'Yargıtay'ın kararı kaosa yol açtı'

Nihat Özdemir, Antalya Belek'te TEDAŞ Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 3'üncü Uluslararası İş Güvenliği Sempozyumu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yargıtay'ın kayıp ve kaçak bedellerinin ödenmesiyle ilgili kararının kaosa yol açtığını belirten Özdemir, "Tabi hukuka saygımız var. Fakat bu kararları alanların da kararların Türkiye'de nelere neden olacağını iyi hesaplamaları gerekmekteydi. Ama netice olarak Yargıtay gibi hukukun en üst mertebesindeki bir kurulun vermiş olduğu karara hepimizin saygı duyması gerekir" diye konuştu.

'Çok büyük sorunlara yol açtı'

Bu kararın tüm kamuoyunda, tüketici derneklerinde, dağıtım şirketlerinde, devlette, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda çok büyük sorunlar yarattığını kaydeden Özdemir, "Şu anda bir kaos ortamı yaşanmaktadır maalesef. Ne olacağı da bilinmemektedir" dedi. Özdemir, sorunun çözümü olarak bakanlığı işaret etti. Özdemir, “Netice olarak bu konunun sahibi enerji bakanlığımızdır. Gerekli tedbirleri almaktadır. Eğer bunun için bir yasa gerekliyse, çalışmaları yapılıyor. Enerji bakanlığımızın bu yasayı TBMM'den çıkararak, kaos ortamına son vermesi gerekmektedir" dedi. 

'Ortamdan biz de hoşnut değiliz'

Konuşmasında medyayı da eleştiren Özdemir, “Sanki dağıtıcı şirketleri olarak bizler bu paraları almışız, bu paraları bir yatırıma sarf etmişiz. Veya bizlerin bünyesinde kalmış, kasalarımızda kalmış gibi kamuoyunu yanıltıcı bir sürü yayın olmaktadır. Biz dağıtıcı şirketler olarak bu ortamdan hoşnut değiliz. Biz görevli bir şirketiz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bize bu görevi vermiş. Dolayısıyla biz bu paraları toplamaktayız. Ve her ayın 15'inde topladığımız kayıp ve kaçakla ilgili paraları ilgili yerlere yollamaktayız. Hiçbiri kasamızda kalmamıştır" dedi.

'En çok rahatsız olan biziz'

Özdemir'in, 'ilgili yerler'in neresi olduğu sorusuna "İlgili yerler dediğimiz TETAŞ (Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ) veya yüksek kayıp ve kaçak oranı olan bölgelere yollamaktayız. Ama herkes tarafından bilinmesini isterim ki, bu konudan en çok rahatsız olan, bu kayıp ve kaçak bedellerini toplayan biz dağıtım şirketleriyiz. Bu paralar bizde kalmıyor, hatta toplamadığımız, tahsil etmediğimiz enerji paralarının dahi kayıp ve kaçak oranlarını maalesef görevli şirket olduğumuzdan ilgili yere göndermekteyiz. Yani, bize zaten bir finansman yükü getirmektedir. Buna rağmen biz şikayet etmezken, Yargıtay'ın bu kararından dolayı, bu kaostan dolayı biz dağıtıcı şirketlerin kamuoyunda yara almasından dolayı da çok rahatsızız. Dolayısıyla bu konuda yayın yapan, medyadaki arkadaşlarımız olayın aslını iyi öğrenirse kamuoyunu yanıltmazlar. Bizim gibi şirketleri de sıkıntılı durumlara sokmazlar" dedi.

'Kayıp ve kaçak oranı düşüyor'

Özdemir, elektrik dağıtım şirketleri özelleştirilmeden önce Türkiye'de kayıp ve kaçak oranlarının yüzde 17'nin üzerinde olduğunu söyledi. 2014 itibarıyla bu oranın yüzde 13'e düştüğünü açıklayan Özdemir, “Yani yüzde 4 iyileşme oldu. Ortalama üç yıl gibi bir zamanda yüzde 4 gibi Türkiye genelinde bir iyileşme yapıldı" dedi. Kayıp ve kaçak oranında Türkiye'deki 21 elektrik dağıtım bölgesinden üçünde sorun olduğunu ve önümüzdeki birkaç yıl içinde çözümlenebileceğini söyleyen Özdemir, bu bölgelerin Dicle, Van gölü bölgesi ile EDAŞ bölgesi olduğunu söyledi. 

Yüksek kayıp ve kaçak oranlarının yaşandığı Dicle, Van gölü ve EDAŞ bölgesinin 2013 yılı mayıs ayından sonra özelleştirildiğine dikkat çeken Özdemir, “Buraları alan arkadaşlarımız kayıp ve kaçaklarla çok büyük mücadele ediyor. Her geçen gün daha da düşürüyorlar. Tabi yeterli mi, değil" dedi. Önümüzdeki 4-5 yıllık süreçte bu üç bölgedeki kayıp ve kaçak oranının da yüzde 10-12 civarına kadar düşürülebileceğini öngören Nihat Özdemir, "O zaman Türkiye genelindeki ortalamaları da yüzde 8'ler civarına getirebileceğiz. Bu da zaten AB'deki orandır" diye konuştu. 

'Diğer bölgeler AB ortalamasında'

Bu üç bölge dışında kalan 18 bölgenin kayıp ve kaçak ortalamasının yüzde 10'un altında olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Bu oran Avrupa Birliği ülkelerindeki orana da yakın bir rakam. Öyle bölgemiz var ki, yüzde 6, yüzde 6.5 gibi kayıp kaçak oranını düşürmüş vaziyette" dedi.

Şebekede kayıp yüzde 5

Elektriğin bir kısmının kaçak kullanımdan değil, şebekenin özelliğinden kaybedildiğine de dikkat çeken Özdemir, “Şebekenin özelliğinden dolayı kaybedilen enerjinin oranı ontalama yüzde 5 civarında. Kaçak kullanım oranında yüzde 1, hatta yüzde 1'in altına düşen bölgelerimiz var. Ama teknik olarak kayıp oranını yüzde 5'in altına düşürmek Türkiye'de de dünyada da mümkün değil. Dünyada teknik kayıp oranı yüzde 5 civarında" dedi.

Kesinti ve fatura gecikmelerinin nedeni hava

Bu yıl faturaların geciktirilmesinden ve kesintilerden dolayı Antalya başta olmak üzere Türkiye'nin değişik bölgelerinde yaşanan eylemleri de değerlendiren Özdemir, bunlara havanın soğuk olmasının neden olduğunu söyledi. Aralık ve ocak aylarında ağır kış şartlarından dolayı Trakya'da, İstanbul'da, Antalya'da, İzmir'de yüksek yağışlardan ve rüzgardan dolayı okumaların geciktiğini, bazı faturaların yeni yıla kaydığını anlatan Özdemir, bu nedenle tüketicilerin de yüksek faturaları görünce 'elektriğe zam mı gelmiş' diye düşündüğünü söyledi. Okumanın bir sonraki aya kalmasından dolayı yaşanan yüksek faturalarla ilgili ödeme güçlüğü çeken abonelere ödeme kolaylığı sunduklarını da söyleyen Özdemir, hiçbir faiz almadan tüketicilere üç taksit imkanı sunduklarını belirtti.