Dr. Bertan KAYA

YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com
TÜM YAZILARI
Rekabeti arkada bırakmak ister misiniz? Bu çağda farklılaşmak, rekabetten ayrış­mak yani sürüden ayrılmak çok önem­li. Aslında başarı büyük ölçüde buna bağlı diyebilirim. Herkes ile aynı konjonktür ve kurallar içinde aynı şeyleri yapmak emtia­laşmayı, o da fiyat rekabetini getirir. Fiyat rekabeti ölümcüldür.
Sürüden ayrılmadan kâr edilmez! Çoğumuz hayatta güvenli yolu seçeriz. Bu psikolojik olarak anlaşılabilir bir tercihtir çünkü biliriz ki “sürüden ayrıla­nı kurt kapar”. Ancak bir de sürüye takılıp, sürüyle kaybolmak veya uçurumdan aşağı uçma senaryosu vardır, ki sürü psikoloji­si ile hareket ederken bu riski pek fark et­meyiz. Küçülmeyin, büyüyün! Pek çok ekonomi yazarı ve yönetim da­nışmanı 2025’in zorlu geçeceğini ve şirketlerin bu dönemde odağının tasar­ruf, verimlilik ve mümkünse küçülme ol­duğunu söylüyor, şirketlere bunu öneri­yor. Ben de 2025’in zorlu geçeceği düşün­cesindeyim, ancak odaklanılacak yerin küçülme veya tasarruf olmaması gerekti­ğini düşünüyorum.
Kârlar düşüyor, aman doktor bir çare! Ülkemizde firmaların kârları dikkat­le analiz edilirse, enflasyonist etki­ler nedeniyle mutlak değer olarak artmış gözükse de oransal olarak düştüğünü gör­mek mümkün. Peki ya strateji, iş modeli ve icra? Birleşme ve satın alma dalgası geliyor Dünya ekonomisi 2020’li yılların orta­larına yaklaşırken dijitalleşme, yapay zekâ (AI), elektrikli ve otonom araç tek­nolojileri, yenilenebilir enerji çözümleri, biyoteknoloji ve gen düzenleme teknikle­ri gibi alanlarda köklü bir dönüşüm geçi­riyor. Hakikaten o kadar iyi miyiz? Çoğu sektör ve şirket, 2024 gibi zor bir seneyi içinde bulunulan zorlu koşul­lar göz önüne alındığında bir miktar du­raklama veya gerileme ile ancak ayakta kalarak kapattı. Reel büyüme ve kârlılık etkilenmiş olsa da operasyonlar durma­dı. Bence ayakta kalmak da bir başarıydı. Şirket olarak 2025’te nereye odaklanalım? 2025 senesi ülkemizde yerleşik tüm şirketler için tıpkı 2024 gibi zorlu bir sene olacak. Bir tarafta enflasyon ile mücadelede katılıkların aşılamaması ve sıkı duruşa devam zorunluluğu, öbür tarafta dünyadaki olası jeopolitik krizler ve ticaret savaşları ve diğer tarafta dünyadaki ekonomilerin beklenenden çabuk toparlanmayacağı gerçeği bizi zorlu bir 2025’e getiriyor. İyi çalışanlar nasıl kaybedilir? “Bizim şirkette bir yönetici var, o ay­rılırsa yandık, çünkü o işi başka kimse onun kadar iyi yapamaz” diyenler­den misiniz? O zaman dikkatle okumaya devam edin. Türkiye’de şirket yönetimin­de yaşanan en büyük sorunlardan biri de sağlam yönetim sistemleri olmadığı için, kişilere bağımlı olmaktır. Strateji nasıl geliştirilmez? Son dönemde şirketlerde, özellikle de aile şirketlerinde strateji ile ilgili çok fazla hatalı uygulamaya denk geliyorum. Strateji geliştirme işi yanlış şekilde pa­zarlanıyor. Metal yakalıların ayak sesleri Teknoloji ve mühendislik ile ilgili ya­bancı kaynakları yakından takip et­meye çalışırım. İş dünyasına yönelik trendleri, riskleri ve fırsatları buralardan yakalamak mümkün olabiliyor. Rusya kaynaklı jeopolitik riskleri yönetmeliyiz Hep söylüyorum, bu coğrafyada risk yönetimi artık şirket yönetim prati­ğinin bir parçası olmak durumunda. Özel­likle jeopolitik, ekonomik ve siyasi riskler her daim stratejilerimizi ve işimizi etkili­yor. Yakın zamanda derinleşen Batı- Rus­ya krizi de bunlardan birisi. Krizin derin­leşerek, bölgesel bir savaştan, genel bir savaşa dönüşmesi ihtimali hepimizi endi­şelendiriyor. Yapay zekâ yatırımına nereden başlanmalı? İşim gereği pek çok CEO ve Genel Mü­dür ile iletişim halindeyim. Büyüme, kârlılık, kurumsallaşma, strateji geliştir­me, risk yönetimi ve diğer pek çok konuda istişare içinde olduğumuz bu değerli dost­larımın bugünlerde en çok merak ettikleri konu yapay zekâ. “Bertan hocam biz yapay zekânın çok önemli olduğunu biliyoruz, ancak nereden başlamalıyız? Mevcut ope­rasyonları aksatmadan yapay zekâyı nası Meselenin özünü kaçırıyoruz Dünya üzerinde, CEO’lar ile gerçek­leştirilen tüm önemli anketlerde, ge­lecek dönemin en önemli üç gündem ko­nusu yapay zekâ, sürdürülebilirlik/ESG ve yetenek yönetimi olarak belirlenmiş. İfadeler, kavramlar, kapsamlar değişse de tüm beklentiler bu üç ana başlık altında toplanıyor. CEO’lar geleceğe ilişkin ne düşünüyor? KPMG’nin 2024 CEO Outlook anketi ve sonuç raporunu değerlendirme şan­sım oldu. Çalışma, 25 Temmuz ile 29 Ağus­tos 2024 tarihleri arasında 1.325 CEO ile küresel ölçekte gerçekleştirilmiş.