çocuklar ve anayasa
"Anayasanın uygulanması ile çocuklar ilişkilendirilmeli. Bu nedenle, çocuklar için anayasa üzerinde düşünürken, sadece anayasaya çocuklara özgü maddelerin yazılması değil, aynı zamanda yapım ve uygulanma aşamalarında da çocukları söz sahibi kılma yolları araştırılmalı."
İbrahim Ö. Kaboğlu Tekin Yayınevi'nden çıkan 25. kitabına "Çocuklar ve Anayasa / Ebeveynler ve Çocuklarının Geleceği İçin" adını vermiş… Kaboğlu kitapta, yetişkinlerin gelecek kuşaklara karşı sorumluluğu üzerine uyarılarda bulunuyor…
Yazar kitabına "çocuklar bağırsın ama telefonlar sussun!" diyerek başlıyor ve şöyle devam ediyor:
"Son iki yıldır yoğunluk kazanan ülke genelindeki anayasal bilgilenme toplantıları sırasında gözüm gençleri, ama daha çok çocukları aradı hep. Tek tük de olsa, çocuk veya torunlarıyla gelen ebeveynler, çocuklar ağladığı veya bağırdığı ya da sıkıldığı sırada çoğu zaman harekete geçer: Ya susturmaya çalışırlar ya da dışarıya çıkarmaya. En azından, etrafımdakilerin bakışlarına muhatap olurlar.
O sırada, konuşmama çok yoğun biçimde odaklanmış olsam da, ‘bırakın bağırsın, bırakın ağlasın' der ve çocukla tanışmaya çalışırım: Burak, Ece, Muhammet ve daha onlarcası. ‘Bakın ben sizin için konuşuyorum; benim gibi kır saçlılar için değil, çünkü anayasa, çocuklar ve gelecek kuşaklar için' vb. sözler, ortalığın dinginleşmesine yetiyor; kuşkusuz şunu da ekleyince: ‘Çocukları değil, telefonlarınızı susturun yeter.'
Bu nedenle, anayasa, doğası gereği çocuklar için, hatta yetişkin yurttaşlara göre çocuklar anayasanın öncelikli muhatabı. Bugün anayasa karşısında daha çok, özgürlük hak ve eşitlik öne süren çocukların anayasal yükümlülükleri olsa olsa ‘ödevler' sözcüğüyle ifade edilebilir. Yetişkin oldukları andan itibaren sadece seçme seçilme haklarını kullanmayacak, görev ve yetkiler çerçevesinde anayasal sorumluluklar üsteleneceklerdir. (…)
Haydi çocuklar! Gelecek sizindir…"
Kaboğlu, doğdukları yeryüzü alanında ve yaşadıkları toplumda, herkes için geçerli ve bağlayıcı olan kuralların kaynağını anayasadan aldığını vurguluyor. Kuralların konulması ve uygulanmasını denetleyen makamların da kaynağını anayasadan aldıklarına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:
"Bunları bilmek, herkesin hakkıdır, ama çocuklar için daha önemli; çünkü kuralların konulması ve uygulanma sürecine çocuklar katılamamakta, ama bunlar, çocukların geleceğini belirleyici olmaktadır."
Bu nedenle, anayasada çocuklara özgü haklar güvence altına alınması gerektiğini; çocukların, genel olarak insan hakları ve anayasa bütünü üzerinde de öğrenme hakkının olduğunu söylüyor Kaboğlu…
"Anayasal bilgilenme hakkı yeterli değildir: Çocuklar, anayasanın değiştirilmesi ve yapım sürecine de katılmalı; anayasanın uygulanması ile çocuklar ilişkilendirilmeli. Bu nedenle, çocuklar için anayasa üzerinde düşünürken, sadece anayasaya çocuklara özgü maddelerin yazılması değil, aynı zamanda yapım ve uygulanma aşamalarında da çocukları söz sahibi kılma yolları araştırılmalı" diyen İbrahim Ö. Kaboğlu konuyu kitabında üç bölümde işliyor: Anayasa Üzerine Temel Bilgiler (Birinci Bölüm), İnsan Hakları Ve Çocuk Hakları (İkinci Bölüm), Anayasada Çocuklar ve Çocuklar İçin Anayasa (Üçüncü Bölüm).
Çocuklarla ilgili anayasa madde önerilerinin de yer aldığı kitabın sonunda Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, bunun uygun bulunduğuna dair kanun metni, Kaynakça ve Dizin de yer alıyor…