İşinin mecnunu olmak

Genç profesyoneller, yöneticiler ve girişimciler için kısa anılar ve anekdotlarla oluşturduğu içeriğiyle iş hayatında tecrübe edilerek kazanılan becerileri özetleyen bir eser ortaya koymuş Adnan Nur Baykal...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
MENEKŞE POLATCAN SERBEST
Sultan II. Abdülhamid döneminde, Ahmet Vefik Paşa Bursa Valiliği yaparken Mudanya kaymakamına Bursa yolunun iki tarafına belli bir yere kadar ağaç diktirmesini emretmiş. Eldeki fidanlar fazla gelince, kaymakam söylenen yerin ötesine de ağaç diktirmiş.
Bunu gören Ahmet Vefik Paşa, söylediği noktanın ilerisine dikilen ağaçların hepsini söktürmüş. Neden böyle yaptığını soranlara da şöyle demiş: "Mudanya kaymakamı verdiğim emri bu sefer fazlasıyla yerine getirdi, ancak gelecek sefer eksik de uygulayabilir. Tamamını yapmaya alışmalıdır."
Genç profesyoneller, yöneticiler ve girişimciler için kısa anılar ve anekdotlarla oluşturduğu içeriğiyle iş hayatında tecrübe edinerek kazanılan becerileri özetleyen bir eser ortaya koyan Baykal, Alman devlet adamı Bismarck'ın "Aptallar tecrübe ederek öğrenirler. Ben başkalarının tecrübelerinden faydalanmayı tercih ederim," sözüne atıfta bulunarak gençlere, "eğer siz de Bismarck gibi düşünüyorsanız, bu kitabı okuyun," diyor.
İşinin mecnunu olan girişimciler ve profesyoneller için iş hayatında yapılmak istenen çok şey vardır, ancak kaynaklar kısıtlıdır. İşinin her detayına incelikle eğilen bu kişilerin gözden kaçırmadığı belki de tek gerçek, Baykal'a göre her şeyin hesap kitaba dayanmak durumunda olduğudur. Diğer yandan, hisler devreye girmeden, heyecan duymadan da sadece rakamlara sırtımızı dayayıp başarılı olamayız.
Fark yaratmak hesap ederek değil, heyecan duyarak olur. Erdil Yaşaroğlu, ne iş yapıyorsun diyenlere, "30 yıldır işsizim," diyormuş. Çünkü hep sevdiği işi yapmış.
Bir işin başarılı olmasının nedeni sadece kâr etmek değildir ama kâr olmadan da gemiyi yürütmek mümkün olmaz. Nakit akışının da (kendi işini yapan herkesin hak vereceği gibi) önemi yadsınamazdır. Girişimcinin, hesap insanı olması gerekir. Yani sayılarla düşünme becerisini geliştirmesi gerekir. Bazen akıllıca ve kârlı diye düşündüğümüz kararlar, hesaba vurulunca farklı netice verebilir. Diğer bir deyişle, hesabını kitabını bilmeyen girişimcinin iki yakası asla bir araya gelmez. Hiç vurdumduymaz, ayrıntılara ve hesaba önem vermeyen ve başarılı olmuş bir girişimci gördünüz mü?
Sun-Tzu'nun Savaş Sanatı kitabında altını çizdiği, "Zaferi kazanan komutan savaş öncesi en çok hesaplamayı yapandır. Savaşı yitiren komutan ise savaş öncesi mutlaka yeterince plan yapmamıştır. Bu nedenle savaşa girmeden önce mutlaka zafer hesabı yapın. Ancak, bu arada her ihtimale karşı, yenilgi hesabını ve stratejisini yapmayı da unutmayın. Plan yapmaya
verdiğiniz önem zafer ya da yenilginin belirleyici faktörü olacaktır." ifadesi tam da bunu anlatır.
Osmanlı'da da hesap kitabın başarı getirdiğine dair bir anekdotu da Baykal paylaşıyor:
Yavuz Sultan Selim, kendisini Rodos'un fethine teşvik eden vezirlerine, "Ne kadar barutumuz var ve fetih için ne kadar zaman gerekir," diye sormuş. Dört ay cevabını alınca canı sıkılmış ve şöyle demiş, "Dört aylık barut hiç yeter mi? Giderim, ancak eli boş dönersem hiçbirinizi sağ bırakmam. Oranın fethi için iki misli harcanmadıkça başarılı olunursa ne mutlu."
Bu konuşmadan kısa süre sonra vefat eden Yavuz Sultan Selim'in oğlu Kanuni Sultan Süleyman, babasını haklı çıkarmış ve tahta çıktıktan iki yıl sonra Rodos'u dokuz ayda fethetmiş.
İŞ HAYATININ YOL HARİTASI, Adnan Nur Baykal, Kırmızıkedi Yayınları, 272 s.