Fiyatlarını hasarını karşılayacak prime göre belirleyen kazanacak

Yakup SAYAR

[PAGE]

İSTANBUL - Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, sektörün en büyük sıkıntısı oto tarafını kontrol alabilmeye çalıştıklarını belirterek, burası kontrol altına alındığında sektörün sorunu olan karsızlığın da çözüleceğini söyledi.  Ülken, karsızlığın dönemsel olduğunu da öngörerek,  "Önümüzdeki dönemlerde de fiyatlandırmasını sadece büyümek üzerine değil de hasarını karşılayacak prim üzerine yapan şirketlerin iyi netice alacağını düşünüyorum" dedi. 
Haziran 2012 itibariyle Anadolu Sigorta'da Genel Müdürlük koltuğuna oturan Musa Ülken, sektörü ve şirketin hedeflerini DÜNYA'ya değerlendirdi.

Yarı yılda sektör lideri olduklarının altını çizen Musa Ülken şöyle konuştu: "1 milyar 164 milyon prim üretimi, yüzde 13.91 pazar payımız var. Zaten malum en yakın rakibimizde bizim gibi, sonrasında diğer şirketler yüzde 8.5'lara düşüyor ve sıralama azalarak devam ediyor.  Üretim anlamında herhangi bir sıkıntımız yok. 2012 yılı ilk 6 ayında istediğimiz branşlarda büyümeye çalıştık. Karsızlığın ise sene sonuna kadar süreceğini ama sonrasında uygun bilançoya ulaşacağımızı düşünüyoruz.  Şunu belirtmek isterim. Biz lider sigortacılığımızı kurulduğumuz günden bu yana sürdürüyoruz.  Bundan sonra da böyle olacağız. Sektörün kalkınması sektörün daha iyi daha karlı hizmet vermesi anlamında çalışmalarımızı devam ediyoruz. Bu bizde stres yapıyor belki ama, yaptıklarımızı görünce diğer taraftan bize haz veriyor. "

Otoda fiyatta katı zincir kırılıyor
Sektörün en büyük sıkıntısı olan oto tarafını kontrol alabilmeye çalıştıklarını söyleyen Ülken, "Bu sorunlu alanlar kontrol altına alındığında sektörün sorunu olan karsızlık halledilmiş olacak.  Fakat oto tarafında da fiyatlandırma ile ilgili katı zincir kırılıyor gibi geliyor.  Biz şirket olarak fiyatlarımızı mümkün mertebe hasarımızı karşılayacak şekilde yapmaya çalışıyoruz. O noktada tabiî ki rekabeti de düşünmek durumundayız. Mevcut müşterilerimizi korumak ve düşünmek üzere tarifelerimizi düzenlemek zorunluyuz. Sektörde bu karsızlık nedeniyle oluşan kötüye gidişin yavaş yavaş kırılacağını ve sene sonuna doğru geçen yıldan daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bu karsızlığın dönemsel olduğunu ve önümüzdeki dönemlerde de  hiç olmazsa bu konu üzerinde çalışan ve fiyatlandırmasını sadece büyümek üzerine değil de hasarını karşılayacak prim üzerine yapan şirketlerin iyi netice alacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Mali tarafta güçlü bir şirketiz

[PAGE]

Mali tarafta güçlü bir şirketiz
Sektör olarak mali karın teknik zararı örtmediği bir dönemde olduklarını hatırlatan Ülken, "Kar edeceksin ki mali yapını güçlendireceksin. Ben teknik karımızı sadece kendi içersinde ve branşlar bazında birebir doğru tarife ve doğru uygulamalarla düzeltebileceğimizi, tabiî ki mali karlılığımızı göz ardı etmeden yapabileceğimizi düşünüyorum. Mali tarafta güçlü bir şirketiz aktif büyüklüğümüz 2 milyar TL civarında. Tekrar söylemem gerekirse sene sonu itibariyle olumsuz olan rakamlarımızın düzeleceğini düşünüyorum" dedi.

Yangın branşını çok severiz
Bu yıl faaliyet kolları bazında  şirketlerin  tarife uygulamalarında daha hassas olmaya başladıklarını söyleyen Ülken, "Bu da yaşanan hasarlar sonucu itibariyle oldu.  Çok yüksek hasarlar yaşanıyor. Dolayısıyla bugüne kadar çok karlı denilen yangın branşında da sektör geçmişteki sonuçlarını arar vaziyette.   Fakat  Anadolu Sigorta olarak yangın branşını çok severiz. Bu portföyümüzle her zaman övündük.  Ama sektörde yangın tarafı genel olarak 2012 yılı hasarlı geçiyor.  Nakliyatta, tekne ve emtia tarafı da sevdiğimiz ve lider olduğumuz branşlar, çok müşterimiz var. Özellikle teknede Türkiye'nin tekne sigortacısıyız, emtiada da böyle, sorumluluk tarafında yine sevdiğimiz bir branş.İleriye  dönük ise sektörün, büyüyeceği alan olarak sorumluluk sigortalarını görüyoruz, şirket olarak yaygın ve uygulanabilir ürünleri çıkarmaya çalışıyoruz. Mesleki sorumluluk çok geniş bir uygulama alanı bulacak bir saha ve burada sektörün büyüyeceğine ve çokça iş yazılacağını düşünüyorum" diye konuştu. 

En büyük risk siyasi konjonktür
Konuşmasının sonunda 2012'nin sonuna belirleyecek olanın siyasi konjonktür olacağına dikkat çeken Ülken, "Suriye, İran, Irak ve buradaki yapı çok farklı bir noktaya doğru gitmesin diye umuyoruz. Yoksa ilk altı aydaki ekonomideki olumlu seyir tamamen  bozulabilir. Suriye bizi çok etkileyebilir. Dilerim ülkemiz yararına çözülür bu problem. Öte yandan biraz daha ileri bakarsak 2023 yılında sektörü ülkenin ekonomik beklentilerine taşımak zorundayız.  Solvency sektörün 2023'e hazırlığı demektir. İş yapış şekillerimizi çok hızlı gözden geçirmemiz gerekiyor. Sektör olarak çok çalışmamız ve çok hızlı olmamız gerekiyor" dedi.

Genel müdür olmam çalışanlara motivasyon oldu

[PAGE]

Genel müdür olmam çalışanlara motivasyon oldu
Anadolu Sigorta'da kurum içinden yetişerek genel müdürlüğe kadar yükselişini nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Musa Ülken,  İş Bankası'ndan Anadolu Sigorta'ya gelenlerin kendi birikimleri ile geldiklerini ve katkılarının çok olduğunu belirterek, "Benim genel müdür olmam, şirket içinde en alt kadrodan en üstte kadar kariyer planlamada büyük bir motivasyon yarattı.  Çalışma arkadaşlarımda  bende o noktaya çıkabilirim gibi bir düşünce oluştu.  Bizden de olabiliyormuş gibi bir motivasyon oldu açıkçası. Benim genel müdür olmam  bir geleneği yıkmadı böyle düşünmemek gerekir.  Bundan sonrasında ne olacağı bilinmez ama böyle bir uygulama olabiliyormuş bir görüş oluştu. Bende arkadaşlarıma bu kariyer yolunu açık tutmak sizin elinizde diye onlara moral veriyorum" diye konuştu.

Portföy temizliği yapmıyoruz
Şirket olarak portföy temizliği yapmadıklarını söyleyen Musa Ülken, "Fakat belirli branşlarda sürekli teknik zarar veren, belirli bölgelerde, belirli kullanım tarzları olan yerlerde fiyatlandırma ile ilgili yapımızı değiştirerek, riskli bulduğumuz bölümü portföyümüz dışında veya istediğimiz fiyatla içeri almak gibi bir strateji izliyoruz.  Temizlikten ziyade uygun fiyatla uygun riskleri portföyde tutmayı izliyoruz. Aldığımız tedbirlerle sigortacılıkta bir şeyi bugünden yarına hemen düzeltmek mümkün değil" diye konuştu.

Bankamız nerede biz oradayız
İş Bankası'nın yurtdışında hızlı büyümesinin kendilerine fırsatlar yarabileceğini hatırlattığımız Musa Ülken,  "Biz yıllar önce çevre ülkelere yatırım için gittik, Azerbaycan'daki şirketimizi yıllarca çalıştırdık ve sonrasında şartlar gereği çıktık. İş Bankası çevre ülkelere gittikçe bizde sigortacı olarak gideceğiz.  Bankamız nereye giderse birlikte hareket ederek hizmet götürmeye çalışıyoruz. Fakat her ülkenin sigorta mevzuatı farklı farklı ilerliyor bunu da hatırlatmak isterim. Mesela K.Irak'ta reasürör gibi davranıyoruz. Ama çevre ülkelerde fırsat çıkarsa tabiî ki değerlendiririz" dedi.

Yabancı iştahı eskisi gibi değil
Yabancı sermaye girişleri ile ilgili düşüncelerini sorduğumuz Musa Ülken,  sektöre bugüne kadar gelen yabancı şirketler için de karın olmadığı noktada memnuniyetin olduğunu düşünmediği belirterek "İleriye yönelik ise beklentiler gelişlerin süreceği yönünde.  Ama Avrupa'da sorunların sürmesi ve artık oralarda da sermayenin yurtiçinde kullanılması ilk önce düşünülen bir durum.  Bence sektöre olan 3- 4 yıl önceki iştahın kalmadığını düşünüyorum" diye konuştu. 

Sadece varlık sahibi olmak sigortacılığı geliştirmiyor
Sigortanın varlığı teminat altına alan bir yapı olduğunu hatırlatan Musa Ülken ülkemizdeki sigorta bilincinin gelişememesini şu şekilde özetledi: " Sigorta zenginliği teminat altına alıyor. Zenginlik artıkça sektörün payı artmalı diye düşünüyoruz. Ama bu bizim ülkemizde böyle olmuyor. Sadece varlık sahibi olmak sigortacılığı geliştirmiyor, varlık sahibi olanın sigorta bilincinde olması gerekir ama sigortanın ne olduğu varlığın ne şekilde sürdürülebilir olduğu, herhangi bir hasar halinde varlığının kaybedilebileceği bilincinin oturtulması gerekir. Mutlaka küçük yaşlarda başlayacak eğitim şart. Burada TSRŞB'ye ve şirketlere çok büyük görevler düşüyor. Biz Anadolu Sigorta olarak bu konuda son derece müsterihiz. Çok geniş bir tanıtım faaliyetlerimiz oldu her branşta yapıyoruz bunu. Her şeyi bilanço kar zarar olarak düşünmemek lazım, topluma olan fayda ve katkı, her kişinin ve şirketin üzerinde vazife olarak hissetmesi gereken bir olgu.  'Bir Usta Bin Usta' projemiz de böyle bir amaca hizmet ediyor ve bu projemizi  daha da geliştireceğiz. Projemizin aldığı ödüller de bize büyük gurur veriyor. Hem sosyal projelerimizle hem de sigortacılık anlamında çok güzel şeyler yapacağız bu bizim bir şirket olarak topluma karşı taahhüdümüzdür."