Kente göçle atıl kalan toprağı da değerlendirecek proje geliştiriliyor

Abone ol

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - Hudutsuz Ürün-Köy Projesi ile ilgili haberimizin birinci bölümü, dün, gazetemizde yer aldı. Bugün ikinci ve son bölümünü veriyoruz. Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları projeden çok umutlu. Gerçekten de 'kalkınma modeli' gibi bir proje. Toprağı, ekipmanı, bilgiyi birleştiriyor. Çiftçinin yatırım gücünü artırıyor. Bilimi devreye koyduğu için verimi ve geliri artırıyor. Türkiye tarımının en büyük problemi, toprak parçalanmasına kesin çözüm getiriyor. Tarımı yeniden cazip bir gelir kapısına dönüştürme potansiyeli olan projenin, çok önemli bir başka sonucu daha olacak... Göçle terk edilmiş toprakların yeniden tarıma kazandırılması ve kentte yaşayan sahipleri için de bir gelir kapısına dönüşmesi... Çünkü, ‘Hudutsuz Ürün Köy Projesi' toprakların kiraya verilmesi yolunu açıyor, toprak karşılığı şirkete ortaklık yolunu açıyor. Yani gitmesek de görmesekte bizim olan o köydeki terk ettiğimiz topraklar yeniden kıymete binebilir. Dün iki köyün etüt çalışması sonuçlarını verdim. Parseller birleşiyor, tarım toprağı artıyor, verimlilik artıyor. Bunlar tabi etüt ama bilimsel bir çalışma. Uygulamada sonucun aşağı yukarı böyle olacağını düşünebiliriz.

Proje ile bir sunum var. Müsteşar Mirmahmutoğulları orada yer alan önsözünde, parçalı toprak yapısını Türkiye tarımının en büyük sorunu olarak tanımlıyor.

Mirmahmutoğulları’nın değerlendirmesi şöyle:
"2023 yılında dünyada en büyük 5 tarımsal ekonomi arasında yer almak hedefimize ulaşmanın yolu sektörde yıllardır süregelen yapısal sorunlara kesin çözümler bulmaktan geçiyor. Bu yapısal sorunlarının başında da arazi küçüklüğü ve parçalılığı, Türkiye tarımının yapacağı atılımın önünde aşılması gereken büyük engel olarak duruyor.
Miras Hukuku sonucu yıllar içinde giderek büyüyen aşırı bölünme; ortalama tarım arazisi büyüklüğümüzün 6 hektara düşmesine, ortalama arazi parça sayısının 7’ye yükselmesine ve yaklaşık 2 milyon hektar tarım arazisinin de atomize hale dönüşerek üretim dışına itilmesine neden oldu. Bu, tarımsal üretimde girdi maliyetlerini artırdı, çiftçi gelirlerinde azalmaya neden oldu. Üreticiyi ekonomik üretimden uzaklaştırdı. Diğer taraftan da tarım sektörüne yönelik; sulama, destekleme, reform yatırımlarının ve milyarlarca lira kaynağın da amacına tam olarak ulaşmasını engelledi. Doğrudan veya dolaylı olarak tarım-sanayi entegrasyonu ve bunun yaratacağı katma değeri de önemli ölçüde kısıtlayan bu sorun nedeniyle, tarım sektörümüz gerçek gücünü tam olarak ortaya koyamadı."

Köklü çözüm sunacak

[PAGE]

Köklü çözüm sunacak

Bakanlığın geliştirdiği bu ilginç projenin en kesin sonuçları doğal olarak pilot proje sonuçlarında görülebilir. Etüt sonuçları çok olumlu ancak pratik uygulama sonuçları daha önemli. Deneyim göstermiştir ki bu gibi işlerde ortaklar "nemanın çoğunu, işin azını" ister. Dolayısıyla daha başında projede tarlasını, arazisini birleştiren çiftçiler arasındaki ortaklığın sağlam ve işleyen bir hukuk üzerine oturtulması gerekiyor. Mirmahmutoğulları, sözünü ettiğim önsözde projenin tarımın birçok köklü sorununa, "köklü çözümler” sunduğunu söylüyor:
Köy bazında tarımsal alanlarda sınırların kaldırılmasını amaçlayan proje; parçalılık sorununa kesin çözüm getirmesi yanında, tarla sınırları, yollar, sulama kanalları, Hazine arazileri gibi halihazırda tarımsal üretim yapılamayan alanların da üretime kazandırılmasını ve üretim kayıplarının önüne geçilmesini hedefliyor.
Köylerin üretim bakımından tek çatı altında toplanması ve tek bir kurumsal yapıya dönüştürülmesi gibi bütüncül bir çözümü ortaya koyan proje, sadece üretimde artış değil, sanayinin doğru yönlendirilmesi ve geliştirilmesi ile tarımın cazibe merkezi haline gelmesini ve katma değer artışını da öngörüyor. Ülkemiz tarımın tabiatında olan 'pahada hafif, yükte ağır' paradigmasını tersine çevirmesi, bölge, il, hatta köy bazında tarımsal üretime en uygun sanayi alt yapısını oluşturacak olması projenin diğer bir getirisidir.
Hudutsuz Ürün-Köy Projesi; üretim maliyetlerinin azaltılması, üretici gelirlerinin artırılması, güvenilir gıda sunumuna katkı sağlanması, yeni istihdam alanlarının yaratılması, kamu tarafından sağlanan destek ve hizmetlerin etkinliğinin artırılması, çevre ve doğal kaynakların korunması gibi birçok avantajı da içinde barındırıyor. Tarımsal üretimimizi artıracak, üreticilerimizin yaşam standardını yükseltecek, yüzünü güldürecek, kısacası Türkiye tarımının gücüne güç katacaktır. Hudutsuz Ürün- Köy Projesi, düşünce safhasından itibaren oluşturduğu heyecan ile geceleri uykularımı kaçıran, hayalleri ile rüyalarımı süsleyen bir proje oldu."

Yakıt tüketimini 5’te 1’e indiriyor

Hudutsuz Ürün-Köy Projesi'nin en önemli yararlarından biri enerji - yakıt tüketimini çok büyük ölçüde düşürmesi. Etüt belgesindeki saptamalara göre:
• Parsel sayısının 1.472 den 28’e düşmesi ile 5,15 lt/da olan yakıt tüketimi 0,91 lt/da seviyesine düşecek.
• Böylelikle % 83 tasarruf edilecek.
• Mekanizasyon açısından mevcut traktörler değerlendirildiğinde traktör sayısı 121’den 24 ‘e düşecek.
• Traktör gücü artırıldığında güce orantılı olarak traktör sayısındaki düşüş oranının daha da fazla olması öngörülüyor.

Selpinti’de silajlık mısır yetiştirilmesi önerildi

[PAGE]

Selpinti’de silajlık mısır yetiştirilmesi önerildi

Hudutsuz Ürün Köy Projesi’ndeki Selpinti Mahallesi etüt sonuçlarına göre burada da toprağı toplulaştırmak, ürün desenini değiştirmek, geliştirmek, yeni ve atıl alanları tarıma kazandırmak mümkün. Selpinti'de 15 bin 537 dekarlık alanda etüt yapıldı. Proje öncesinde toplam tarımsal alan büyüklüğü 647 dekardı ve bunun 453 dekarı kullanılabiliyordu. Ortalama işletme büyüklüğü 7.3 dekarla çok düşük düzeydeydi. Köylülerin tarlalarının ortalama parsel büyüklüğü 1.6 dekardı. 213 malik toplam 96 parsele sahipti. Yani, araziler dağınıktı. Etütte proje sahası olarak 768 dekarlık alan belirlendi. Toplam 121 dekar yeni alan tarıma kazandırıldı. Kullanılan tarımsal alanda yüzde 67.8 artış oldu. Etüt çalışması sonunda Selpinti'de buğday ve fiğ yerine yonca ve silajlık mısır ekimi önerildi.

Çitlice’de 134 dekar alan kazandırıyor

Projenin Çitlice etüt sonuçlarına göre köyde ürün deseni değişebiliyor, 134 ilave alan tarıma kazandırılabiliyor. Köyde proje için 6 bin 513 dekar alanda etüt yapıldı. Proje öncesi 900 dekar toplam tarımsal alan vardı. Bunun 630 dekarı kullanılabiliyordu. Proje öncesi ortalama işletme büyüklüğü 13.5 dekarla oldukça düşüktü. Tarla parsel büyüklükleri 2 dekardı. Çitlice'de de Türkiye'de tarım topraklarının genel tablosu görülüyordu. 180 kişi 163 parsele sahipti. bu parseller dağınıktı. Etüt projede kullanılabilen tarımsal alan bin 29 dekara çıktı. 28 dekarı Hazine arazisi olmak üzere toplam 134 dekar alan kazanıldı. 163 parsel 5 parselde toplandı. Kullanılabilen tarımsal alan artışı yüzde 66.3 oldu. Çitlice'de buğday, fiğ, karışık sebze yerine fasulye, yonca, fiğ ve hububat önerildi.

Akçaağıl’da 495 parsel 4 büyük parsele iniyor

Suşehri ve Koyulhisar'da 4 köy ve bir mahalleyi kapsayan projenin Akçaağıl etüt sonuçları da çok olumlu. Köyde 14 bin 272 dekarda etüt çalışması yapıldı. Proje öncesi tarımsal alan 2 bin 113 dekar. Bunun bin 479 dekarı kullanılıyor. İşletmeler küçük, işletme başına ortalama büyüklük 12 dekar. Bu da parçalara bölündüğü için ortalama parsel büyüklüğü 1.5 dekar. Proje alanında 351 kişiye ait 495 parsel var. Projede 2 bin 501 dekar alan belirlendi. 495 parsel 4 büyük parsele indirildi. 375 dekar alan kazanıldı. Ayrıca 388 dekar Hazine arazisi de tarımsal alan olarak kazanıldı. Kullanılabilen tarımsal alan artışı yüzde 69.1 düzeyinde gerçekleşti. Buğday ve fiğ ekimi yapılabilen Akçaağıl'da korunga, yonca, hububat, kurufasulye ekimi önerildi.

Profesyonel tarıma geçiş

[PAGE]

Profesyonel tarıma geçiş

Hudutsuz Ürün-Köy Projesi ile ilgili etüt çalışmasında, 'Projenin yararları' şöyle sıralanıyor:

1-Tarımsal parsellerdeki mevcut parçalılık problemlerinin önüne geçilmektedir.
2- Sınır etkisi kayıplarının önüne geçilmektedir.
3- Proje ile atıl duran hazine arazilerinin de tarım sektörüne kazandırılması mümkün olacaktır.
4-Tarıma elverişli olan ancak mevcut haliyle kullanılmayan tarımsal parsellerin de tarıma kazandırılmasına olanak sağlanacaktır.
5- Rasyonel bir tarımsal üretim planlaması yapılmasına olanak sağlanacaktır.
6- İşgücünden,traktör sayısı ile tarımsal alet ve mekanizasyon giderinden önemli ölçüde tasarruf sağlanacak, sektörde kullanılan yakıt gideri düşecektir.
7- Birim alandan daha fazla gelir alınmasına olanak sağlanacaktır.
8- Tarımsal işletme büyüklüğü artacaktır.
9- Hayvancılık işletmelerinin bir araya toplanarak, yüksek verimli ırklarla modern hayvancılık tesislerinin oluşturulması ile üretimde rekabet ve pazar koşullarına uyumlu hayvancılık üretim modeline geçilmesi sağlanacaktır.
10- Köy yerleşim yeri sınırları içerisinde ahır ve ağılların ortadan kalkması ile hijyen ve insan sağlığı koşulları iyileştirilecek, içme ve yeraltı sularının korunması sağlanacaktır.
11- Yeni istihdam olanakları oluşturulacak, sürdürülebilir kırsal kalkınma hamlesinin başlangıcı için uygun bir zemin meydana getirilecektir.
12- Küçük işletme bazlı üretim modelinden profesyonel tarımsal üretim modeline geçiş sağlanacaktır.

Önemli not:
Projenin dünkü bölümünde Dilekli ve Aydınlar köyü için sonuçlar anlatılırken, ifadelerdeki dikkatsizlik, etüt sonuçlarının, uygulama sonuçları olduğu izlenimi yaratıyor. Bu konuyu özellikle vurgulayarak, düzeltiyorum. Bu bir etüt çalışması. Bir anlamda simüle sonuçlardan söz edildiğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Henüz fiili uygulama yapılmamıştır.

Jahrein hakkında tutuklama kararı Köksal: Zorlu PSM, toplumsal yatırımlarımızın merkezi olacak Turkcell’e son 1 yılda 1,8 milyon faturalı yeni abone Gastroantep Kültür Yolu Festivali bugün başlıyor Aitken: Bilgi hızlanıyor deneyimler yoğunlaşıyor