Dr. Bertan KAYA

YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com
TÜM YAZILARI
Dev aynası Raks, Zeki Triko, Sevenhill, RodiMood, Genpower, Ulusoy Ulaşım, Yörsan, Borajet, Atlasglobal, Goldaş, İnci Deri, Tekin Acar Kozmetik, Lunch Box, Beta Ayakkabı, Hakan Çanta, Fleetcorp, Abbate, Uzel Makine, Almetka Metal, Coşkun Süt, Üç Yıldız Tekstil … Bu şirket isimlerini görünce aklınıza ne geliyor?
Önce Kâr Risklerden korkmayın, yönetememekten korkun Her zaman “risklerden değil, riskleri yönetememekten korkun” diyorum! Makro ekonomi, rakipler, teknoloji veya operasyonlarınız; riskler nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, doğru yaklaşımlar ve yöntemler ile ele alınır ise yönetilebilir.
Bürokratik örgütlere veda 1990’lı yıllarda üniversitede okurken Yönetime Giriş dersinde Fred Woolley adında bir hocam vardı. Kendisi bana yönetim ve organizasyonu, şirketleri, stratejiyi sevdiren, bu alanda çalışmak isteğimi ortaya çıkartan insandır. 1995 senesinin Ekim ayında bir derste bürokratik/hiyerarşik örgütler ile yatay/ organik örgütler arasındaki farkı anlatmıştı. Mutlu şirketler, mutsuz şirketler Tolstoy Anna Karenina kitabının girişinde bir gözlem yapar; “tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile ise kendine özgü bir mutsuzluğa sahiptir”. Ünlü girişimci ve yatırımcı Peter Thiel, Zero to One kitabında, bu gözlemin iş dünyası için tam tersinin geçerli olduğunu açıklar. Oturarak değil, dolaşarak yönetin Kıymetli bir sanayici büyüğüm seneler evvel bana şu sözü söylemişti: “Bertan hocam, patron veya genel müdür dediğin kişinin ayakkabısı sık eskiyecek”. Halka yeni arz olan şirketler için tavsiyeler Halka arz konusu finansmana erişimin zorlaştığı bu dönemde, sermayeyi güçlendirmek ve yatırımlar dahil tüm faaliyetleri finanse etmek açısından önemli bir strateji haline geldi. Sahi nedir bu kurumsallaşma? Pek çok patronun ve tepe yöneticinin en önemli yakınması budur; “beni günlük işlerin içine çekiyorlar, önemli işlere vakit bulamıyorum!”. Geçen yazımda, işin içinde değil, başında kalmaktan bahsetmiştim ve “kurumsallaşın, özgürleşin” demiştim. Kurumsallaşın, özgürleşin Bu haftanın kitabı bir iş klasiği. Inc. dergisi tarafından 500 CEO ile yapılan bir ankette en iyi iş kitabı seçilmiş bir kitaptan bahsediyorum. İlk versiyonunu 1990’lı yıllarda henüz genç bir işletme öğrencisi iken okumuş ve içindeki fikirlerin bir işletmenin geleceğini değiştirebileceğini fark etmiştim. Patron işin başında mı, içinde mi olmalı? Bu konuda iş dünyasında hemfikir olmayan yoktur. Patronların işin başında olması hem işe hâkim olmalarını hem de çalışanlara liderlik etmelerini sağlar. Şirketinizde motivasyon ne durumda? 2016’dan bu yana dünyada ve özellikle de ülkemizde yaşanmadık sıkıntı kalmadı. Siyasi, ekonomik, sosyal ve çevresel riskler şirketler ve çalışanları üzerinde olumsuz bir etki oluşturdu. İknanın Psikolojisi Bu hafta yine özel bir kitabı ele alıyoruz. Hepimiz geçimimizi bir şeyler satarak kazanıyoruz. Ürün, hizmet ya da zamanımız. Kendi işimiz olması ya da kurumsal hayatta çalışıyor olmamız fark etmiyor, hepimiz aslında pazarlama işinin içindeyiz. Süreçlerini iyi yöneten, işini iyi yönetir Süreç yönetimi iş dünyasında sık duyduğumuz ancak yeterli bilgi sahibi olmadığımız bir konu. Şirketinizde tüm işler süreçler olarak ilerler ve tamamlanır. Hangi çalışanları asla kaybetmemelisiniz? Jack Welch General Electric firmasının efsane CEO’suydu. 1980'li ve 90'lı yılların en iyi CEO'su olarak görüldüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Başarıda kadere inanır mısınız?