve dinamizmi temsil eden sektördür. Türkiye’de kendine özgü bir geleneği olan ve ülkemizde özellikle Kapalıçarşı’nın inşaatıyla ayrı bir boyut kazandığı kabul edilen perakende sektöründe çalışanlar, mağazacılıkta başarılı olmanın üç faktöre bağlı olduğundan bahseder: Keseni (paranı), köseni (ekip ve müşteri deneyimi) ve köşeni (lokasyon) iyi yöneteceksin.

Koray Tekay, Müşteri Bu Işığın Altında mı? adlı kitabında bu üç faktörü çok detaya inmeden, sade bir dille aktarıyor. Finanstan ekip yönetimine tüm başlıklara kısaca değinerek mağaza yöneticisi adaylarına genel bir bilgilendirme sunuyor. Özellikle sektöre yeni adım atmış veya küçük metrekare mağaza sahibi bağımsız girişimciler için rehber niteliğinde olan kitaptaki fikirlerin perakende sektörü dışındaki girişimciler için de anlamlı yanları var:

şemsiyeleri depodan çıkarın

Her işte olduğu gibi perakendede de “proaktif” olmak başarı için kilit noktalardan biri. Proaktif kelimesi karşılaşılacak bir zorluk için mücadele etmeye hazır olmak ve olaylardan etkilenen olmak yerine, olayları etkileyen olmak şeklinde tanımlanabiliyor. Peter Drucker’ın dediği gibi, “geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu yaratmak.” Bu da proaktif olmakla mümkün oluyor.

Koray Tekay, proaktif olmaya dair güzel bir örneği bir mağaza yöneticisinin aktarımıyla şöyle ifade ediyor:

“Ben bir önceki akşam akıllı telefonumdan hava durumuna bakıyorum. Şayet yarın için yağmurlu gösteriyorsa, depodaki şemsiyeleri çıkarıp fiyat etiketlerini yenileyip kasa kenarındaki ünitelerde bir akşam öncesinden sergiliyorum ve böylece ertesi gün yağmur kaçta yağarsa yağsın biz hazır oluyoruz.”

peteğin güzel olsun…

Yazarın kitabın ismiyle de altını çizdiği nokta, mağaza ortamının yaydığı ışıktan ses sistemine müşteriye verdiği tüm mesajların olumlu olması. Bugün sadece fiziki lokasyonda hizmet eden perakende noktaları değil, internet ortamında iş yapan şirketler bile bu mesajı müşteri temas noktalarında yaymak durumunda. Detaylara dikkat, samimiyet ve özen ile müşterisini karşılamayan şirketler baştan kaybediyor. Bunu yakalamak ise “sabır” istiyor, çünkü tutarlılık sayesinde kalıcı bir algı yaratabiliyorsunuz.

müşteriyi alıkoyun...

Yazara göre günümüz mağazacılığında “müşteriyi alıkoyma” diye bir kavram var. Alışveriş basit bir şekilde sadece ürünleri satın almak değil aslında. Alışveriş, deneyim, keyif, eğlence, heyecan, bilgi gibi pek çok faktörü içinde barındırıyor. Bu faktörler temelde müşterilerin dile getirmedikleri beklentilerini ifade ediyor. Bu beklentileri karşılamanız müşterilerin mağazanızda biraz daha fazla vakit geçirmesini ve dolayısıyla da daha fazla para harcamasını sağlıyor.

Perakendeciler daha fazla müşterinin mağazalarını ziyaret etmesini, bu müşterilerin mağazada daha uzun süre kalmalarını ve bu sayede daha fazla etkileşim içinde olabilmeyi sağlamaya çalışır. Tekay’a göre bunu sağlamanın güzel bir yanı daha var: Müşterilerin sizin mağazanızda daha fazla vakit harcamaları, rakip mağazalarda daha az vakit harcamalarını sağlıyor. Yani bu durum, sizin için bir rekabet avantajına da dönüşebilir. Eğer “müşteriyi alıkoymayı” başarırsanız, bu size satış olarak geri dönecektir. Ne demişler, Nerede hareket, orada bereket!

MÜŞTERİ BU IŞIĞIN ALTINDA MI?, Koray Tekay, Milena Kitap, 136 s.