Müteahhitler: Bir an önce hükümet kurulmalı
Seçim sonuçlarının inşaat ve gayrimenkul sektörüne etkilerini değerlendiren inşaat ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, projelerin sağlıklı devamı için birbiriyle uyumlu ve güçlü bir hükümetin bir an önce kurulmasını istiyor
Abone olİnşaat ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, projelerin sağlıklı devamı için birbiriyle uyumlu ve güçlü bir hükümetin bir an önce kurulmasını arzu ettiklerini, sektör için güven ve istikrarın olmazsa olmaz şart olduğunu vurguladı.
Seçimin ardından hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi koalisyon hükümeti senaryolarının konuşulmaya başlamasına neden olurken, güven ve istikrarın doğrudan etkilediği sektörlerin başında gelen inşaat geliyor. Müteahhitler birbiriyle uyumlu çalışabilen güçlü bir hükümetin bir an önce kurulması gerektiğini, sektöre güven vermesi konusunda yeni hükümete önemli sorumluluk düştüğünü belirtti.
İnşaatçı arzda sorun yok diyor, tüketici satışlar durgun
İstikrar ve güven ortamının devamı halinde sektör olarak ekonomiye katkı sağlamayı sürdüreceklerini vurgulayan müteahhitler, şu anda arz konusunda herhangi bir sorun yaşanmadığını, tüketiciler tarafında ise belirsizlik nedeniyle az da olsa satışların durduğunu kaydediyor.
Seçim sonuçlarının inşaat ve gayrimenkul sektörüne etkilerini değerlendiren İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, seçimlerin huzurlu bir şekilde gerçekleştirildiğini ve hükümetin kurulmasını beklediklerini söyledi.
"Seçimle ilgili endişemiz yok"
Nazmi Durbakayım, seçimle ilgili hiçbir olumsuz beklentilerinin olmadığını belirterek, "Seçim atmosferi bittikten sonra bütün liderler Türkiye'de müreffeh ve huzur içinde yaşamak için mesaj veriyor. Hükümetin kurulmasına yönelik Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları oldu. Hiçbir endişemiz yok" dedi.
Yabancı yatırımcı tarafında herhangi bir sorunun yaşanmadığını, satışların devam ettiğini dile getiren Durbakayım, yeni hükümetten sektör olarak bazı taleplerinin olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Ucuz arsa temini istiyoruz. Yapım müteahhitleri olarak geçtiğimiz dönemde bütün fedakarlıkları yaptık. Kar marjımızı yüzde 10'ların altına düşürdük. Tüketicinin taleplerini daha makul düzeyde karşılamaya çalıştık. Sektör olarak yapacağımızın fedakarlığın azamisini yaptık. Arsa azalıyor. Arsayı da devlet ürettiğine göre arsayı ucuz temin edebilirsek sektörümüz yoluna devam edecektir. Eğer arsa temininde sorun olursa en fizibil kesim olan metrekare fiyatı 3.500-4.500 TL arası olan ya da A plus projelere yöneleceğiz. Arzumuz her yelpazeden kesime hizmet etmek. Hükümetten ucuz arsa temininde bizlere yardımcı olmasını istiyoruz."
"Güçlü bir hükümet hem ekonomi hem sektörün büyümesine katkı sağlayacak"
Pana Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Ufuk ise inşaat sektörünün istikrarı sevdiğini ve son 13 yıldır siyasi alanda sağlanan istikrarın ekonomik istikrarı beraberinde getirdiğini anlattı.
Kurulması öngörülen yeni hükümetin hem uyumlu hem de güçlü olması gerektiğini ifade eden Ufuk, dışarıdan destekli bir hükümetin istikrar açısından sorunlar doğurabileceğini, güçlü bir hükümetin hem ülke ekonomisinin hem de gayrimenkul piyasasın büyümesine katkı sağlayacağını belirterek, seçim öncesi tek başına iktidarın korunacağı yönünde beklentileri olduğunu ancak milletin iradesinin koalisyon kurulması şeklinde belirdiğini söyledi.
Ufuk, şöyle devam etti:
"Yabancı yatırımcı seçim öncesi Türkiye'de istikrarın süreceği yönde görüş bildirmişti. İlk dört ayda yabancılara yapılan konut satışlar da bunun kanıtı. Biz de bu yönde projeler geliştirdik, planladık. Şimdi hükümetin kurulması yönünde farklı bir tablo var. Bir koalisyon hükümetiyle Türkiye yoluna devam edecek. Türkiye'de koalisyon hükümetlerinin karnesi başarılı değil ve siyasi istikrarsızlıklar beraberinde ekonomik krizleri getirdi. Son 13 yılda özellikle Türkiye ciddi kazanımlar elde etti. Son büyüme rakamlarıyla beraber 22 çeyrektir büyüyen bir ekonomi var. İnşaat sektörü de bu doğrultuda büyümesini sürdürdü."
"Piyasalardaki istikrarsızlık konut fiyatlarına artış olarak yansır"
İstikrara son derece duyarlı olan gayrimenkul sektörünün yüzlerce farklı sektöre alan açtığını anlatan Ufuk, burada yaşanacak muhtemel bir durgunluğun istihdam başta olmak üzere pek çok alanda olumsuz etkisinin olabileceğine işaret etti.
Kürşat Ufuk, kurlardaki yükselişin maliyetlerini olumsuz etkilediğini fakat bunu fiyatlara henüz yansıtmadıklarını aktardı. Piyasalara istikrarsızlığın hakim olması durumunda kurdaki yükselişin devam edebileceğini, bu durumda kaçınılmaz olarak konut fiyatlarına artış olarak yansıyacağını öngören Ufuk, şu anda tüketicilerin kafasının netleşmediğini ve beklemede kaldığını, sektör oyuncularının ise projelerine devam ettiklerini söyledi.
Sektör en kısa sürede hükümetin kurulmasını istiyor
Sektör olarak en kısa sürede hükümetin kurulmasını arzu ettiklerini, aksi durumda arz yönünde de sorunların başlayabileceğini dile getiren Ufuk, piyasalara güven vermeyen bir koalisyonun ekonomiyi durgunluğa sürükleyebileceğini belirtti.
Şirket olarak Fikirtepe'de vizyon projelere imza atma gayreti içerisinde olduklarını sözlerine ekleyen Ufuk, Türkiye'nin ve İstanbul'un marka değerine katkı sunacak projelerin ancak ve ancak istikrarın korunması ve sürdürülmesiyle sağlanabileceğini vurguladı.
"İstikrar ve uzlaşı bu dönemin iki kilit kavramı olacaktır"
Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir de faizin artmasının üretimin ve reel ekonominin yavaşlaması anlamına geleceğini, faizin arttığı dönemlerde satın alma kararlarının olumsuz etkilendiğini ve toplumun kendini güvende hissetmediğini dile getirdi. Finans kuruluşları dahil iş dünyasındaki hiçbir aktörün yüksek faizden memnun olduğunu düşünmediğini aktaran Demir, bugüne kadar hep işlerine odaklandıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"İstikrar ortamının sadece kendi sektörümüzde değil, tüm sektörlerde nasıl bir ivmelenme yarattığını ve büyümeyi nasıl tetiklediğini çok yakından gördük. Siyaset ve ekonomi yan yana ama farklı kulvarlarda akışına devam edecek. Bizim iş dünyası olarak siyasetten tek bir beklentimiz var. O da istikrar ortamının devam ettirilmesine yönelik adımların atılmasıdır. İstikrar ve uzlaşı bu dönemin iki kilit kavramı olacaktır. Böylece bölgemizde güven ve huzurun sembolü olarak ön plana çıkmaya devam edeceğiz."
"Projelerimizde herhangi bir değişiklik söz konusu değil"
Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, seçim sonuçlarının ilk etapta Türkiye'de olduğu gibi inşaat sektöründe de kısa süreli bir şaşkınlığa yol açtığını, seçimden çıkan sonucun milletin iradesi olduğunu, seçim sonrasında gelen açıklamalar ve oluşan siyasi atmosferin Türkiye'nin bu süreci de başarıyla geçeceğine inançlarını artırdığına dikkati çekti.
Gelecek hafta sadece inşaat sektöründe değil tüm piyasalarda yaşanan bu rahatlamanın etkisinin görüleceğini öngören Uyan, "Ürettiğimiz projelerde uzun vadeli planlar ve detaylı fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Dolayısıyla projelerimizde herhangi bir değişiklik söz konusu değil" dedi.
"Siyasi belirsizlik ekonomi için büyük bir sorun"
Siyasi belirsizliğin sadece inşaat sektörünün değil ekonomi için de büyük bir sorun olacağına dikkati çeken Uyan, sadece gayrimenkul yatırımlarının değil aynı zamanda tüm yatırımların bundan etkileneceğini ve böyle bir durumu düşünmek dahi istemediklerini vurguladı.
Uyan, şöyle devam etti:
"Sonuç olarak önümüzdeki hafta itibarıyla döviz kurlarının dengelenmesi ve durumun normalleşmesi beklentisindeyiz. Ancak faiz artışı gayrimenkul sektörü için de sanayi için de çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Çalıştığımız finans kuruluşlarında şu anda önemli bir faiz artışı görünmüyor. Hatta kimi kurumlarda neredeyse hiç artış yok. Bankacılık sektörünün de önümüzdeki hafta durumun normalleşmesi beklentisi içinde olduklarını biliyoruz."
"Yabancı yatırımcının ilgisinde bir azalmadan söz edilemez"
Yabancı yatırımcının Türkiye'yi çok iyi tanıdığını ve ülkenin bu süreçten sorunsuz bir şekilde çıkacağından emin olduklarını vurgulayan Uyan, bu güven dolayısıyla sektöre yatırımlarını sürdürdüklerini belirtti.
Uyan, kurdaki artışın yabancılar için gayrimenkul yatırımlarını çok daha cazip hale getirdiğini ve bu nedenle yabancı yatırımcının ilgisinde bir azalmadan söz edilemeyeceğini sözlerine ekledi.