Şarj kavgalarına hazır olun
Elektrikli araçların sayısı hızla artıyor. Sürücülerin şarj endişesi yaşamaması için acil şarj noktalarının sayısı artmalı, temiz enerjiden güç üreten DC’ler çoğalmalı, yoksa “şarj kavgası” haberlerini çokça duyacağız.
Dünya Gazetesi | Abone olVolkan DEMİRKUŞAK
Bu hafta gezgin arkadaşım Sezgin Yılmaz’ın “hava güzel haydi küçük bir yemek turuna gidelim” demesiyle spontane bir yolculuğa çıkmaya karar verdim.
Haftanın otomobili tam elektrikli BMW i4 eDrive40’dı. İlk elektrikli otomobili kullandığım test sürüşü üzerinden yaklaşık 15 sene geçti, o dönem 80-100 km olan menziller şimdi uzun, peki ya gerçekte de öyle mi? Merak ettim ve İstanbul’dan Balıkesir’e yaklaşık 300 km’lik bir yolculuğu planladık.
Ya çalışmazsa?
Elektrikli bir otomobille ilk yarı uzun yolum bu yola tam uzun diyemiyorum çünkü Ege’ye gitmenin yarısı. WLTP’ye göre 590 km menzilli test otomobilimizle yola çıktığımda şarj %90’dı ve 380 km menzil gösteriyordu. 4 kişi, tam bagaj yola çıktık, ortalamamı da 130- 140 km’lik otoyol hızına göre ayarladım, adaptif cruise ile ilerliyorum gözüm sürekli gösterge ekranında.
Şarj hızı rahatlattı
Eco modundan çıkmadan yola devam ederken bir 150 km’yi aştık ve bir kahve molası için duralım hızlı şarj da varken eski alışkanlıklardan “şarjımızı fulleyelim” derken bir baktık ki ZES’in şarj makinesi çalışmıyor. İnsanın içine şöyle bir şey doğuyor: “Ya bir sonraki de çalışmazsa”.
Hemen uygulamadan bir sonraki DC şarjı buldum, kahve molamızı bir sonraki şarja bıraktık ve bingo sorunsuz bir şarj.
İkinci ZES 120 kW ile %48’e inen şarjımız 37 dakikada tekrar % 90 üzerine çıktı.
400 km’yi aşan menzille gereksiz bir rahatlama hissi oldu ekipte de. Elektrikli otomobille yola çıktığınızda ilk yapılması gereken planlı olmak, çok gaza gelmemek, gaz basmamak. Biraz limitliyor insanı şehir dışında. Sonra aklıma bir anda şu geldi, elektrikli otomobillerin sayısı artınca tek şarjla limitli şarj noktaları, ön rezervasyon kültüründen haz etmeyecek biz Türk vatandaşları, engelli yerine bile rahatça park edenlerin elektrikli şarj noktalarını keyifle işgal edebilme potansiyeli… Zaten öfkeli bir toplumuz ya acil şarj noktalarının sayısı artmalı, temiz enerjiden güç üreten DC’ler çoğalmalı, yoksa “şarj kavgası” haberlerini çokça okumak zorunda kalırız.
Her markanın ciddi yatırımları var ona şüphem yok ama var olanı değerlendirmek gerekirse aynı anda 3 elektrikli aracın tek şarj kuyruğuna girme riskini yaşamak, deneyimlemek istemem. Kıssadan hisse acil şarj noktaları artırılmalı yoksa olacaklardan mesul değiliz.
Ev tipi şarjlar sorunsalı
Seyahatimin ikinci gününden önce yine bir yol planlaması yapmak ve aracımı şarj etmek zorundaydım. Gitmeden onu da planladık! Yani öyle sandık, planım 5-6 saatlik boşluğumda ev tipi bir şarjla şarjı yarıdan fazlaya çıkartmak ve bir sonraki DC istasyonuna hiç gerilmeden huzurla gitmekti. Biz yemek yerken otomobil de şarj olacaktı. Bence teori harika. Tam da planladığım gibi % 35 civarlarında 11 kW wallbox şarja taktığımız aracımız yaklaşık 5 saatin sonunda % 52’ye ulaşmıştı. Muhtemelen şebeke gücü yetersizdi. Bu da ayrı bir konu. Nihayetinde BMW i4’ümüzle bu yolculuğu sorunsuz tamamladık, kendime şu notları aldım. Plansız seyahat etmek şimdilik zor, DC ünitelerini aplikasyon üzerinden kontrol etmeden yola çıkılmaz, çoklu şarj kartı taşımak faydalı, uzun yolda pek fren yapılmadığı için pillerde rejenerasyon olmuyor dolayısıyla şehirde işler hep daha kolay. Hız limitlerinde gitmek şart, otoyolun güzelliklerine kendinizi kaptırırsanız şarj sorunsalıyla yüzleşirsiniz ki bunu sevmeyeceğinize adım gibi eminim. Elektrikli otomobilleri şimdilik şehirde seviyorum, benim gibi günde en fazla 20-30 km yapanlar için enfes çözüm.