Parası olan bankaya değil, elma bahçelerine yatırıyor
Toplam 2.6 milyon tonluk elma üretimi ile dünyanın 3'üncü büyük oyuncusu olan Türkiye, yeni bir eşikte. Anadolu Grubu, Ülker gibi devlerin ardından orta ölçekli yatırımcı da parasını banka yerine elma bahçelerinde değerlendirmeye başladı.
Abone olSayime BAŞÇI
İSTANBUL - İç ve dış pazarlardaki elma suyu ve taze alma talebi, elma bahçelerini yatırımcının yeni gözdesi haline getirdi. Elma tüketiminde her yıl yüzde 2'ye yakın oranlarda artış gerçekleşiyor, üretim talebe yetmiyor. Bu noktada orta ölçekli yatırımcıdan büyük holdinglere kadar birçok yatırımcı rotayı meyve bahçeciliğine çevirdi.
Meyve Suyu Endüstrisi Eski Başkanı Alaaddin Güç "Bankaya para yatırma negatife döndü. Artık trend meyve bahçeleri" ifadesini kullanırken, Ekiz Fidancılık Ziraat Mühendisi Kamil Okyaz, "Bankaya yatırımın artık kar getirmediğini gören, elma bahçelerine yatırım yapmaya başladı" diye konuştu.
5 yıl sonra taze elma ihracatı 15 kat artacak
Son birkaç yıldır elma bahçelerindeki arazi miktarı yaklaşık 3 kat arttı. Bu noktada iç piyasa ve Avrupa kaynaklı talebin büyük etkisi söz konusu. Türkiye, Çin ve ABD'nin ardından dünyanın 3'üncü büyük elma üreticisi. Elma suyu konsantresinde Türkiye'nin yıllardan beri önemli bir oyuncu olduğuna işaret eden Alaaddin Güç, sektörde ibrenin taze elma ihracatına dönmeye başladığını anlattı.
Aynı manzaranın taze tüketime dönük elmada şimdiye kadar sağlanamadığını kaydeden Güç, bu tablonun büyük yatırımların devreye girmesi ilke birlikte tamamen değişeceğini iletti. Güç, elma bahçelerinin ilk 5 yılın ardından tam olarak randıman verdiğine işaret ederek, "Büyük bahçelerin devreye girmesi ile olumlu gelişmeler olacak. Halen 2.6 milyon ton üretim potansiyelimiz var. Taze elma ihracatımız ise 50-60 bin tonu geçmemiştir. Şili 1 milyon 100 bin ton üretip bunun 700 bin tonunu ihraç ediyor. Büyük bahçeciliğe geçmenin önemi de burada yatıyor. Bugünden 5 yıl sonrası düşünülürse ihracat 15 kat kadar aratabilir" değerlendirmesini yaptı.
Pakmaya, Karaman'da 1.2 milyon fidelik bahçe kurdu
Sektördeki fırsatı gören yatırımcılar da bahçe kurmaya devam ediyor. Bu alandaki son yatırım ise Canan Pak İmregün ile Mehmet İmregün'ün başında bulunduğu Pakmaya'dan geldi. Maya üretiminde global bir oyuncu olan şirket, Karaman'da Umde Tarım şirketi aracılığı ile 1.2 milyon fidelik büyük bir bahçe kurdu. 2'nci yılına giren yatırım taze elma ihracatı üzerine kuruldu.
Pakmaya dışında Konya Bölgesi de özellikle orta ölçekli yatırımcının gözdesi durumunda. Ekiz Fidancılık Ziraat Mühendisi Kamil Oyuncuyuz, Konya ve Denizli'nin son birkaç yıldır ön plana çıktığına işaret etti. Yatırımların daha çok sofralık taze ihracat dönük çeşitler üzerinde yoğunlaştığını kaydeden Oyuncuyuz artan talebi ise "Parayı bankaya yatırıp da herhangi bir şey getirmediğini görenler tarıma elma bahçelerine yatırım yapıyorlar" diye ifade etti.
Konya Ereğli İlçe Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Orhan Soylu, son 5 yıldır Konya'daki elma bahçesi arazinin 5 kat arttığını açıkladı. Ucuz arazi fiyatları nedeniyle Konya'nın Adana,Hatay, Mersin gibi illerden çok sayıda yatırımcı çektiğini anlatan Soylu, Konya Ereğli'de halen 40 üretici bulunduğunu ve en küçük elma bahçesinin 150 dekar alandan oluştuğunu açıkladı.
Orta ölçekli arazide dönüm başına 7 bin TL geliri var
Sektör temsilcilerinin elma bahçeciliğine ilişkin yaptığı bu tespitler rakamlarla da destekleniyor. TUİK verilerine göre, Türkiye'de toplam elma üretimi 2 milyon 680 bin ton. Elma bahçelerinin toplam alanı ise 1 milyon 666 bin 718 dekar. Üretilen elmanın yaklaşık 430 bin tonu meyve suyu sektöründe işlenirken, yaklaşık 50 bin tonu ise taze meyve olarak ihraç ediliyor. Konya, Isparta, Erzincan ve Niğde ucuz arazileri ve uygun iklimi ile ön plana çıkan iller.
Halen Isparta'da 210 bin, Erzincan'da 18 bin Konya Ereğli'de ise 20 bin dekarın üzerindeki alanda elma bahçeciliği yapılıyor. Yatırım için tercih edilen çeşit ise tam bodur. İlk 2 yıl randıman vermeyen bahçeler 5'inci yılda 6 tona yakın ürün veriyor.
Elmanın bugünkü kilogram satış fiyatı ise 75 krş ile 1,25 krş arasında değişiyor. Yaklaşık 300'e yakın ağaç alan bir dönüm araziden yıllık 7 bin TL gelir elde edilmesi mümkün. Yıllık işletme gideri ise dönüm başına yaklaşık 1 bin TL. Bu noktada 6 bin TL'lik bir kazanç söz konusu. İlk yatırım maliyetlerine bakıldığında ise, bir dönümlük alanda fidan, sulama sistemleri, tel sistemleri de dahil edildiğinde arazi maliyeti hariç dönüm başına 3 bin TL'lik bir maliyet söz konusu.
ELMA BAHÇESİ İÇİN 5 ÖNERİ
Doğru yatırım ile önemli kazanç sağlayabilecek yatırım için işin uzmanlarından 5 öneri...
- Yatırımlar için asgari alan 100 dönüm olmalı.
- Büyük ölçekli yatırımlar için en uygun fidan çeşidi bodur ağaçlar olarak öne çıkıyor.
- Sulama sistemi ve fidanları kötü hava koşullarından koruyan ağ sistemi bahçenin olmazsa olmaz kısmı.
- Yatırım aşamasındaki kilit nokta ise doğru yerde doğru çeşidin yetiştirilmesi.
- Sözleşmeli tarım yapmak isteyen yatırımcıların hukuki altyapıyı kurması ve çiftçilerin yoğun bulunduğu yerlerde bir paketleme tesisi kurması, yatırımın karlılığı için önemli bir etken.
Çinli günde 1 elma yiyecek, kazanan Türk çiftçisi olacak
Meyed Genel Sekreteri Ebru Akdağ sektördeki global trendin Türkiye'yi bu alanda daha da karlı hale getireceğine işaret etti. Daha önce Dünya Gazetesi tarafından gündeme getirilen Çin'deki elma tüketim stratejisi Türkiye için yeni bir fırsatın da önünü açtı. Çin'de son yıllara devlet tarafından yürütülen "günde bir elma" kampanyası ile iç tüketimin artırıldığını kaydeden Akdağ, ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi:
"Aslında Çin'de tüketim daha başlangıç seviyelerinde, ama nüfusun büyüklüğü nedeniyle şimdiden etkisini Dünya çapında göstermeye başladı. Bu da Çin'de elma suyu konsantresine işlenen meyve miktarının düşmesine, elma suyu konsantresi fiyatlarının artışına, talebi karşılamak için alternatif tedarikçi arayışlarının her geçen gün daha da önem kazanmasına yol açıyor.
Güncel durumda, Çin'deki bu gelişmeler olmasaydı dahi, küresel pazarda elma suyu konsantresi talebini karşılayacak tedarikçi arayışı devam edecekti. Söyle ki, Rabobank'ın yaptığı projeksiyonlara baktığımızda 2011 - 2015 yılları arasında elma üretimindeki yıllık ortalama bileşik büyüme yüzde 1.6 iken, aynı dönemde taze elma tüketimindeki büyümenin % 1.9 olması bekleniyor. Bu da elma suyu konsantresine işlenecek elma miktarının düşüşe geçeceğini ortaya çıkarıyor.
Halbuki küresel pazarda elma suyu konsantresi talebi ve dolayısıyla işlenecek elma miktarı her geçen yıl artışını koruyor. Türkiye Dünyanın en büyük 3. elma üreticisi konumunda. Bunun ötesinde, ekolojik şartları ve ekilebilir alanları sayesinde plantasyonu ve üretimini arttırma gibi çok önemli bir avantajı var.
Coğrafi konumumuz ve avantajlarımız düşünüldüğünde, bu gelişmelerin ülkemizin önüne çok büyük bir fırsat çıkardığını görüyoruz. Bu nedenle, hemen bugünden başlayarak elma plantasyonlarının arttırılması için Devletin yatırımları teşvik etmesi ve çalışmaların başlatılması büyük önem taşıyor."