40 yaşın hakkını verin...
Artık insanlar 40 yaşındayken de 20 yaşında gibi görünmek istiyor, bunun için güzellik merkezlerinin kapısını çalıyorlar. Bazılarına göre imkânsız olan bu hayali gerçekleştirmeye aday sayısız klinik var ne yazık ki.
Abone olKEZBAN KARABOĞA
Güzel görünmek, tarihin her döneminde çok önemli oldu. Afrodit bunun en güzel örneklerinden. Tarihte önemli bir yeri olan Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın çeşitli meyve asitlerini kullanarak peeling yaptığı da biliniyor. Günümüzde ise durum çok değişmiş değil.
Görsellik hem sosyal çevrede hem de iş hayatında oldukça önemli. ‘Güzel’, ‘sağlıklı, ‘genç’, ‘dinç’ görünme talebinde yoğun artış var. Bu durum gelir seviyesi, yaşam kalitesi ve tabii ki medyanın da etkisiyle katlanıyor. Artık insanlar 40 yaşındayken de 20 yaşında gibi görünmek istiyor. Buna "yaşta yeni 20, 40" diyenler dahi var. Konuyu bir bilene danışalım dedik. Mezoklinik Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Adanır'la 40 yaşında 20 gibi görünmenin mümkün olup olmadığını konuştuk. Hastalar arasında ünlülerin fotoğraflarıyla gelenler ya da yanlış yönlendirmeler neticesinde çok etkin sonuçlar bekleyenler olduğunu söyleyen Adanır, sektördeki yanlış anlamalar konusunda uyarıyor. "Bizim işimiz hayal satmak olmamalı" diyen Adanır, şöyle devam ediyor: "Bilime dayalı bir sektördeyiz. Sektörümüze klinik çalışmalar yön veriyor. Bizim inandığımız ve tavsiye ettiğimiz anahtar kelime 'sağlıklı yaşlanmak', 40 yaşındaki bir kişiyi 20'li yaşlarına çekme iddiasında olunmamalı. Önemli olan 40 yaşında bir insanın sağlıklı ve güzel görünmesidir.”
Hayal satanlar çok
Toplumdaki bilinçlenme ve gelir seviyesinin artmasıyla paralel olarak medikal estetik sektörünün de büyüdüğünü belirten Adanır, operasyon için gidilecek kliniklerin iyi seçilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Adanır, “Bize karakteristik olarak yakın bazı ülkelerin, örneğin Güney Kore'deki tüketimin çok gerisindeyiz. Avrupa ülkelerine göre fiyat uygunluğu, hekim uygulama kalitesi avantajlarından dolayı da estetik-sağlık turizminin büyüdüğünü söyleyebilirim” şeklinde konuşuyor. Estetik-medikal olarak toplumun ancak yüzde 1’lik kısmına hitap edebildiklerini anlatan Adanır, “Merdiven altı uygulamalar, içi boş vaatler, hayal satmalar çoğunlukta” ifadesini de kullanıyor.
Bilinçli olunmalı
Adanır'a göre kılcal damar, akne tedavisi, cilt yenileme operasyonları gibi lazer uygulamaları ya da dolgu, mezoterapi, botox, prp gibi iğneli işlemlerin dermatolog, plastik cerrah veya medikal estetik alanında eğitim almış doktorlar tarafından yapılması şart. “Maalesef ülkemizde doktor olmayanlar tarafından da bu işlemler yapılıyor. Bu durum önüne geçilemeyecek komplikasyonları da beraberinde getiriyor" diyen dermatolog, öncelikle toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Adanır, "Sorumluluk taşıyanlar olarak buna yoğunlaşmalıyız. Uygulayıcının hekim, kullanılan ürünlerin sertifikalı ve sağlık bakanlığı denetiminde olması çok önemli. Asla atlanmaması gerekiyor. Sağlık, güzellik asla önemsenmeyecek konular değildir” diyor.
'Mimiklerime dokunmayın'
Fransız sinemasının "yaşlanmayan" yıldızlarından Juliette Binoche'un sırrı cildini çok iyi nemlendirmesi. Küçük bir estetik operasyon geçiren yıldız, doktorlarına "kesinlikle mimiklerime dokunmayın" demiş.
FRANSIZ KADINLARI NEDEN GÜZEL YAŞLANIYOR?
Fransız kadınlarının her yaşta güzel göründüğü herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Peki bunun sırrı ne? İşte Fransız kadını gibi zarif yaşlanmanın püf noktaları...
• Asla kilo almazlar.
• Egzersiz sevmezler ama yürüyüş programını aksatmazlar.
• SPA düşkünüdürler, doktorlarından bunun için reçete alıp uygularlar. Yosun tedavisi, yüz maskesi ve masaja düşkündürler.
• Az makyajın daha makbul olduğuna inanırlar. Kapatıcı yerine allık kullanırlar. Bir araştırmaya göre cilt bakımına yılda 3 milyar dolara yakın para harcıyorlar.
• Fransa'da estetik operasyonlar "doğal güzelliği korumak için yapılıyor.
• Fransız kadınlar saçlarını ayda bir kestirir ya da boyatırlar. Mutlaka soğuk suyla durularlar.