Grip sezonu devam ettiği sürece aşılama yapılmalı

Hem kendilerini hem de dünyaya gelecek çocuklarını korumak için inaktif grip aşısının gebeliğin herhangi bir döneminde uygulanması DSÖ tarafından önerilmektedir

Abone ol

İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip görülme sıklığının kış aylarında artığını, ancak Türkiye'de ocak ayında aşılamanın sona erdiğini belirterek, "Grip yalnızca kasım-aralık aylarında görülmüyor, önemli bölümü ocakta başlıyor. Avrupa ülkeleri grip sezonu devam ettiği sürece aşılamanın yapılmasını önermekte, bizde de öyle olması gerekiyor ancak bu süreci uzatmayı henüz başaramadık" dedi. 

Badur, kişisel hijyen kuralları, bağışıklık sistemini güçlendirecek doğru beslenme alışkanlıkları ve koruyucu aşılardan yararlanarak, bireysel ve toplumsal anlamda gripten korunabileceğini dile getirdi. 

Sağlıklı ve düzgün beslenme alışkanlıklarını uygulayıp, çeşitli hastalıklardan korunarak bağışıklık sisteminin güçlendirilebileceğine işaret eden Badur, genel anlamda, immün sistem için uygun olan "doğru beslenme" alışkanlıkları dışında, özel olarak grip etkeni influenza virüslerine doğrudan etki eden bir besin maddesi olmadığını vurgulayarak, koruyucu aşıların daha güvenilir korunma yöntemi olduğunu söyledi. 

Badur, grip hastalığının görülme oranlarının her yıl değiştiğine değinirken, şu bilgileri verdi: 

"Tedavi edilmediğinde, özellikle bazı risk gruplarında, ölüme kadar götürebilecek denli tehlikeli olan grip, hiçbir ülkede ölüm nedeni olarak kayıtlara geçmez. Fakat özellikle istatistiklerin iyi tutulduğu Batı ülkelerinde, astım, diyabet, kalp hastalıklarından yaşamını yitirenlerin kayıtları düzgün biçimde tutulmaktadır. Bu noktada, her ülkede, örneğin kalp krizinden yaşamını yitirenlerin sayısının, o ülkede grip aktivitesinin başlaması ile artış gösterdiği, söz konusu süreğen hastalıklardan yaşamını yitirenlerin sayısının, var olan tabloya gribin eklenmesi ile arttığı kabul edilmektedir. Bu tip bir gözlemden hareketle sıradan bir mevsimsel grip döneminde dünyada 250 bin-500 bin kişinin gribin yarattığı sorunlara bağlı olarak yaşamını yitirdiği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hesaplanmıştır." 

"Çocukların aşılanması ile diğer yaş dilimlerine bulaşma kesilebilir" 

DSÖ tarafından hazırlanan grip aşısının yapılacağı grupların listesinin birçok ülkenin sağlık yetkilileri tarafından kabul edilerek, ücretsiz aşılanma olanağı tanındığını belirten Badur, "2012'ye kadar evrensel ölçekte, yaşlılar ve bir dizi kronik hastalığı olanlar bu listede yer alıyordu. Ancak 2009 salgın hastalıklarının öğrettiklerinden sonra aşılanması gerekenler listesinin ilk sırasına gebeler konulmuştur; hem kendilerini hem de dünyaya gelecek çocuklarını korumak için inaktif grip aşısının gebeliğin herhangi bir döneminde uygulanması DSÖ tarafından önerilmektedir. Ayrıca toplumda gribin dağılımında önemli olan çocukların da aşılanması önerilmekte ve gelişmiş Batı ülkelerinde uygulanmaktadır. Aşılanması gerekenler arasında sağlık çalışanları ve diğer klasik risk grupları (yaşlılar, süreğen hastalığı olanlar vb.) yer almaktadır" diye konuştu. 

Prof. Dr. Selim Badur, gribin toplumda yayılımında önemli rol oynayan yaş grubu olan çocukların aşılanmasıyla kendilerinde gelişecek zatürre, orta kulak iltihabı gibi komplikasyonların önlenebileceğine ve hastaneye yatış oranlarının düşürülebileceğine dikkati çekerek, çocukların aşılanması ile diğer yaş dilimlerine bulaşmanın kesilebileceğini söyledi. 

"Hiçbir aşı yüzde 100 koruyucu özelliğe sahip değil" 

Grip aşısının doktor başvuruları, hastane yatışları ve ölümleri ne oranda önlediğinin çok sayıda bilimsel çalışmayla kanıtlandığını anlatan Badur, hiçbir aşının yüzde 100 koruyucu özelliğe sahip olmadığını vurguladı. 

İstanbul Tıp Fakültesi Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip aşısının hedeflerinden yaşlılarda, bağışıklık sistemi genç-sağlıklı bir erişkinden daha zayıfladığı için aşılara istenildiği oranlarda yanıt verilemediğini belirterek, şöyle devam etti: 

"Buna rağmen yine de grip aşılarının bu tip immün sistemleri zayıflamış gruplarda da ne denli kazanım sağladığı hesaplanmıştır. Yeni tür grip aşılarının geliştirilmesi ve immün sistemi güçsüzleşmiş kişiler için de istenen düzeyde koruma sağlayacak aşıların hazırlanması için çalışmalar devam etmektedir. Yenilikler arasında, aşı hazırlanmasında farklı tekniklerin kullanımı ile üniversal grip aşılarının eldesi, aşı içinde immünojen olarak virüsün farklı bölgelerinin kullanımı, en somut gelişme olarak tanımlayabileceğimiz 'dörtlü-kuadrivalan' aşıların kullanımı ile mevcut iki Influenza B virüsüne karşı bağışıklamanın yapılması yer alıyor. Grip görülme sıklığı kış aylarında artıyor, ancak ülkemizde ocak ayında aşılamanın hatta geri ödemenin sona erdiğini görüyoruz. Grip yalnızca kasım-aralık aylarında görülmüyor, önemli bölümü ocakta başlıyor. Avrupa ülkeleri grip sezonu devam ettiği sürece aşılamanın yapılmasını önermekte, bizde de öyle olması gerekiyor ancak bu süreci uzatmayı henüz başaramadık." 

Gebelerin durumu 

Prof. Dr. Selim Badur, gebelerde görülen grip tablosunun, genel popülasyonla benzer olduğunu ancak ciddi hastalık ve komplikasyonların gelişme ihtimali, yoğun bakım ihtiyacı ve mortalite oranlarının gebelerde genel popülasyona göre artığına dikkati çekerek, artıştan sorumlu olan mekanizmaları, "gebelikte immun sistemde meydana gelen değişiklikler" ve "gebelikte özellikle kardiyovasküler sistemde meydana gelen fizyolojik değişiklikler" şeklinde sıraladı. 

Kalp hızı, vurum hacmi, oksijen tüketiminde artış ve akciğer kapasitesinde azalmanın influenzaya bağlı komplikasyonların gelişme riskini artırdığını belirten Badur, "1998-2002 yılları arasında hastane yatış bilgilerinin incelendiği bir çalışmada, influenza sezonunda gebelerin hastaneye yatış oranlarının diğer dönemlere oranla yaklaşık 2 kat fazla olduğu gösterilmiştir. En yüksek hospitalizasyon oranları üçüncü üç aylık dönemde ve özellikle terme yakın dönemde görülmektedir. Yandaş kronik hastalıkları bulunan gebelerde hospitalizasyon oranları sağlıklı gebelere oranla üç-dört kat daha da fazladır" dedi. 

Badur, Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi ve Amerikan Kadın Doğum Cemiyeti'nin 2004'ten itibaren influenza sezonunda gebe olan veya olacak olan tüm gebeliklerin hangi üç aylık dönemde olduğuna bakılmaksızın aşılanmasını önerdiğini hatırlattı. 

Yeraltı sularındaki azalma, kârı yüzde 10 düşürecek “Ülkenin birinci sorunu ekonomi değil Güneydoğu” Mersin'de yan yatan geminin mürettebatı kurtarıldı Borsa günü düşüşle tamamladı 'Ateşkes' derken İsrail yine Beyrut'u vurdu