işletmelerin veriye ihtiyacı var
Veri Stratejisi, günümüz iş dünyasının popüler konularından birini anlamak için kapsamlı bir kaynak.
DOĞAN SELÇUK
Büyük Veri İş Başında kitabıyla verinin iş dünyasındaki uygulamalarını gözler önüne seren Bernard Marr, bu kez veriyi en iyi şekilde kullanmak için nasıl stratejiler geliştirilmesi gerektiğini ele alıyor. Temel tezi ise şu: Verinin iş yaşamını devrimci bir şekilde dönüştürdüğü koşullarda, veriyi bir strateji varlığı olarak gören şirketler yaşamını sürdürebilecek.
Stratejik veri ihtiyaçlarınızı nasıl tanımlayacağınızı, topladığınız veriyi karar alma süreçlerinde nasıl kullanacağınızı, Nesnelerin İnterneti'nin dünyasında nasıl kazanç sağlayabileceğinizi gerçek yaşamdan alınma vaka incelemeleriyle anlatan Veri Stratejisi, günümüz iş dünyasının popüler konularından birini anlamak için kapsamlı bir kaynak.
Verinin, temel bir iş değeri haline geldiği ve tüm şirketler için başarının merkezinde yer aldığı çok açık. Dünya daha "akıllı" hale geldikçe veri de rekabet avantajının anahtarına dönüşüyor. Yani şirketlerin rekabet etme becerileri, veriden nasıl faydalandıklarıyla, analitiği nasıl kullandıklarıyla ve yeni teknolojiyi nasıl uyguladıklarıyla gittikçe daha çok ilişkili hale geliyor. Veri ve veriyi bir iş değerine dönüştürme becerisi, birkaç yıl içinde tüm sektörlerde gittikçe daha önemli hale gelecek. International Institute for Analytics'e göre 2020 yılına kadar veriyi kullanan işletmeler, veriyi kullanmayan rakiplerine kıyasla 430 milyar dolarlık bir verimlilik avantajına sahip olacaklar. Yazara göre, boyutu ne olursa olsun her işletme artık bir veri işletmesi olduğuna göre, her işletmenin sağlam bir veri stratejisine ihtiyacı var. Bu alandaki öncüler olan, sektörün hâkimi Google, Facebook ve Amazon gibi devler sadece büyük miktarlarda veri toplamakla kalmayıp bunları kullanmanın inovatif yollarını da buldular. Veriyi işle ilgili içgörüler yaratmak amacıyla kullanmak için akıllıca bir eylem planı olmadan, verinin kendisi pahalı ve gereksiz hale gelir. Bu nedenle şirketlerin, şayet veri içinde boğulmak istemiyorlarsa, hedeflerine ulaşmak için gerçekten ihtiyaç duydukları verilere odaklanan, akıllıca tasarlanmış bir strateji geliştirmesi gerekiyor.
Bernard Marr, verinin, bir işletme için gerçekten önemli olduğu üç ana alan olduğunu iddia ediyor: Karar verme sürecini geliştirme, faaliyetleri geliştirme ve veriyi parasallaştırma. Öncelikle, büyük veri şirketlerin daha iyi pazar ve müşteri istihbaratı toplamasına olanak sağlıyor. Şirketler, gittikçe artan veriyle beraber müşterilerin ne istediği, neyi (venasıl) kullandıkları, ürünleri nasıl satın aldıkları ve bu ürünler ve hizmetlerle ilgili ne düşündükleri hakkında çok daha iyi içgörüler elde ediyorlar. Bu bilgiler, ürün ve hizmet tasarımından, satış ve pazarlamaya veya satış sonrası hizmetlere kadar, söz konusu işin tüm alanlarında daha iyi kararlar alınabilmesi için kullanılabiliyor.
İkinci olarak, büyük veri şirketlerin verimlilik kazanmasına ve faaliyetlerini geliştirmesine yardımcı oluyor. Büyük veri, neredeyse tüm işletme türlerinde ve pek çok farklı departmanda, makine performansını takip etmekten teslimat güzergâhını optimize etmeye ve hatta en iyi personeli işe almaya kadar, şirket içi verimliliği ve şirket faaliyetlerini geliştirmek için kullanılabiliyor. Sensörler kullanarak çalışanların hareketlerini, stres seviyesini, sağlığını ve hatta kiminle konuştuğunu ve kullandığı ses tonunu takip etmeye başlayan ve bu verileri personel memnuniyetini ve üretkenliğini geliştirmek için kullanan şirketler bile var. Üçüncü olarak, veri, şirketlere büyük verileri kendi ürün seçenekleri arasına ekleme (ve böylece verinin kendisini parasallaştırma) fırsatını da sunuyor. Yazara göre, iyi bir veri stratejisi, hangi verinin mevcut olduğuna veya potansiyel olarak mevcut olacağına göre belirlenmez. İyi bir strateji, şirketinizin ne elde etmek istediğiyle ve verinin o noktaya ulaşmanıza nasıl yardımcı olacağıyla ilgilidir.
VERİ STRATEJİSİ, Bernard Marr, Türkçesi: Başak Gündüz, Mediacat Kitapları, 257s.