"Beyinlerimiz taş devrinden olsa da değişim hızlanacak"

Dünya, yeni bir değişim sürecinden geçiyor. Bu süreç ile iş dünyası yeniden şekillenme hazırlığı içinde. Yapay zekâ dönemine adapte sürecini değerlendiren Faruk Eczacıbaşı, “Beyinlerimiz taş devrinden kurallarımız orta çağdan olsa da değişim hızlanacak” dedi.

Dünya Gazetesi | Abone ol

Başak Nur GÖKÇAM

Dünya, iki ayrı dönü­şümden aynı çem­ber içinde geçiyor. Bunlardan biri yeşil, diğeri ise dijital dönüşüm. Birbiri­ni tamamlayan ve bir o kadar da destekleyen bu iki sürece uyum sağlama çabası ise mu­azzam. Uluslararası Para Fo­nu (IMF) tarafından yapılan tahminlere göre dünya çapın­da 5 işten 2’si yapay zekâdan etkilenecek.

Microsoft’un ve­rilerine göre ise 2 şirketten 1’i, yapay zekâ adaptasyonunda­ki en büyük engelin yetkin iş­gücü olduğunu söylüyor. Yine Microsoft’un raporuna göre 5 şirketten 3’ü de yapay zekâya uyum için çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırma ha­zırlığı içinde.

İş dünyasının yapay zekâya olan adapte sürecini değerlen­diren Eczacıbaşı Holding Yö­netim Kurulu Başkan Yardım­cısı ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı, “Şimdiye kadar görmüş olduğu­muz en büyük kırılımı yaşıyoruz. Bu süreç inter­netle başlamıştı, şimdi ise yapay zekâyı konuşuyoruz.

Bu hızlı dönüşüm, bütün öngörü­leri tepetaklak etti. Özellikle son iki yıl içinde herkes dün­yaya farklı bakmaya başladı. Ben yapay zekâyı bir arkada­şım, hatta danışmanım olarak görüyorum. Ve şu bir gerçek ki kullandığım zaman önünde so­nunda do­laşıp geli­nen nokta benim man­tığım. Ben kullanır­ken, iki farklı yerden bilgi toplayıp, mümkün olduğu ka­dar birbirini eşleştirerek kul­lanmayı tercih ediyorum” dedi.

Bu yoldan ilk kez geçmiyoruz

İnsanlığın yapay zekâya olan ön yargısına ve meslekle­rin yerini alacak olma korku­suna ilişkin de konuşan Faruk Eczacıbaşı, “Dünya bu yoldan ilk kez yapay zekâ ile geçme­di. Buharlı makine, elektrik­li dönem, internet gibi birçok dönemde benzer şeyler ya­şandı. Örneğin 1860’lı yıllar­da ABD’de New York için ya­pılan bir ankette New York’un 1900’lü yılların başında al­tı milyon at varlığı nedeniyle pislikten öleceği konuşulur­du. Fakat 1900’lü yıllarda oto­mobil geldi şimdi ise at filan kalmadı.

Gelecek için yapılan varsayımların çoğunluğu ge­nelde o günkü koşullarla he­saplanıyor. Evvelsi gün 2 idi, bugün 3 oldu, demek ki yarın 4 olacak hesabıyla yapılıyor fa­kat böyle değil. Kırılım dediği­miz şey birdenbire tüm öngö­rüleri alt üst ediyor. Ben şuna inanıyorum; küresel bir pu­sula olmadan bu işin oturtul­masında biraz zorlanacağız. Çünkü bizim beyinlerimiz taş devrinden gelme, kuralları­mız orta çağdan gelme, tekno­lojimiz ise tanrısal. Bu neden­le biraz zorlanabiliriz fakat devinim hızlanarak gerçek­leşmeye devam edecek” dedi.

Güneş enerjisi efektif kullanılmalı

Yapay zekânın çevreye olan etkisine yönelik de konuşan ve yapay zekânın harcadığı enerji nedeniyle eleştirilmesi duru­muna ilişkin de yorum yapan Faruk Eczacıbaşı, “Dünyanın enerjisinin yüzde 1.6’sı yapay zekâ üzerine gidiyor. Bu çok çok büyük bir rakam. Hatta bu oranın gelecekte iki katından da daha fazlasına gitmesi bek­leniyor.

Fakat diğer taraftan dünyaya güneşten gelen ener­ji şu anda bizim kullandığımız enerjinin bin katı civarında. Bizim buradaki yüzde 1.6’yı mantıklı bir şekilde kanalize ederek, güneşten gelen ener­jiyi daha efektif kullanmamız için araştırmalara harcama­mız gerekiyor. Buradaki te­mel odak noktası tek başına rakamlarla konuşmaktan zi­yade, doğru noktalara kanali­ze olmayı başarmaktan geçi­yor” diye konuştu.

Önemli olan ‘ne için’ kullanıldığı

Yapay zekânın gelişmesiyle birlikte büyük bir rekabet or­tamı içine girildiğinin altını çizen Eczacıbaşı, “Bunlar ne­ticede araç ve araçlar ne için kullanılırsa, gelecek oraya gi­der. O yüzden tek bir taraftan bakmak yerine, yapay zekâyı doğru amaçlar için araç ola­rak kullanmamız lazım. Bu­nun için de belli bir vizyon ge­rekiyor” dedi.

Bundan sonraki süreçte farklı düşünmeye ihti­yaç olduğunu belirten Eczacı­başı, “Artık endüstri toplumu­nun bunu aştığı düşüncesin­deyim ama dünyanın önemli bir kısmının bu düzeye gelme­si için örneğin Afrika’nın bir­çok ülkesinin endüstri döne­minden geçmesi lazım. Yani yalnızca geleceği ve çevresel zorunlulukları getirerek ha­reket edecek olursak, o zaman bütün bir döngüyü daha fazla bozmuş oluruz. Dediğim gibi artık farklı düşünmeye ihtiyaç var. Dünyanın başka kesimle­rini, birlikte düşünmemiz la­zım. Tek yönlü bakışla hareket edilmez” diye ekledi.

“Söylediklerimize kıyılarda köşelerde yer veriliyor”

Türkiye’deki yapay zekâ gündemine ilişkin de değer­lendirmede bulunan Eczacı­başı şöyle devam etti: “Günde­me bakacak olursanız hiçbir yerde neredeyse yapay zekâ­yok. Biz bir şeyler söylemeye çalıştığımızda kıyılarda, köşe­lerde bir şekilde geçiyor. Her yer Silikon Vadisi değil. So­kaktaki vatandaş nasıl bakı­yor? Asıl mesele bu. Şu an hem biz hem de dünya kendi sorun­larıyla öyle bir boğulmuş du­rumda ki… Ayrımınına vardı­ğımızı düşünmüyorum.”

Moda için sürdürülebilirlik konuşulmamalı

Sürdürülebilirlik kavra­mının son zamanlardaki kul­lanımına yönelik de eleştiri­de bulunan Faruk Eczacıba­şı, “Sürdürülebilirlik, mevcut kaynakları gelecek nesillere aktarabilmek üzerine odak­lı bir şey iken günümüzde bir moda haline geldi. Bizim bu minnacık gezegeni, çocukları­mızın torunlarının torunları­na nasıl taşıyacağımızı konuş­mamız lazım.

Biz de bu amaçla TBV olarak erken aşama tek­noloji odaklı etki girişimlerine yatırım yapan yeni nesil yatı­rım fonu olarak da tanımladı­ğımız Founder One sürdürü­lebilirlik fonunu kurduk. Bu sayede nitelikli yatırımcıları büyüme vadeden erken aşa­ma girişimleri ile buluşturu­yoruz. Amacımız yüksek getiri ve toplumsal faydayı yaratma­yı sağlamak” dedi.

Eğitimde radikal değişim lazım

Yapay zekânın eğitimdeki yerine ilişkin de eleştiride bu­lunan ve gençlere tavsiyelerde bulunan Eczacıbaşı, “Eğitim konusunda çok radikal bir de­ğişiklik yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şunu hep söy­lerim; eğitim çuval doldurmak değil, ateş yakmaktır. Unut­mayın ki tüm bilgiler sizin av­cunuzun içinde. Bu bilgileri kendinize değer yaratmak için nasıl kullanabileceğinizi öğ­reten bir eğitim sistemine ih­tiyacınız var.

Sizin kendinizi bulmanız, gelecekte kendini­zi bu gezegen üzerinde nasıl, hangi varlıklarla, hangi kim­likle, hangi becerilerle var ol­masını sağlayacak bir düzene ihtiyacımız var. Siz gençlerin de bu noktada asıl odaklanma­sı gereken şey ‘sağduyu’ diye­bilirim. Sağduyunuzu geliş­tirmek, oluşturmak için uğraş vermek gerekiyor ” dedi.

Faruk Eczacıbaşı yapay zekâyı nasıl kullanıyor?

 Yapay zekâyı arkadaşı olarak tanımlayan Faruk Eczacıbaşı, “Konuşma hazırlığında ve ve­ri toparlamada hatta özellikle yabancı dil metinlerinin kont­rol edilmesi için çok kullanıyo­rum. Bir şey sormak için hemen kullandığımı söyleyebilirim. Ben çok fazla bilgi toplayan bir insandım hatta girip bilgisaya­rıma baksanız bir sürü makale, rapor, derleme verileri bulur­sunuz. Fakat yapay zekânın ha­yatımıza girişiyle tüm bunlar birden bire anlamsızlaştı. Artık verilerimi onun yardımıyla der­leyip, topluyorum” dedi.

 Nostalji tuzağına düşmeyelim

 “Benim çocuğum doktor, öğ­retmen, mühendis olacak” talebinin artık değişmesi ge­rektiğine vurgu yapan Faruk Eczacıbaşı, “Diploma verme uğraşından çıkılması gereki­yor. Sizin gelecek yapmanız ge­reken kendinizi doğru tanımak ve doğruya odaklanmak. Şu­nu unutmayın sizin elinizdeki güç sizin tahmin ettiğinizden çok daha fazla. Biz de Türkiye Bilişim Vakfı olarak o pusulayı doğru belirlemeyi amaçlıyo­ruz. Bu süreçte birbirimize çok şey öğrettiğimizi düşünüyo­rum. Nostaljinin tuzağına düş­meyelim ve geleceğe açılalım. Artık vakit geleceği düşünme vakti” diye konuştu.

Uzmanlar iklim çözümleri için buluştu

 2024 yılının Nobel Fizik Ödü­lü’ne layık görülen Geoffrey Hinton’ın kurucusu olduğu Ve­ctor Enstitüsü ile İklim Değişik­liği için Yapay Zekâ Birliği pro­jesini hayata geçiren Türkiye Bilişim Vakfı, dün İstanbul Mo­dern’de Çevre için Yapay Zeka Konferansı’na ev sahipliği yap­tı. Dünyanın dört bir yanından yapay zekâ uzmanları ve iklim STK’ları konferansta bir araya gelerek ortak projeler üretti. Konferansta İklim Değişikliği için Yapay Zekâ Birliği’nin iklim çözümleri geliştirmek adına Amerika, Kanada, İsviçre, Kır­gızistan ve Türkiye’den iş birliği yaptığı iklim STK’ları yer aldı.

 Sigorta sektörü yüzde 10 daraldı "Beyinlerimiz taş devrinden olsa da değişim hızlanacak" Güneş enerjisinde 800 megavat güç için başvurular 2025’te başlıyor “Genç istihdam için teşvikler belirlenmeli” Tropikal meyve yetiştiriciliği yabancının radarına girdi