TÜM YAZILARI
Bir şezlong 25 euro olur mu?
Turizmde fetret devrine doğru: Bu yıl prova, seneye gala mı? Türk turistin aşırı pahalı otel ve mekanlar yüzünden Yunanistan'a gitmesi gibi, turizm ülkesi Hırvatistan'da da yabancı turist "Seneye gelmeyiz" diyor, yerel halk da tatil için komşu ülkelere gidiyor.
Her şeyin fazlası zarar, turizmin de!
“Ne kadar çok turist var etrafta? Ne olacak bu Zagreb’in hali?” Şehrin kalbi Ban Jelacic Meydanı’nda Hırvat arkadaşımla oturuyoruz. Önümüzde "Balkan rakısı” saydığımız "rakija” var. Yani birbirimize sarılıp “Ne olacak bu memleketin hali?” diye ağlaşmak için ortam hazır.
Türkler ucuz diye geliyor!
Hayli şaşkınım. Daha Türkiye’de bayram tatili başlamadan, ben Zagreb caddelerinde Türk turistlere denk gelmeye başladım. Kafede kulağıma çalınan “Dursun Özbek, Aziz Yıldırım, Ali Koç, Erdem Timur, enflasyon, Erdoğan, tatil, pahalı, ucuz” gibi kelimelerle anında memleket gündemine de vakıf oldum.
'Gelme, gelme, ne olur gelme!'
Kıyamet alameti: Eurovision hâlâ milleti sokağa döküyor!
İstanbul’da 4-5 milyon kişinin yollara düşüp bir meydana yığıldığını düşünün. Olacak iş değil. Zagreb’de haftasonu yaşanan, tam da böyle bir olaydı. Şehrin kalbi Ban Jelaciç Meydanı’ndan taşan kalabalık 300 bin kişiden fazlaydı.
Bürokrasi dediğin 32 dişli canavar…
Zagreb’den Münih’e taşınan bir ahbap, akla feza bir şey anlatıyormuş gibi yemin billah ederek diyor ki: “İstediğiniz belgeyi email olarak yollayayım dediğim yerel Alman kurumu ne cevap verse beğenirsiniz? ‘Hayır, sadece faks ile yollananları kabul ediyoruz’ dedi, şaka sandım; ama değilmiş!” Bu çok eskilerden bir anı değil; geçen haftanın mevzusu.
Beynine sahip çık, dünya pusuda!
Geçen yıl sonundan kalma verilere göre, Almanya'da 63 bin 763 "Alman pasaportu olmayan” yabancı doktor çalışıyor. Ve bunlardan 2 bin 628’i Türk vatandaşı. Almanya’nın toplam vasıflı eleman açığı 260 bin kişi.…
Evcil hayvanı sokağa atana da hapis
Bir küçük ülkenin büyük siyasi dertleri
Küçük ülkenin derdi de küçük olur mu? Olmuyor. Nüfusu 4 milyonu bulmayan Hırvatistan, kısa bağımsızlık tarihinde siyasetin kayıkçı kavgalarından kurtulamıyor.
Deprem şehirlerine Orta Avrupa deneyimleri
Yıllar önce, Moskova’yı ’su yolu’ yapan Türk heyetlerinden birinin, cafcaflı bir restoranda verdiği davetteydim.
Bizi 'yatay kariyer' mi kurtaracak?
Zagreb'de araba tamircisi Miroslav benim idolüm. Hayata babasının tamirhanesinde başlamış, liseden sonra okumamış, sevdiği bu işin birinci sınıf ustası olmuş.
Pazar günü işyeri kapatma yasasına isyan!
Batı Avrupalı turistleri Türkiye gibi kendilerinden daha doğudaki ülkelerde en çok cezbeden şeylerden biri, gece gündüz kesintisiz süren hayat. Tatil günlerinde bile kepenk indirmeyen mekanlar. Her Allah'ın günü cıvıl cıvıl yaşayan sokaklar.
Kimine altın vize, kimine bir tas çorba...
Zengine “Gel otur,” yoksula "Gel çalış" diyorlar. Her durumda Avrupa ‘yabancılaşmaya’ devam edecek. Kurtuluş yok.
"1 milyar dolarım da olsa önce köyüm, toprağım"
"Ailem 500 yıldır Vodnyan'da yaşıyor. Köküm burada. 1 milyar dolarlık şirketim var diye, her şeyin zaten online olduğu bir çağda neden memleketimi bırakıp Silicon Vadisi'ne gideyim ki?" Silvio Kutiç 46 yaşında.
700 dolar maaşla AB kapısını açıyorlar
Aylık 700 dolar, ya da 23 bin Türk lirasına vasıfsız bir işte çalışıp huzurlu, güvenli, mütevazı bir AB başkentinde yaşamaya kaç Türk "evet" der?