Meclis'te İş Bankası tartışması
TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Kamu Denetçiliği Kurumu bütçelerinin görüşmeleri sırasında, CHP'nin İş Bankası'ndaki hisseleri tartışmaya yol açtı.
Abone olYargıtay bütçesi üzerinde söz alan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, AK Parti'nin iktidara geldiği günden beri, yargının daha hızlı işlemesi, daha verimli, daha hızlı karar almasıyla ilgili çok ciddi çalışmalar yaptığını ifade etti.
Bu kapsamda UYAP sisteminin hayata geçtiğini, bu uygulamayla elektronik imzayla, mobil imzayla işlemlerin çok daha hızlı yapılmasının sağlandığını vurgulayan Özdemir, kendisinin de mobil imza uygulamasını çok sık kullandığını anlattı.
Özdemir, İş Bankasına mobil imzayla başvuruda bulunarak, CHP'nin İş Bankasındaki hisseleriyle ilgili bilgi istediğini, "Bu hisselerin edinme sebebi, hisselerin sahibi sıfatıyla CHP'ye bir ödeme yapılıp yapılmadığı, CHP'nin hisselerin sahibi sıfatıyla oraya verdiği temsilcilerin kim olduğu, bunlarla ilgili açılmış davalar varsa bu davalarla ilgili" hüsnüniyetle bilgi sahibi olmak için yazı gönderdiğini anlattı. Özdemir, yazısına, "10 gün içinde cevap vereceğiz." şeklinde bir yanıt geldiğini dile getirerek, bir ay beklemesine rağmen yanıt verilmediğini söyledi.
Bir ay sonra bu kez ihtarlı yazdığını ifade eden Özdemir, İş Bankasından, "Bazı bilgiler mahremdir, bankacılık uygulamaları gereği size bunu veremeyiz. Bazı bilgiler internet sitesinde vardır ve tarafımıza da açılmış hiçbir dava yoktur." şeklinde yanıt geldiğini kaydetti.
Özdemir, hem İş Bankasına hem CHP'ye açılan 3-4 dava bulduğunu ifade ederek, Siyasi Partiler Kanunu'nda, "Partiler ticari faaliyetlerde bulunmaz." şeklinde hüküm bulunduğunu anımsattı. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk Ticaret Kanunu'na göre de bankacılık faaliyeti ticari iş. CHP bir ticari faaliyette bulunmuş oluyor, her ne kadar söylediklerinin doğru olduğunu farz edersek, bu paradan bir gelir elde etmiyorsa da bu miras bırakma CHP'nin kendi inisiyatifiyle yaptığı bir şey değil, sizi suçlamıyorum. Makul bir çözüm getirmek gerekir. Konuyla ilgili makul çözümüm şu: CHP'nin kendisinden kaynaklanmayan ama onun lehine olan bu düzenlemeyi yasalara uydurmak için şunu yapmak lazım: CHP'den bunu alamıyorsak, bu ticaret faaliyet devam ettiği sürece CHP'nin Hazine yardımı almamasını sağlamak gerekir, ancak o zaman eşit şartlarda rekabet edilebilir. Hem hisse sahiplerinin aldığı ücret hem de CHP'nin bu hisselerin sahibi olma sıfatıyla yaptığı faaliyetler bir siyasi partinin faaliyetleriyle kanun önünde uyuşmamaktadır. Bu nedenle yasal çözüm getirilmesi gerektiğini düşünüyorum."
"Bu, Atatürk'e hakarettir"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Özdemir'in, "Atatürk'ün kurucusu olduğu Mecliste Atatürk'ün manevi şahsiyetini rahatsız edecek, vasiyetini tartışmaya açacak, Atatürkçüleri ve onun emanetine sahip çıkanları rahatsız edecek bir provokasyon peşinde" olduğunu ileri sürdü.
Özel, İş Bankasının Türkiye'nin en büyük, dünyanın ilk 100'deki 96. bankası olduğunu belirterek, "Şu andaki, bundan önceki yöneticileri ne yapıyorlarsa doğru yapıyorlar ki Türkiye'nin en karlı bankasıdır. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbankın yönetim kurullarında eski milletvekilleriniz, eski Cumhurbaşkanı danışmanları var, bugün kurulan birçok üst kurulda 3 yerden, 4 yerden maaş alan kişiler var. Devletin imkanlarını böyle sömürenler, Atatürk'ün vasiyetiyle, partisinin yapmış olduğu bu hizmete laf söyleyemezler. Bu, en basit deyimle, Atatürk'ün manevi huzurunda Atatürk'e hakarettir. İşgal orduları geldiğinde sizinkiler kırmızı halı sererken bizim mavi gözlü de bakıp, 'Geldikleri gibi giderler' demişti. " diye konuştu.
Özel'e yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türkiye'nin mevzuatı belli olduğunu, bu mevzuat ve kanunlar çerçevesinde hareket edildiğini söyledi.
İş Bankası hisseleriyle ilgili tartışmada, kanun ve nizam ne diyorsa onun olacağını vurgulayan Muş, şunları kaydetti:
"Sizinkiler, bizimkiler muhabbeti değildir. Bu Anadolu insanı çocuğu sırtında cepheye mermi taşımıştır. Kurtuluş Savaşı mücadelesini, başında liderleri, arkasında bu halk topyekun vermiştir, bunu da unutmayın. 'Sizin dedeleriniz kırmızı halı serdiler.' lafı kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Mezarlıklarla uğraşmayı bırakın, ecdadımıza laf uzatmayın, ağzınızdan çıkan lafı kulağınız iyi duysun. Bu sizin haddiniz değildir. Siz partimize eleştiride bulunabilirsiniz, fikirlerimizi beğenmeyebilirsiniz ama bu milletin topyekun verdiği bir mücadeleyi, 'Biz bu işi kazandık, biz bu işi yaptık, sizinkileri böyle yaptı.' gibi bir şeyi söylemekten sizi menederim, haddinizi bilin. Bu milletin arasına fitne tohumları koymayın, bu milleti ayrıştırmayın. Bu devletin sahibi, efendisi siz değilsiniz, yerinizi bilin. Bu milletin hiçbir ferdine 'Düşmana kırmızı halı döşedi.' diyemezsiniz."
Özel de Muş'a, "Benim karşıma çıkıp had bildirebilmeniz için 'Atatürk'e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin' diyen adama ziyaret yapmayacak Genel Başkanınız. Diyanet İşleri Başkanınız, 'Atatürk heykellerini it leşi gibi sokaklarda süründüreceğiz.' diyen adama gitmeyecek. '10 Kasımlarda dokuzu beş geçe kenefe gidin.' diyen adamın karşısında el pençe divan duranların burada söyledikleri sözün samimiyeti tartışılır." karşılığını verdi.
"Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak paydasıdır"
Muş ise Atatürk'ün CHP'nin tekelinde olmadığını, Türkiye'nin ortak bir değeri olduğunu dile getirdi. CHP'ye, "Her sıkıştığınız zaman Atatürk'ü kalkan olarak kullanmaktan vazgeçin." diye seslenen Muş, "Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak paydasıdır. Atatürk'e karşı yapılacak olan her şeyin karşısında önce AK Parti dikilir. Ama siz her sıkıştığınız yerde Atatürk'ü kalkan olarak kullanmaktan vazgeçin. Kendi fikirlerinizle çıkın sahneye. Milli kahramanlar arasında ayrımcılık yapmayın. Kimi kimin ziyaret edeceğine karar verecek olan Özgür Özel değildir. Partileri bağlayan partilerin kurumsal fikirleri ve görüşleridir." değerlendirmesinde bulundu.