Her attığımız basket olsun!
Spor Genel Müdürlüğü, 'Lisanslı Sporcu Sayıları İstatistikleri'ne göre Türkiye'de 222 bin 795 lisanslı basketbolcu var. 12 Dev Adam rüzgârıyla ivme kazanan basketbol ilgisi, Türk takımlarının Avrupa kupalarındaki başarıları ve önemli markaların yatırımıyla zirve yapıyor.
Abone olKEZBAN KARABOĞA
Basketbol, Türkiye'de en çok sevilen ikinci spor branşı. Türkiye, Turkish Airlines Euroleague'de dört takımla temsil ediliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı rakamlar dikkat çekici. Buna göre Türkiye'de lisanslı basketbolcu sayısı 2007'de 164 bin 863 iken 2016 sonunda 222 bin 795'e yükselmiş. Bu sayının 2017 sonuna kadar daha da artacağı öngörülüyor. Rakamların da gösterdiği gibi basketbol yükselen trendlerden. Anadolu Efes Spor Kulübü Genel Direktörü Alper Yılmaz'a bu ilgiyi ve Türkiye'de basketbol endüstrisinin durumunu sorduk.
'BEYAZ GÖLGE' ANISI
Türkiye'de tek kanallı dönemde yayınlanan 'Beyaz Gölge' dizisinde dikkat çekiyor Yılmaz. Spor Sergi Sarayı’ndaki basketbol maçları öncesinde uzun kuyruklar oluşturduğunu hatırlatarak 1990'lı yıllarda Anadolu Efes Spor Kulübü'nün Avrupa kupalarındaki başarılarının ve 1996'daki Koraç Kupası'nı kazanmasının Türkiye basketbolu açısından önemli dönüm noktaları olduğuna işaret ediyor.
12 DEV ADAM' RÜZGÂRI
Bunları takiben Türkiye'de düzenlenen 2001 Avrupa Şampiyonası da önemli dönüm noktalarından biri olmuş. O dönemde esen 12 Dev Adam rüzgarı, Türk sporcuların NBA'de düzenli forma giymeye başlaması ve NBA Türkiye ofisinin kurulmasının da Türk basketboluna ivme kazandırdığını belirten Yılmaz, şunları söylüyor: "Türk takımlarının Avrupa kupalarındaki başarıları, saygın markaların basketbola yatırım yapması ve hedef kitle ile bire bir iletişim kurmaları da ilginin en üst seviyeye çıkmasını sağladı. Basketbolun pazarlama gücü ile eğlencesi aynı platformda buluşmuş oldu."
Bu süreç içinde Anadolu Grubu'nun 42 yıllık katkısı ve diğer kurumların da desteği ile Türkiye'de basketbol ekosisteminin güçlendiğini anlatan Yılmaz, "Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki maçlarımızı sporseverlerin iyi vakit geçirebilecekleri birer 'maç deneyimi' haline getiriyoruz. Taraftar etkinliklerimiz, Euroleague'in sosyal sorumluluk programı One Team çerçevesinde düzenlediğimiz eğitim çalışmaları, dijital dünyadaki çalışmalarımız, basketbol sevgisini geniş kitlelere taşıyor" ifadesini kullanıyor.
Yılmaz, saygın ve alanlarında öncü markaların desteğiyle Türk basketbolunun, bir endüstri haline geldiğinin de altını çiziyor. "Farklı sektörlerden markalar, taraftarların tüm ihtiyaçlarına yönelik projeler gerçekleştiriyor" diyen yönetici, buna kendi kulüplerini örnek göstererek şöyle devam ediyor: "Otomotivden içeceğe, perakendeden e-ticaret ekosistemine, bankacılıktan gayrimenkule kadar pek çok alanda faaliyet gösteren partnerlerimiz ile basketbol sektörüne öncülük ediyoruz."
BASKETBOL VS. FUTBOL
Alper Yılmaz'a göre Türk basketbolu, markalar ve pazarlama dünyası için büyük bir potansiyel barındırıyor. Bunun en büyük nedeni olarak genç nüfusu gösteren kulüp yöneticisi, "Basketbol ekosistemimiz, markalar için genç hedef kitle ile buluşma platformu haline geldi. Bu, basketbolseverler için önemli bir değişim yarattı. Basketbol ile çok içli dışlı olmayan kişiler bile takımlar ve maçlara ilgi göstermeye başladı. Gelecek dönemde daha fazla saygın markanın basketbol endüstrisine dahil olmasıyla birlikte basketbolfutbolla arasındaki taraftar farkını kapatacak. Anadolu Efes Spor Kulübü olarak bu konuda da Türk sporuna öncülük edeceğimize inanıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Basketbola yönelik ilginin artması için çocuklara yönelik projeler yürüttüklerini belirten Anadolu Efes Spor Kulübü Genel Direktörü Alper Yılmaz, "Hedef kitlemiz 6-14 yaş grubundaki çocuklar. Çünkü gelecekte basketbola yön verecek nesil onlar. Ayrıca çocukları basketbola yönlendirdiğinizde, ailelerini de bu ekosisteme çekmiş oluyorsunuz" diyor. Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen pek çok çocuğa altyapı takımlarında nitelikli ve profesyonel basketbol eğitimi verdiklerini söyleyen Yılmaz, "One Team projeleri çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz basketbol eğitimlerinde de öğrencilerin hayata daha hazır bir şekilde başlamalarına zemin hazırlamaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz" şeklinde konuşuyor.
Bu disiplin insana, 'yüksek tempoda çalışma alışkanlığı' veriyor
Alper Yılmaz'a göre bir çocuk basketbol öğrenerek gelecekte profesyonel oyuncu olsun ya da olmasın tüm hayatını olumlu yönde etkileyecek alanlarda bir eğitim almış oluyor. Basketbolun kişilere ekip çalışması, takım ruhu, disiplin, yüksek tempoda çalışma alışkanlığı, doğru hedefl er belirleme, zaman ve stres yönetimi gibi kazanımları olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bu çocuklara ilerleyen yıllarda yaşayacakları zorlukları daha kolay yönetebilme imkânı sunuluyor, ayrıca altyapı takımlarında basketbol oynayan sporcuların düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi de sağlıklı bir neslin oluşması yolunda ilk adımı atmak anlamına geliyor" diye anlatıyor bu sporun diğer faydalarını.