TÜM YAZILARI
Riskini yönet, kriz yaşama
Geçtiğimiz Cuma günü hem futbolumuzu, hem ülke içi siyaseti, hem de dış politikayı etkileyen bir olay yaşadık. Süper Kupa Finali, diplomatik bir krize döndü. Nedeni, nasılı çok konuşuldu, ben başka bir taraf vurgu yapmak istiyorum. İş yaşamım boyunca çok sık dile getirdiğim bir söz vardır, “riskini yönetemeyen, krizini yönetmek zorunda kalır”.
Teşhis doğru, tedavide dikkatli olalım
Ekonomi yönetiminin ekonomiye ilişkin teşhislerinin çoğuna katılıyorum.
CEO’ların 2024 gündemi
Yeni yıla girerken adetimdir, dünyada uluslararası danışmanlık şirketlerince düzenlenmiş yeni yıla ait beklenti ve gündemlerini değerlendiren CEO anketlerinin sonuçlarına göz atarım.
Şirketinizi sevin ama aşık olmayın
Neden böyle bir başlık attım, çünkü aşk kusurları görmeyi önler. Öte yandan şirketiniz mevcut değişim ve dönüşüm döneminde, çok fazla iç ve dış riskle karşı karşıya. Bu riskler, kurumsal zafiyet noktaları ile çakıştığında büyük kayıplar yaşanabilir.
İş modeliniz kadar güçlüsünüz
Özellikle içinde bulunduğumuz bu zorlu değişim ve dönüşüm döneminde iki hata lüksümüz yok. Biri stratejimiz, diğer ise iş modelimiz. Strateji gelecek hayalimize yani vizyonumuza ulaşma planımız. İş modeli ise bu planı nasıl uygulayacağımız.
2024’te işinizi nasıl korursunuz?
İş insanları olarak hücum oynamayı seviyoruz. Ancak futbolda sevdiğim bir tabir var, “hücum maç kazandırır ama savunma şampiyon yapar”diye.
Mali riskleri yöneten oyunda kalır
Önceki iki yazımda 2024 senesinin zor geçeceğinden bahsetmiş, ayakta kalmak için yapmamız gerekenlerden genel hatları ile bahsetmiştim. İlk adım şirketinizin risk maruziyetlerinin, yani riske açık alanlarının belirlenmesi idi.
Önce ayakta kalmalıyız
Salı günkü yazımda 2024’ün şirketler için zor geçebileceğini söylemiştim. Gerek uygulanmakta olan ekonomi programı gerekse de dünyada konjonktürün iyileşmesi ile 2025-2027 arası dönemde hem makro ortamın, hem de işlerin iyi olacağını düşünüyorum.
Ortalık karışacak, vaziyet alın
Geçtiğimiz hafta içinde Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek TRT Haber’de yer alan özel röportajda, iş dünyasına net mesajlar verdi. Sayın Bakan geleceğe yönelik olarak umutlu bir tabloya işaret ediyor.
Kaliteli büyümenin arkasında ne var?
Büyüme tüm şirketlerimizin ana hedefi. Ciroda, EBITDA’da, kârda, pazar payında, ölçekte, yurt dışında, yurt içinde, aktifte, maddi olmayan duran varlıklarda veya Ar-Ge kapasitesinde büyümeye çalışıyoruz. Büyüme son derece sağlıklı, ancak bu büyümenin nereden geldiği de en az büyümenin kendisi kadar önemli.
Riskinizi nasıl yönetiyorsunuz?
Şirketlerde en önemli konulardan bir tanesi risk yönetimi. Geçen yazımda da belirtmiştim, bu dönemde şirketlerin en önemli iki kası inovasyon temelli strateji geliştirme ve risk odaklı yürütme (execution) olacak. Bunlardan bir tanesinde dahi yaşanacak aksama, EBITDA’nızı hızla bozacak. Sürdürülebilir karlılığı güçleştirecek.
Stratejik başarı için CEO’lara bir tavsiye
İçinde bulunduğumuz hızlı değişim ve yapay zeka döneminde şirketleri yöneten liderlerin artık bir sağ, bir de sol kolu olması gerekiyor.
Değer göçü ve iş tasarımı
Yönetimde yeni teori ve modelleri kucaklamakta hevesliyiz. Öte yandan geçmişte kalan ve unutulmuş o kadar kıymetli teori ve modeller var ki, bence bugün bile geçerliler. Şirketlerimiz bunları yeniden keşfetse, bir veya iki jenerasyon önceki bu modellerden faydalansa, inanılmaz işler başarabilir.
Farklılaşan ve cesur olan kazanacak
Frederick Taylor 1913 senesinde “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” başlıklı kitabını yayınladı. Kitapta önerilen üretim ve yönetim anlayışı “seri üretim” olarak adlandırıldı ve bu prensipleri benimseyen Henry Ford ve şirketine Model- T otomobili ile bir servet kazandırdı.
SWOT
2000 senesinde bir firmaya SWOT analizi gerçekleştirmeniz gerek dediğimde, firma sahibi bana uzaydan gelmişim gibi bakmıştı. Bugün bu kavramı duymayan yok.