Hitabet tek başına yeterli mi?
Daha çok kendiniz olun. Misyon ve değerler aracılığıyla bir liderlik ve eylem çerçevesi oluşturun. Bugünü yönlendirmek için geleceği anlatın. İlişkilere ve güvene odaklanın. Güçlü diyaloglarla bağlılık ve uyum yaratın.
DOĞAN SELÇUK
İş hayatındaki liderlerin büyük bir kısmı, çalışanlarına esin kaynağı olmak, onları motive etmek için güçlü bir hitabetin yeterli olacağını düşünürler. Ancak hitabet tek başına yeterli değildir. Çünkü dil, iletişim için kullanılan sistemlerden yalnızca biridir ve liderlerin başarıya ulaşmak için bir iletişim sistemi kurmaları gerekir.
Kevin Murray "Liderlik Dili" kitabında bu sistemin nasıl kurulacağını inceliyor ve kitabını iş dünyasından kamu sektörüne kadar geniş bir yelpazede yetmişten fazla CEO ile yapılmış söyleşiler üzerine kuruyor. Yazar her görüşmenin sonunda liderlere şu soruyu yöneltmiş: "Bugün anlattıklarınız arasından tek bir noktayı öne çıkarmak istesem, sizce hangisi olabilir?"
Yazar bu soruya verilen yanıtlara göre, beş ana fikir ortaya koyuyor. Birinci olarak, görüşülenlerin yüzde 9'u liderlerin iyi bir iletişimci olmanın hayati önemini unutmaması ve iyileştirme çabalarına hiç ara vermemesi gerektiği fikrini ön plana çıkarmışlar. Bu doğrultuda, liderler iletişim becerilerini geliştirmeye devamlı çaba harcamalı, daha iyi bir dinleyici olmalı, daha verimli toplantılar düzenlemeli ve insanlara performanslarını iyileştirmek için verdiği koçluk ve mentorluk desteğini etkinleştirmeli.
İkinci olarak, yüzde 11 oyla liderlerin sürekli ortalıkta dolaşıp insanlarla aralıksız sohbetler ederek, görünür olmaları gerektiği düşüncesi yer alıyor. Liderler kendilerini daha görünür hale getirme yolları bulmak ve organizasyondaki herkesin sesini duymasını sağlamak zorundadırlar. Bu nedenle, mesajını herkesin duyup anladığı kesinleşinceye kadar durmadan tekrarlamak lider için hayati önem taşır.
Üçüncü olarak, gerek insanları dinlemek açısından, gerekse doğru mesajlar hazırlamak açısından izleyici kitlesine odaklanmak gerekir. Liderlerin yüzde 14'ü izleyici kitlesi konusunda net bir görüşü olmayan bir liderin etkin bir iletişim kuramayacağını ifade etmişler. Bu noktada, başlı başına "dinlemek" bile esin verici bir liderlik hareketidir.
Dördüncü ana fikir, liderlerin vizyon, değerler ve misyonu etkin bir biçimde iletmesi üzerine kurulu. İşyerindeki herkesin amaçları ve bunları başarmak için kendilerine düşen rolü anlaması can alıcı önemdedir. Bu nedenle, iletilen mesajlar kolay anlaşılır, akılda kalıcı, motive edici olmalı ve muğlaklığa yer bırakmamalıdır. Ancak o zaman organizasyondaki bütün bireyler harekete geçebilir ve amaçlar uğruna büyük bir hız ve yaratıcılıkla eylemde bulunabilir.
Ve liderler tarafından en çok dile getirilen beşinci sıradaki ana fikir (yüzde 45 gibi ezici bir oyla) ise gerçekten iyi bir iletişimci olabilmek için önce kendinize bakmanız gerektiğini ifade ediyor. Liderler iletişimin teknik açıdan mükemmel bir sunum yapmak değil, insanları davranışlarını değiştirmeye ve istenilen sonucu elde etmeye yönlendirebilmek olduğunu belirtmişler. Eğer kendiniz söylediğinize tam anlamıyla inanmıyorsanız, başkalarını nasıl ikna edebilirsiniz?
Bu nedenle, yazar şu noktalara dikkat edilmesini tavsiye ediyor: Daha çok kendiniz olun. Misyon ve değerler aracılığıyla bir liderlik ve eylem çerçevesi oluşturun. Bugünü yönlendirmek için geleceği anlatın. İlişkilere ve güvene odaklanın. Güçlü diyaloglarla bağlılık ve uyum yaratın.
LİDERLİK DİLİ: BAŞARILI CEO'LARIN İLETİŞİM SIRLARI, Kevin Murray, Türkçesi: Ümit Şensoy, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 358 s.