İşsizlik en çok gençleri vuruyor

 

Umutlarla girdiğimiz yeni yıl, henüz bize bir gülümseme göstermedi. Başta Avrupa Birliği olmak üzere, Dünya'nın bir çok ülkesinde ekonomik kriz ve etkileri artarak sürüyor. Geride bıraktığımız haftalarda Avrupa Birliği'nin işsizlik şampiyonu Yunanistan bu unvanını İspanya'ya kaptırdı. 

 

Bir dönemlerin turizm mucizesini yaratan İspanya özellikle gençler arasında ki işsiz sayısında nerdeyse rakipsiz. 

 

En son verilere göre,İber Yarımadası'nın bu güneş ülkesinde, işsizlikten en çok etkilenenler ise yaşları 24'ün altında olan gençler. 

İspanya'da her yüz  gençten 26'sı işsiz. Bu oran Avrupa'da en üst düzeyi oluşturuyor. Bu ülkede toplam işsiz sayısı ise 6 milyon sınırına (5.97 milyon) dayandı bile. Günümüzden yaklaşık 3 ay öncesine göre bu rakam nerdeyse 700 binlik bir artış gösterdi. İşsizlik güneş ülkesi İspanya'da en başta kalifiye olmayanları vuruyor. Burada benzer sıkıntılar, bu düzeyde en son 1970'li yıllarda yaşanmıştı.

 

Avrupa Birliği'ni Euro Bölgesi ve birlik bütünü olarak ele aldığımızda da pek iç açıcı bir durumla karşılaşmıyoruz. Euro bölgesinde işsizlik oranı yüzde 11.8 oranında seyrediyor. Amerika Birleşik Devletlerinde bu oran şu sıralar yüzde 7.8  oranında seyrediyor ve yıl sonuna kadar da yüzde 7.2'ye kadar gerilemesi bekleniyor. 

 

Euro bölgesindeki işsizlik yüzde 11.8'lik oranı ile toplam yaklaşık 19 milyon kişiyi kapsıyor. 

 

Bir bütün olarak ele aldığımızda ise Avrupa Birliği toplam 26 milyon işsize ev sahipliği yapıyor. 

 

Avrupa'da gençlerin iş bulmalarının önündeki en büyük engel ise dil sorunu. Uzmanlar dilin, gençlerin birliğin başka üyelerinde iş bulup çalışmalarına engel olduğuna dikkat çekiyorlar. 

 

Bütün bunların yanında, krizden çıkabilmek için, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin hükümetlerinin aldıkları kararlar da eleştiriliyor. 

Hükümetler krizin etkisini azaltmak için, kamu harcamalarında ciddi kısıtlamalara yönelirken, işsizliği azaltmak ve yeni istihdam alanları yaratmak konusunda iştahsız görünüyorlar. 

 

Bu yaklaşım ise hem bu ülkelerde ki sorunların ortadan kalkmasına katkı yaratmıyor, hem de sosyal huzursuzlukların daha da artmasına yol açıyor. 

 

Avrupa'da yaşanan kriz, Avrupa Birliği ülkeleri ile ekonomik ilişkilerde bulunan, başta Türkiye olmak üzere diğer ülkeleri de olumsuz etkiliyor. Bu nedenle yaşanan kriz sadece onların değil bizim de krizimiz aslında...