TÜM YAZILARI
Rekabeti arkada bırakmak ister misiniz?
Bu çağda farklılaşmak, rekabetten ayrışmak yani sürüden ayrılmak çok önemli. Aslında başarı büyük ölçüde buna bağlı diyebilirim. Herkes ile aynı konjonktür ve kurallar içinde aynı şeyleri yapmak emtialaşmayı, o da fiyat rekabetini getirir. Fiyat rekabeti ölümcüldür.
Sürüden ayrılmadan kâr edilmez!
Çoğumuz hayatta güvenli yolu seçeriz. Bu psikolojik olarak anlaşılabilir bir tercihtir çünkü biliriz ki “sürüden ayrılanı kurt kapar”. Ancak bir de sürüye takılıp, sürüyle kaybolmak veya uçurumdan aşağı uçma senaryosu vardır, ki sürü psikolojisi ile hareket ederken bu riski pek fark etmeyiz.
Küçülmeyin, büyüyün!
Pek çok ekonomi yazarı ve yönetim danışmanı 2025’in zorlu geçeceğini ve şirketlerin bu dönemde odağının tasarruf, verimlilik ve mümkünse küçülme olduğunu söylüyor, şirketlere bunu öneriyor. Ben de 2025’in zorlu geçeceği düşüncesindeyim, ancak odaklanılacak yerin küçülme veya tasarruf olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Kârlar düşüyor, aman doktor bir çare!
Ülkemizde firmaların kârları dikkatle analiz edilirse, enflasyonist etkiler nedeniyle mutlak değer olarak artmış gözükse de oransal olarak düştüğünü görmek mümkün.
Peki ya strateji, iş modeli ve icra?
Birleşme ve satın alma dalgası geliyor
Dünya ekonomisi 2020’li yılların ortalarına yaklaşırken dijitalleşme, yapay zekâ (AI), elektrikli ve otonom araç teknolojileri, yenilenebilir enerji çözümleri, biyoteknoloji ve gen düzenleme teknikleri gibi alanlarda köklü bir dönüşüm geçiriyor.
Hakikaten o kadar iyi miyiz?
Çoğu sektör ve şirket, 2024 gibi zor bir seneyi içinde bulunulan zorlu koşullar göz önüne alındığında bir miktar duraklama veya gerileme ile ancak ayakta kalarak kapattı. Reel büyüme ve kârlılık etkilenmiş olsa da operasyonlar durmadı. Bence ayakta kalmak da bir başarıydı.
Şirket olarak 2025’te nereye odaklanalım?
2025 senesi ülkemizde yerleşik tüm şirketler için tıpkı 2024 gibi zorlu bir sene olacak. Bir tarafta enflasyon ile mücadelede katılıkların aşılamaması ve sıkı duruşa devam zorunluluğu, öbür tarafta dünyadaki olası jeopolitik krizler ve ticaret savaşları ve diğer tarafta dünyadaki ekonomilerin beklenenden çabuk toparlanmayacağı gerçeği bizi zorlu bir 2025’e getiriyor.
İyi çalışanlar nasıl kaybedilir?
“Bizim şirkette bir yönetici var, o ayrılırsa yandık, çünkü o işi başka kimse onun kadar iyi yapamaz” diyenlerden misiniz? O zaman dikkatle okumaya devam edin. Türkiye’de şirket yönetiminde yaşanan en büyük sorunlardan biri de sağlam yönetim sistemleri olmadığı için, kişilere bağımlı olmaktır.
Strateji nasıl geliştirilmez?
Son dönemde şirketlerde, özellikle de aile şirketlerinde strateji ile ilgili çok fazla hatalı uygulamaya denk geliyorum. Strateji geliştirme işi yanlış şekilde pazarlanıyor.
Metal yakalıların ayak sesleri
Teknoloji ve mühendislik ile ilgili yabancı kaynakları yakından takip etmeye çalışırım. İş dünyasına yönelik trendleri, riskleri ve fırsatları buralardan yakalamak mümkün olabiliyor.
Rusya kaynaklı jeopolitik riskleri yönetmeliyiz
Hep söylüyorum, bu coğrafyada risk yönetimi artık şirket yönetim pratiğinin bir parçası olmak durumunda. Özellikle jeopolitik, ekonomik ve siyasi riskler her daim stratejilerimizi ve işimizi etkiliyor. Yakın zamanda derinleşen Batı- Rusya krizi de bunlardan birisi. Krizin derinleşerek, bölgesel bir savaştan, genel bir savaşa dönüşmesi ihtimali hepimizi endişelendiriyor.
Yapay zekâ yatırımına nereden başlanmalı?
İşim gereği pek çok CEO ve Genel Müdür ile iletişim halindeyim. Büyüme, kârlılık, kurumsallaşma, strateji geliştirme, risk yönetimi ve diğer pek çok konuda istişare içinde olduğumuz bu değerli dostlarımın bugünlerde en çok merak ettikleri konu yapay zekâ. “Bertan hocam biz yapay zekânın çok önemli olduğunu biliyoruz, ancak nereden başlamalıyız? Mevcut operasyonları aksatmadan yapay zekâyı nası
Meselenin özünü kaçırıyoruz
Dünya üzerinde, CEO’lar ile gerçekleştirilen tüm önemli anketlerde, gelecek dönemin en önemli üç gündem konusu yapay zekâ, sürdürülebilirlik/ESG ve yetenek yönetimi olarak belirlenmiş. İfadeler, kavramlar, kapsamlar değişse de tüm beklentiler bu üç ana başlık altında toplanıyor.
CEO’lar geleceğe ilişkin ne düşünüyor?
KPMG’nin 2024 CEO Outlook anketi ve sonuç raporunu değerlendirme şansım oldu. Çalışma, 25 Temmuz ile 29 Ağustos 2024 tarihleri arasında 1.325 CEO ile küresel ölçekte gerçekleştirilmiş.