Yorgancılar: 2015 enflasyonla mücadelede kayıp bir yıl olacak

Abone ol

Ahmet USMAN

İZMİR - Dünya genelinde petrol fiyatları geçen yılın yarısı düzeyindeyken, iç talep belirgin bir şekilde yavaşlamışken enflasyonun artış trendine girmesi üzerinde ilgili tüm kesimlerin dikkatle düşünmesi gerektiğini vurgulayan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2015’in enflasyonla mücadelede kayıp bir yıl olacağının şimdiden ortaya çıktığını söyledi.

Nisan ayı enflasyon verilerinin açıklanması ve enflasyonun beklentilerin oldukça üzerinde gelmesinin ardından bir değerlendirme yapan Yorgancılar, kur artışı ile birlikte enflasyonda da artış yaşandığına dikkat çekerek, “Yılın ilk dört ayında gerek ÜFE gerekse TÜFE enflasyonun yüzde 5'e yaklaşması 2015’in enflasyonla mücadelede kayıp bir yıl olacağını daha şimdiden ortaya koydu. Baz etkisiyle Mart ve Nisan aylarında enflasyonda düşüş beklenirken tam tersi bir süreç yaşanması yıl sonunda enflasyonun yüzde 10'lara yükselmesi ihtimalini güçlendirdi. Ekonominin yasaları, ülkemiz ekonomisinin dinamiklerini ve yapısal koşullarını dikkate almadan yaptığımız tartışmalar ve Merkez Bankası’na yönelik müdahaleler enflasyonla mücadeleyi zayıflattı. Kuşkusuz dış konjonktürün de etkisiyle artan döviz kurları da bu süreçte etkili oldu. Ancak dünya genelinde petrol fiyatları geçen yılın yarısı düzeyindeyken, iç talep belirgin bir şekilde yavaşlamışken enflasyonun artış trendine girmesi üzerinde ilgili tüm kesimler dikkatle düşünmeli. Zira artan enflasyon, yükselen işsizlik oranları ve yavaşlayan ekonomi stagflasyonist bir sürece işaret ediyor. Bu sorunun enflasyondan daha olumsuz sonuçlar doğuracağı açık" dedi. 

Artış trendine girdi

Türkiye'nin bu enflasyon oranları ve makro dengesizlikleri ile küresel rekabet ortamında başarılı sonuçlar elde etmesinin imkansız olduğunu ifade eden Yorgancılar yapısal ve kurumsal kalıcı önlemlere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Yorgancılar " ABD'nin 2000'li yılların başında devasa cari açıklarını finanse etmek için, 2008 sonrasında ise krizden çıkış için adeta dünyayı dolara boğması sonucu TL'nin konjonktürel olarak değer kazanması Türkiye'de enflasyonla mücadeleye olumlu katkı yaptı. Ancak kamu açıklarının kontrol altına alınmasına ilave olarak enflasyonu kalıcı olarak düşürmeye imkan verecek; tarımsal üretimde istikrarın sağlanması, dışa bağımlılığın azaltılması, tüketim beklentilerinin makul düzeylere çekilmesi, tasarrufların arttırılması, nüfus artış hızının azaltılması ve kamu harcamalarında israftan kaçınılması gibi diğer yapısal önlemler yeterince devreye alınamadı” diye konuştu.

Bunların doğal sonucu olarak döviz kurları ile enflasyon arasındaki etkileşimin gerektiğince zayıflatılamadığını söyleyen Yorgancılar, “Böylece kurlarla birlikte düşen enflasyon, kurlarla birlikte artmaya başladı. Diğer taraftan bağımsız kurumlara yönelik müdahale algısı ile hukuk alanında yaşanan sorunlar da enflasyonla mücadelede arz cephesinden destek verecek yabancı doğrudan yatırım girişini zayıflattı. Hatta makro iklimin olumsuz koşulları nedeniyle yerli yatırımcılar bile yurtdışına çıktı. Bu şekilde hem arz hem talep cephesinden beslenen enflasyon artış trendine girdi" dedi.

Enflasyonla mücadelede küresel koşulların sunduğu imkanların adeta heba edildiğini ifade eden Yorgancılar "Seçimler sonrasında iktidara gelecek parti veya partileri oldukça zorlu bir ekonomik ortam bekliyor. Vaat yarışları kadar ekonomik dengelerin sağlıklı bir zemine oturulmasına yönelik önlemlerin de kamuoyu ile paylaşılmasını diliyoruz. İktidar koltukları adeta ateşten gömlek" diye konuştu.

Jahrein hakkında tutuklama kararı Köksal: Zorlu PSM, toplumsal yatırımlarımızın merkezi olacak Turkcell’e son 1 yılda 1,8 milyon faturalı yeni abone Gastroantep Kültür Yolu Festivali bugün başlıyor Aitken: Bilgi hızlanıyor deneyimler yoğunlaşıyor