Biobank, Türkiye'nin gen hafızası olacak
Türkiye'de ilk kez ERÜ bünyesinde kurulacak biobank, 3 milyon DNA, RNA canlı hücre örneği ve kordon kanını saklayarak genetik araştırmaların yapılabilmesine imkan tanıyacak
Abone olTürkiye'de ilk defa Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi (GenKök) bünyesinde oluşturulacak biobank sayesinde ülkenin genetik hafızası oluşturularak hastalıklarla daha etkin mücadele edilmesi amaçlanıyor.
ERÜ GenKök Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Özkul, Türkiye'de DNA, RNA, canlı hücre ve kordon kanını birlikte saklayabilen bir banka veya veri merkezinin olmadığını, kuracakları Biobank'ta 3 milyon DNA, RNA canlı hücre örneği ve kordon kanını saklayabileceklerini ve bu sayede genetik araştırmaların yapılabilmesine imkan tanımış olacaklarını söyledi.
Toplanan hücreler ve diğer materyaller sayesinde bilim insanlarının her türlü hastalığın araştırmasını yapabileceklerini belirten Özkul, özellikle de toplumda nadir görülen ve teşhisi, tedavisi uzun zaman alan hastalıklarla ilgili daha hızlı sonuçlar alabilecek çalışmaların yürütülebileceğini anlattı.
Bilim insanlarının çoğu zaman materyal eksikliğinden dolayı bilimsel araştırma yapamadığına işaret eden Özkul, şöyle konuştu:
"Özellikle de gelecekte kişiye özel tedavinin yaygın olarak kullanılacağını düşünürsek kişinin ve yaşadığı toplumun genetik yapısının belirlenmesi gerekiyor. Burada devreye biobank girecek. Elde edilen verilerle hem hastalıkların hem de kişilerin, yaşadıkları toplumların genetik yapısı belirlenebilecek. Buna göre de tedavi şekilleri geliştirilecek. Kanser hastalıklarına uygulanan kemoterapinin dozajı kişilere göre farklılık gösteriyor. Verilecek dozajlar biobank sayesinde yapılacak araştırmalarla belirlenebilecek ayrıca kemik iliği kanserleri tedavisinde çok etkin olarak kullanılan depolama yeri olmadığı için atılmak zorunda kalınan kordon kanı da toplanarak depolanacak."
İlaç endüstrisi için kaynak oluşturulacak
Biobankta toplanan materyallerin ilaç endüstrisinde kullanılabileceğine de dikkati çeken Özkul, geliştirilen ilacın etkisinin belirlendikten sonra kullanılmaya başlandığını, bu etkiyi öğrenmek için de biobanklara ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Canlı hücreler üzerinde ilacın denenerek etkisinin anlaşılabileceğini ifade eden Özkul, şöyle devam etti:
"Elimizde 10 bin tane kanserli hücre bulundurursak, dünyanın herhangi bir yerinde kansere karşı geliştirilmiş ve Türkiye'de kullanılmak istenen ilacı test ettirmek için firma bize gelecek. Bunun testlerini yapıp etkinliğini ölçebileceğiz. Bu ilacın aynı zamanda Türk toplumu üzerindeki etkisini de belirlemiş olacağız. Geliştirilen ilaç başka ülkede etkili olabilir ama Türk insanı üzerinde faydalı olmayabilir. Bunu da raporlamış olacağız. Bu açıdan da ilaçların doğru kullanımı konusunda önemli bir hizmet vermiş olacağız."
Biobanktaki verilerin kağıt üzerinde sonsuz süreyle, canlı olarak ise 30 yıl boyunca saklanabileceğini belirten Özkul, biobankın yaklaşık 5 milyon liraya mal olacağını, bunun 3,7 milyon lirasını Orta Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (ORAN) geri kalan kısmı da Erciyes Üniversitesinin karşılayacağını söyledi.
Özkul, biobankın 2016 yılında kurulmasının planlandığını sözlerine ekledi.