ekonomi tarihi tamamlandı!

Ergun Kağıtçıbaşı'nın Bursa'nın Ekonomi Tarihi kitabının 3'üncü ve son cildi Uludağ Üniversitesi'nin katkılarıyla yayınlandı.Böylece Bursa ekonomisinin gelişim ve değişimini tespit etmek amacıyla kronolojik bir prensiple yürütülen çalışma tamamlanmış oldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN

BURSA - Türkiye'nin ilk OSB'si olan Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nin kuruluşuna öncülük ederek kentin sanayileşme hamlesine büyük katkıda bulunan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası eski Genel Sekreteri ve işadamı Ergun Kağıtçıbaşı'nın, iktisatçı yazar Enis Yaşar ile birlikte hazırladığı Bursa'nın Ekonomi Tarihi adlı kitap, Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, Prof. Dr. Erol İyibozkurt, Prof. Dr. Necmi Gürsakal ve Doç. Dr. Tülin Vural Aslan gibi farklı bilgi disiplinlerde uzman olan biliminsanlarının katkılarıyla oluştu. 

1960-2014 yıllarını ele alan çalışmanın son cildi, I. ve II. ciltlerin özetiyle başlıyor ve Bursa'nın sanayi şehri olmasının nedenlerinin irdelenmesiyle devam ediyor. 3. ciltte, Bursa'nın son 55 yılının ekonomik olayları ve sosyal sonuçları geniş bir kaynak taramasıyla elde edilen bilgiler ışığında sentezleniyor. Kitapta sırasıyla genel olarak ekonominin kent mimarisi ile olan etkileşimi, Bursa'nın Osmanlı'nın başkent olmasıyla başlayan süreçte ekonominin etkisiyle değişen kent profili, 1960'lı yıllara gelindiğinde Bursa'da sosyal, siyasal ve ekonomik durum, 1960-2014 tarihleri arasında gelişen tarım kenti Bursa'nın sanayi kentine dönüşüm süreci, Bursa'nın Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulmaya başlanmasıyla şekillenen sanayi atılımı, Bursa sanayisinin güncel değerlendirmesi olan "Bursa'nın 250 Büyük Firmasının Ciro Değerleri Ölçüsünde İncelenmesi" ile Bursa'da büyük sanayi yapısının otomotiv ana sanayine bağımlı olduğunun ortaya koyulması, Bursa'nın ekonomi gündemi ve geleceği konuları yer alıyor. 

Kitabın son bölümünde Bursa ekonomisi, Bursa'nın genel gidişatı ve gelecekle ilgili öngörülerini de 15 maddede toplayan Kağıtçıbaşı'nın bu tespitleri Bursa'nın geleceğine yön veren yöneticilere sunulmuş bir ışık hüzmesi niteliğinde. 

üç cilt, 12 yıl 

Bursa'nın ekonomi tarihini yıllara ayırarak geniş bir perspektifl e değerlendirdiği Bursa'nın Ekonomi Tarihi çalışmasının son cildi hakkında bilgi veren Ergun Kağıtçıbaşı, "Osmanlı payitahtı Bursa ile ilgili siyasi açıdan zengin kaynaklara mukabil ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan noksanımızı tamamlamak için son cilt ile birlikte 12 yılı bulan bir çalışma sonucu eserimizi tamamladık. 

Takriben 700 sayfa tutan bu hacim içerisinde 340 kaynağa müracaat ettik. Bu kaynakların sayısının çokluğunun yanında zenginliği de çok önemli. Seyahatnameler, yabancı seyyahların gözlemleri, Evliya Çelebi başta olmak üzere kendi seyyahlarımız, istatistik bilgiler, 1868 yılı itibarıyla Fransızca ve Türkçe yayınlanan Şark Ticaret Yıllıkları ciddi kaynak teşkil etti. Bursa ile ilgili çok güzel bir altyapı oluştu. Gelecek kuşaklar 2100 yılında dördüncü cildi bunun üzerine kolaylıkla inşa edebilir" dedi. 

Bursa'nın birçok özelliğe sahip bir kent olduğunu ve tarihten soyutlanmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kağıtçıbaşı, "1855'te Bursa önce büyük bir depremle yerle bir oluyor, ardından büyük bir yangınla karşı karşıya kalıyor. Türk insanının yetiştirdiği çok değerli entellektüellerden birisi olan Tanzimat sadrazamlarından Keçecizade Fuat Paşa, bu haberi alınca, 'Desenize, Osmanlı'nın dibacesi harap oldu' diyor. Başından beri Bursa'ya, Osmanlı'nın dibacesi, beşiği, ana rahmi gözüyle bakılıyor. Hatta vefatında Bursa'ya defnedilmesini vasiyet eden padişahlarımız var. Bursa böyle bir çalışmayı hak etti. Bildiğimiz kadarıyla Türkiye'de bir şehrin ekonomik, kültürel ve sosyal hayatı üzerine yazılmış üç ciltlik bir çalışma bulunmuyor" şeklinde konuştu. 

dünya ticaret merkezi 

Bursa'nın ekonomik yaşamına Sultan Orhan'ın ileri görüşlü ticari zekâsıyla başladığının bilgisini veren Kağıtçıbaşı, "Şehri zapteder zaptetmez Emirhan'ı, Orhan Camii'ni ve şu anda maalesef olmayan medreseyi inşa ediyor. Böylece Bizans kalesinin yanından geçip Üsküdar'da yükünü boşaltan İpek Yolu ticaret kervanları o tarihten sonra yüklerini Bursa'da boşaltmaya başlıyor. Bursa, ticari yaşamının ilk parasını kervan ticaretinden kazanır hale geliyor. O zamanlar şehir fevkalade kozmopolit. Venedikliler, Floransalılar, Cenevizliler, Araplar, Acemler, Rumlar, Ermeniler bulunuyor. Hatta ünlü tarihçiler 15. yüzyılda Bursa'nın dünya ticaret merkezi olduğunu belirtiyor" ifadesini kullandı. Yavuz Sultan Selim'in İran seferlerine hazırlık esnasında Tebriz'den ipek ithaline ambargo koyması üzerine Bursa'nın fakirleştiğini anlatan Kağıtçıbaşı, sözlerine şöyle devam etti: 

"Kanuni Sultan Süleyman tarafından bu yasak kaldırıldığında Bursa nefes alıyor ancak o sıkıntılı dönemde mevcut dokuma sanayisini ayakta tutabilmek için dut ağaçları dikiliyor ve bugünkü Bursa tekstilinin meyvesi 1512 seferinin bir eseri olarak ortaya çıkıyor. Böylece üzüntü yaratan bir hadise Bursa'nın tekstil sanayisine dönüşmesine vesile oluyor. Bursa'da sanayileşmenin ilk ayak izlerine ise 1834'te rastlamak mümkün."