Sanal gerçeklik kendi içeriğini oluşturuyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

2016’da tüketiciler dijital medyada her zamankinden daha fazla zaman geçirdiler; reklamverenler de her zamankinden daha fazla para harcadılar. Buna karşılık, TV gibi geleneksel formatlarda izlenme ve para harcama bakımından gerileme izlendi. 2017'de tüketicilerin dijital medyayı daha fazla tercih etmeleri nedeniyle, geleneksel TV’nin gücü azalacak.Sosyal platformlar “video”ya öncelik verecek.

İşte 2017'nin dijital medya trendleri:

1. DİJİTAL MEDYADA KONSOLİDASYON ARTACAK

CB Insights verilerine göre 2016 yılının 2. çeyreğinde dijital medya şirketlerine yapılan risk sermayesi yatırımları üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu yavaşlamanın başlıca nedeni pazarın çok kalabalık olması ve niş pazarlara hitap eden oyuncuların Facebook ve Google ile rekabet etme şansının sınırlı olmasından kaynaklanıyor.

Bu manzara, 2017 yılında daha fazla konsolidasyonun yaşanmasına yol açacak; Büyük telekom ve televizyon şirketleri kendi dijital pazarlarını yaratmak ve özellikle de genç nesilleri etkilemek için dijital medya markalarını satın alacaklar. Twitter’ı bir dijital medya şirketi satın alacak. Şirketin canlı videoya yeniden odaklanması, büyük bir medya şirketini harekete geçirebilir.

2. AMAZON, GOOGLE VE FACEBOOK REKLAMLARINI TEHDİT EDECEK

Google ve Facebook dijital reklam pazarının en büyük oyuncuları olmaya devam edecekler. Google’ın, masaüstü ve mobil aramanın yanı sıra, Youtube’daki video reklam işindeki yükselişi devam ediyor. Facebook ise sosyal reklam pazarında liderliğini korurken; Youtube’a yaptığı yönlendirmelerle sayesinde rekabette hız kazanıyor. 2017’nin ilk altı ayında halka açılacak olan Snapchat ile dijital reklam pazarını ikiye katlayan Amazon’un 2017’de Google ve Facebook’a tehdit oluşturması bekleniyor. Snapchat’in ise özellikle TV reklam harcamalarının yönleneceği önemli adreslerden birisi olacağı öngörülüyor. Bu arada, Amazon’un sahip olduğu geniş çaplı müşteri veri havuzunu da reklam payını artırmak için devreye sokacağı ifade ediliyor.

3. İNTERAKTİF REKLAM DÖNEMİ BAŞLAYACAK

Chatbot, kullanıcı ile yazışan ve çoğunlukla bir senaryo üzerinde cevaplar üreten bir yazılım parçası olarak tanımlanıyor. Yapay zeka teknolojisinde yaşanan ilerlemeler, mesajlaşma uygulamalarındaki chatbot’ların; ya da cihazlar üzerindeki sesli arama uygulamalarının gelişmesini sağlıyor. Amazon Echo veya Google Home bunun örnekleri. 2017’de chatbot’u pazarlama amaçlı kullanan markaların sayısı artacak. Bugün hem iş dünyası, hem de tüketiciler chatbot’ların değerinin farkında:

Oracle araştırmasına göre, üst düzey karar vericilerin yüzde 80’i chatbot kullandığını ya da 2020 itibariyle chatbot kullanacağını söylüyor. BI Intelligence araştırma verilerine göre, chatbot’lar mesajlaşma uygulamalarına dahil edilmeye başladığından bu yana; ABD’de 18-55 yaş arası kullanıcıların yüzde 60’ı tarafından kullanıldı. Sesli mesaj ise hem marka algılarını, hem de markaların müşterileri ile iletişime geçme yöntemlerini değiştirecek. Bugün tüketicilerin büyük bir bölümü, yazmak yerine sesli komut vermeyi tercih ediyor. Google’daki Sesli Arama oranı 2015 ile 2016 arasında iki kat artış gösterdi. Dolayısıyla, markalar da ürün veya hizmetlerini pazarlamak için yeni interaktif yollar geliştirecekler.

SANAL GERÇEKLİK İÇERİK YARATACAK

Dijital ortamda reklam bloklama ve reklam atlama hızla arttığından, markaların kendilerine bir yer bulmak için duygusal ve etkileyici hikayeler anlatmaları gerekiyor. 2017’de sanal ortamın en hızlı gelişen kolu sanal içerik geliştirmek olacak:

CB Insights verilerine göre, 2016 yılında artırılmış gerçeklik-sanal gerçeklik ( VR) alanında yaşanan yıllık büyüme oranı yüzde 250 oldu. Pazar 2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Sadece Facebook’un sanal gerçeklik alanına yaptığı yatırım 250 milyon dolara yükseldi. İçlerinde New York Times, Wayfair, GoPro gibi isimlerin bulunduğu 28 şirket, 2016 yılının ilk çeyreğinde sanal gerçeklik alanını iş planına dahil ettiğini açıkladı. IDC’ye göre küresel anlamda sanal gerçeklik içeriği 2020 yılında kadar yüzde 128 oranında büyüme gerçekleştirecek. Bu süreçte YouTube VR gibi sosyal sanal gerçeklik uygulamaları etkili olacak.

5. TV İLE İNTERNET İÇERİĞİ ARASINDAKİ DUVARLAR KALKIYOR

Tüm dünyada TV yayıncılığı geleneksel yayıncılığın ötesine taşınıyor. OTT (Over the TOP), internet üzerinden içerik dağıtımının yeni ve büyüyen pazarı durumunda. Birçok servis sağlayıcı son derece yaygınlaşan internet kullanımı ve artan internet bağlantı yöntemlerini göz önünde bulundurarak OTT içerik dağıtımına yöneliyor. YouTube, geçtiğimiz sene TV izleme oranının iki kattan fazla artığını ve bunun en hızlı büyüyen platform olduğunu açıkladı. Son dönemde yönelimler; geleneksel TV ve OTT video arasındaki duvarları ortadan kaldırdı. Eskiden TV’de izlemeye alışık olduğumuz programlar, diziler, OTT’lerin de yatırım alanı olmaya başladı.

Dolayısıyla önümüzdeki dönemde; Sosyal ve mesajlaşma şirketleri TV’lere uygun içerik üretmeye başlayacaklar. Farklı içeriklere ve TV showlarına yatırım yapacaklarını açıklayan Facebook ve Snapchat bu alanında liderleri olacak.