Nazlı SARP

nazli.sarp@dunya.com
TÜM YAZILARI
Fed, piyasalar da kırmızıya boyanır dedi! Finansal İstikrar Raporu’nun Ekim sayısını yayınlayan ABD merkez bankası Fed’den haftanın son işlem günü, “Orta Doğu'daki çatışma ve Ukrayna'daki savaşın piyasalara 'yayılma' tehdidi oluşturduğu” mealinde bir uyarı geldi.
Batı’nın da Türkiye’nin itidalli bakışına ihtiyacı var Her zaman söylerim ve söylemeye de devam edeceğim; Türkiye kimilerine göre 900 milyar dolar, kimilerine göreyse 1 trilyon dolarlık bir ekonomi ancak gerek coğrafi konumu gerekse de kültürel kodları bakımından yani siyaset jargonuyla jeopolitik olarak bundan çok daha fazlası ve giderek, bu misyonunu daha da derinleştiriyor. Finans piyasalarına “fair play” ayarı neden şart? Futbol severlerin gayet iyi bildiği; Fair play ya da dürüst oyun, kurallara uymanın ötesinde etik değerleri kapsayan bir davranış kalıbını, manasında barındırır. Örneğin bazı şeyler kurallara uygundur ancak toplumsal ya da kişisel etiğe aykırıdır.
Altın, tasarruflar ve servet etkisi Türkiye, kimilerine göre 900 milyar dolar, kimilerine göre 1 trilyon dolarlık bir ekonomi ve resmi verilere göre 85 milyon nüfusu ve sayıları milyonlarla ifade edilebilen sığınmacıyı bünyesinde barındıran, sanayisi görece güçlü ancak istihdamı daha ziyade hizmet sektöründe yoğunlaşmış; jeopolitiği ise bunlardan çok daha fazla önem içeren bir ülke. Musk’tan Baharat Yolu’na Türkiye’nin jeoekonomi gündemi Ticaretin yaygınlaşması ve bol etkileşimli bol bağımlılık yaratan Batılılaştırma savı, Çin’in siyasi ağırlık kazanmasıyla sekteye uğradı denilebilir. Yatırım çıkarmasının Batı yönü: Kur, borsa ve neoliberalizm çemberi Seçimlerden sonra yeni ekonomi kabinesinin kurulmasıyla beraber dış yatırımları dizayn etmek adına ilk temas Körfez ülkeleri ile yapılmıştı. Körfez ülkeleri ile yapılan temaslardan BAE ve S.Arabistan başta olmak üzere çekilecek doğrudan yatırım ve sukuk gibi rakamlar telaffuz edilmiş ancak net bir takvimlendirme yapılmamıştı. ECB, bu sefer de euroyu kurtarabilir mi? Bu hafta (14 Eylül) ECB (Avrupa Merkez Bankası) nin faiz kararını karşılayacağız ki gerek Avrupa ekonomisinin resesyona doğru giden yapısı gerekse de euro’nun dolar karşısındaki pozisyonu tıpkı 2012’de olduğu gibi yine yeniden kritik bir seviyede olduğundan kararın önemi büyük. Model değişince anlaşılan enstrüman: Kur Korumalı Mevduat "Ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve siyasi felâketlerden yakasını kurtaramaz." “Güvenlikçi yaklaşım” dolara yön tayin ediyor! Küresel ekonomideki dönüşümün çoktan başlamış olduğuna ilişkin tecrübeler son birkaç yıldır yaşanıyor olmakla beraber, bu durumun adının konması zaman alacaktır. Döviz kuru üzerindeki riskler ağırlaşıyor Hatırlayacak olursak Fed, uzun süren bir sözlü yönlendirmenin ardından ilk kez Mart 2022’de faiz artışlarına başladı ve geçtiğimiz haftaki Federal Open Market Committee (FOMC) toplantı tutanaklarından alınan sinyale göre ise agresif bir biçimde sıkılaşan bankanın faiz artışlarının halen sona ermediği Eylül’de bir artışın daha olabileceği çıkarsaması yapılıyor. Artış yapmasa bile faiz düşürmesinin Enflasyonun ipleri Çin’in elinde gözüküyor Bir devlet düşünün ki yaklaşık 1,4 milyar nüfusuyla dünyanın en kalabalık, 9,6 milyon km2 alanıyla dünyada en büyük 3. karasal alana sahip olsun Örselenmiş kredi ve döviz piyasasına yeni TL enstrüman gerekliliği Yeni TL enstrüman denilince akla son birkaç yıldır avantajı ve dezavantajıyla hemhal olduğumuz Kur Korumalı Mevduat (KKM) geliyor. “Soft landing” (yumuşak iniş) hikayesi ve türbülansındakiler ABD merkez bankası, rezerv paranın sahibi Fed, sıkılaşma adımlarına (faiz artışı ve göreceli bilanço küçültme) başladığından bu yana sıklıkla duyduğumuz bir tabir var ki ona yumuşak iniş denilmekte… Amaç pozitif reel faiz vererek Arjantinleşmek mi? Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar hangi tür ekonomi politikası uygulanırsa uygulansın beraberinde yan etkiler de oluşturmakta. Parçalanmış G20’de “kökü kurumayan kriz” masaya yatacak Kökü kurumayan döngü ifadesi ünlü Keynesyen iktisatçı Charles P. Kindleberger’e aittir.