GYODER: Gayrimenkul ürünleri çeşitlendirilmeli

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, Türkiye'de gayrimenkul üreticilerinin sattıktan sonra yapmaya alıştığını belirterek, bu alanda ürünlerin hastane, yurt gibi enstrümanlarla çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Torun, Urban Land Institue (ULI) ile denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri şirketi PwC'nin iş birliğiyle hazırlanan "Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2016 Raporu"nun sonuçlarının açıklandığı etkinlikte düzenlenen panelde konuştu. 

"Yabancı yatırımcıların konut dışında hastane, öğrenci evi, yurt, otel gibi enstrümanlara da ilgisinin arttığı ancak İstanbul'da henüz yeterli seviyede olmadığı" yönündeki bir yorum üzerine Torun, Türk gayrimenkul geliştiricilerinin sattıktan sonra yapmaya alıştığını söyledi.

Otel yatırımlarının son yıllarda Türkiye'de hareketlendiğini dile getiren Torun, ancak sağlık ya da yurt yatırımlarının satıp yapmaya elverişli olmaması nedeniyle pek ilgi görmediğini aktardı.

Torun, "Önümüzdeki sürece baktığımızda ürünleri çeşitlendirmemiz gerekiyor geliştiriciler olarak. Bu çok önemli" dedi.

Kentsel dönüşüm, değişim ve yenileşmeyle kent merkezi olarak tanımlanabilecek bölgelerde daha nitelikli arazi üretilmesi gerektiğinin altını çizen Torun, daha nitelikli ve sağlıklı ulaşım imkanları sağlayarak bölgelerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Torun, Gaziosmanpaşa ve Esenler'in metronun gittiği, kentsel dönüşümün gerçekleştiği yeni akslara örnek gösterilebileceğini sözlerine ekledi.

Durbakayım: Anadolu şehirlerinde çok güzel atılım var

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, "Raporda 'En İyi Yatırım Pazarları' arasında 14'üncü olan İstanbul dışında Türkiye'den başka bir şehir bulunabilir miydi?" sorusu üzerine İstanbul'un artık yapılarla doldurulduğunu ve şehrin bittiğini söyledi.

İkinci bir şehir denilince akla İzmir ve Ankara'nın dışında başka bir ilin gelmediğini bildiren Durbakayım, ancak şu anda Anadolu'dan gelen iş adamlarının kendi şehirlerine yatırım yapmaya başladığını ifade etti.

Durbakayım, "Bütün şehirlerde kalkınma var. Anadolu'ya yayılma politikasının devam etmesini sağlamak lazım. 2-3 şehirle temsil edilmemiz daha güzel olur bu ve benzeri raporlarda. İstanbul'un yanında İzmir ve Ankara da olabilirdi. Denizli, Gaziantep, Kayseri, Konya gibi yerlerdeki atılım çok iyi. Türkiye'yi biraz büyük resimde görmek lazım" dedi.

Gayrimenkulde karlılığın düşeceğine ilişkin bir yorum üzerine Durbakayım, hedeflerinin karı artırmak değil sektörü canlı tutmak ve mevcut karı muhafaza etmek olduğunu sözlerine ekledi.

"Türkiye'de yabancı konut yatırımcısı sığ"

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik de konuya ilişkin bir soru üzerine Türkiye konut pazarını Çin'de yaşananlar ve İngiltere'nin AB'den veya eurodan çıkmasının etkilemeyeceğini söyledi.

"Türkiye, gayrimenkulde biraz kendi kafasına göre takılıyor" diyen Çelik, şu anda küresel konut yatırımcısının satış yapabildiği yerde yoğunlaştığını dile getirdi.

Yatırımcıların yoğunlaştığı yerler için Londra'yı örnek veren Çelik, ancak Londra'da gayrimenkul pazarının büyüme imkanı olmadığını, buna rağmen Londra'nın gayrimenkul pazarının lideri konumuna geldiğini ifade etti.

Çelik, Türkiye'deki yabancı gayrimenkul yatırımcısının biraz sığ olduğunu kaydederek, bu yüzden üreticilerin kendilerine göre konut yapıp kendilerine göre satış gerçekleştirdiğini aktardı.