Küresel veri emperyalizmi ile mücadele ediyoruz!
Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu bulutun; bir tek ülke varmış gibi inşa edildiğini söyledi ve ekledi: Ne yazık ki bu teknoloji, ilk çıkış amacından saptırılarak dünyanın en büyük emperyalist aracı haline getirildi. Bunlar yaşanırken keşke sesimi daha çok çıkarsaydım.
Abone olMURAT YILDIZ
Telekom operatörleri artık geleneksel gelir modelleri ile ayakta kalmakta zorlanıyor. Takip ettiğimiz tüm etkinliklerde ve konferanslarda, yalnızca ses ve data taşıyan operatörler için yolun sonu geldi gibi görünüyor. Yakında 25. yılını kutlayacak olan Turkcell, çeyrek asırlık deneyiminde muhtemelen en büyük dönüşümlerden birini yaşıyor. Kaan Terzioğlu, yönetime geldiği günden bu yana farklı dijital servislerin hayata geçmesine liderlik etti. Dijital operatör ve 1440 stratejisi ile Turkcell’i farklı bir noktaya taşıyor. Bunları yaparken, Türkiye’de CIO’ların hayatına dokunacak altyapı çalışmalarına da ağırlık veriyor. Kaan Terzioğlu’na 1440 stratejisinin çıkış noktasını ve Turkcell’in bundan sonra nereye gideceğini sorduk. Samimi ve dobra cevaplar aldık…
- 2017 yılında 1440 stratejisinden bahsetmeye başladınız. Nereden çıktı bu ve aradan geçen 1 yıl içerisinde hedeflerin neresindesiniz?
1440 stratejisinin temelinde aslında Telekom sektörünün önemli bir zafiyeti ve pazarı ıskalaması var. Geleneksel Telekom şirketinin müşterisi ile olan ilişkisi 17 dakikalık telefon araması ve 15 dakikalık telefona cevap verme süresi ile kısıtlı. Son on yıla baktığımızda dijital ekonomi trilyon dolarlara ulaştığını görüyoruz. Bu trilyon dolarlık dijital şirketlerin de aslında insanların belirli bilgi ve eğlence ihtiyaçlarına cevap vererek bu duruma eriştikleri ortada. Bu yüzden bizim halen veriyi ham bir şekilde taşımaya devam edersek müşterimizin yalnızca 32 dakikasına dokunmaya devam etmiş olacağız. Ancak gerçek ve güçlü ilişkiler ancak insanların gerçek ihtiyaçlarına dokunduğunuzda kurulmuş oluyor. Biz bu aşamadan sonra şunu düşünmeye başladık; nasıl olur da bu ham veriyi dijital servisler ile daha zengin hale getirip müşterilerimizle daha güçlü bir bağ kurabiliriz? 1440 dakika fikri ve stratejisi bu anlayışla çıkmış oldu. Siz de biliyorsunuz, insanlar interneti müzik dinlemek, film izlemek, gazete okumak, fotoğrafl arını saklamak, sağlık uygulamalarını kullanmak ya da anlık mesajlaşma yapmak için kullanabiliyorlar. Biz de internet kullanıcılarının alışkanlıkları ve beklentileri konusunda bir dizi araştırma yaptık. Bu araştırmaların sonucunda da 1440 dakikanın tamamına hitap edebilecek ürünler ve servisler oluşturduk. Şimdi diyeceksiniz ki gece uyurken 1440 dakika nasıl geçerli olacak. Uyku, insanların rahat ve güvenli bir şekilde birkaç saat dinlemek istedikleri bir süre. Peki, bu süreyi dijital servisler ile güvenli ve rahat hale getiremez miyiz? Mesela uyku kalitenizi ölçen uygulamalar yapabiliriz. Sizin güvenli ve rahat bir şekilde uyuyabilmeniz için evinizin, iş yerinizin ya da kapıda bulunan otomobilinizin güvenliğini sağlayacak uygulamalar yapabiliriz.
- Bu servisleri çıkarırken insanların iş ve özel yaşam önceliklerini nasıl konumluyorsunuz?
Aslında 1440 bir sembol; çünkü günün içerisinde insanlar eş zamanlı olarak birden fazla 1440 dakika yaşıyorlar. Örneğin; işinize ait 1440 dakikanınız varken aynı zamanda kişisel yaşamınıza ait bir başka 1440 dakikanız var. Tüm ihtiyaç duyulan 1440 dakikaları sayacak olsak, tüm dünyadaki insanların sayısından daha fazla 1440 dakika çarpanına ihtiyaç duyacağız. O yüzden dijital servisler pazarı asla tükenmeyecek ve her zaman yerine yenisi gelecek. Ancak bir gerçek var ki, zaman oldukça kısıtlı bir kaynak. Aynı dakika içerisinde insanlar ya gazete okuyor ya film izliyor ya da cep telefonundan fotoğrafları ile uğraşıp mesajlarına bakıyor. Bunlardan bazılarını bir arada yapabilmek de mümkün ancak bizler için artık zamanı çok daha iyi kullanmanın önemi artıyor. Bu yüzden biz çıkardığımız servisleri seçerken hem insanların zamanını değerli, kaliteli hale getirecek hem de iletişim ihtiyaçlarını cevap vermek istedik…
Veri egemenliği değişecek!
- Dijital veri emperyalizminin değişimini bekliyor musunuz?
Ben veri egemenliğinin değişeceğine inanıyorum. Bu dijital emperyalizm, net neutrality (ağ tarafsızlığı) denilen ve tamamen hamasi bir politika üzerinden düzenlendi ve uygulandı. Öyle ki, bugün dünyanın çok daha öncelikli ve insani sorunları olan “food neutrality”, “health neutrality”, “energy neutrality” gibi kavramlar yokken, yalnızca veriyi daha çok yağmalamak için “net neutrality” üzerinden savaş veriyorlar. Tüm bunların sonucunda dünyadaki birkaç veri emperyalist şirketi tüm veriyi yağmalamalarının önünü açmak istiyor. Geleceğine inanan, ekonomisine önem veren her ülkenin acilen bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor.
**
“Röportajın kapsamlı hali cio.com.tr web adresinde”