38 projeye 1 milyon dolar

Faruk Şüyün'ün bu haftaki konuğu; Hakan Serim

Abone ol

Bu haftaki konuğum, McDonald's Türkiye Genel Müdürü Hakan Serim... Türkiye'nin birçok ilindeki hastanelerde hasta çocuklar ve refakatçilerine olumlu şartlar sağlayacak projeleri hayata geçiren McDonald's Çocuk Vakfı'ndan yola çıkarak bir sohbet gerçekleştireceğiz. İlk sorum, vakfın amacı ve kuruluş tarihi?

"McDonald's Çocuk Vakfı, çocukların sağlığı ve mutluluğu için doğrudan yarar sağlayacak projeler yaratmak, geliştirmek ve desteklemek üzere 1999 yılında kuruldu. Kuruluşumuzdan bu yana Türkiye'nin birçok ilindeki hastanelerde hasta çocuklar ve refakatçilerinin hastane içinde geçirdikleri süreyi daha mutlu kılacak projeleri oluşturarak hastanelerin ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirdik ve kuruluş amacımıza uygun birçok projenin altına imza attık.

16 farklı ilde gerçekleştirdiğimiz 38 proje için yaklaşık 1 milyon doları aşkın kaynak ayırdık ve 100 bini aşkın çocuğun daha elverişli koşullarda tedavi görmesi sağladık. Bu nedenle gerçekleştirdiğimiz ve halen sürdürdüğümüz projelerimiz arasında hastanelerde çocuk pediatri servislerinin, ilköğretim dersliklerinin tefrişi, aile odalarının, çocuk oyun alanlarının yapımı da yer alıyor.

Çocukların sağlıklı olmalarının onların eğitimlerindeki başarılarına da yansıdığına inanıyoruz. Bu amaçla, özellikle göz sağlığı konusunda, öncelikle sağlık hizmetinin yetersiz olduğu bölgelerde, yerel yönetim ve sağlık kuruluşları ile işbirliği yaparak tarama hizmeti sunuyoruz. Bunlardan birisi GAP Bölge Kalkınma İdaresi, valilikler ve hastanelerle beraber gerçekleştirdiğimiz 'Sağlıklı Göz ve Eğitimde Başarı' projesi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Şanlıurfa'da başladık, Diyarbakır ve Mardin'de sürdü. Proje, Gaziantep'te devam edecek. Bir öğretim yılı boyunca valiliklerce belirlenen ilköğretim okullarına giderek yaklaşık 15 bin ila 20 bin çocuğun göz taraması yapıyoruz. Aralarında sosyal güvenceden yoksun olanlar varsa onların gözlüklerinin alınması, hatta ameliyat edilmesine kadar bütün maliyetleri biz üstleniyoruz. Sonunda da bu iş için alınan bütün ekipmanları işbirliği yaptığımız hastanelere bağışlıyoruz.

Ve bütün bu saydığım projelerin hepsi vakfımızın gelirleriyle gerçekleştiriliyor."

Gelir kaynakları...

Vakfın gelir kaynakları neler?

"Restoranlarımızdan gelen aylık bağışlar var, bunun yanı sıra yılın belli dönemlerinde restoranlarda birtakım ürünler satılıyor vakfın yararına, bağış kutularımız bulunuyor, ayrıca tedarikçilerimiz de bağış yapıyorlar. Yurtdışında Ronald McDonald House Charities var ki vakfımız bunun bir parçası, onların da bağışları oluyor. Fakat en önemli bağış kaynağımız artık gelenekselleşin takvimimiz. 2006 yılından bu yana her sene bir takvim üretiyoruz. Aralık ayında restoranlarımızda satışa sunuluyor ve dediğim gibi en önemli gelir kaynağımız. Bu yıl da 40 bin takvim bastırdık, onları 4 TL'den satıyoruz. Restoranlarımız, bu takvimleri hakikaten çok sahiplendi. Çok kısa sürede, yeni yıla girmeden ellerindeki stokları tüketiyorlar. Hatta zaman zaman ellerinde kalmadığı için biribirlerinden takvim alışverişi yapanlar var. Yani takvim, artık klasik oldu. Her sene de baskı adedini artırmaya çalışıyoruz."

Koleksiyonerleriniz de olmaya başlamıştır.

"Evet, 2006'dan beri yayınladığımız ve aralarında 'icatlar', 'nesli tükenen hayvanlar', 'İstanbul Avrupa Kültür Başkenti', 'enerji tasarrufu'nun da bulunduğu farklı konulardaki takvimlerimizi biriktirenler olduğunu duyuyoruz."

Demin bahsettiğiniz Ronald McDonald House Charities Vakfı'ndan söz eder misiniz?

"Dünya çapında çocuk sağlığı ve mutluluğu için projeler yaratmak, desteklemek ve geliştirmek misyonu ile çalışan Ronald McDonald House Charities Vakfı, Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren 819 bin sivil toplum kuruluşu arasında en saygın ilk 100 yardım kuruluşundan biri seçilen bir vakıf.

Faaliyete geçtiği 1974 yılından bu yana, dünya çapında çocuk sağlığı ile ilgili programlara 440 milyon dolardan fazla bağışta bulunmuş. Vakfın 50 ülkeye yayılmış küresel ağı içinde hizmet veren 30 binden fazla gönüllüsü, her yıl 1 milyon saat gönüllülük hizmeti yaratıyor."

Biz yeniden ülkemize dönelim ve vakıf faaliyetlerinizi konuşmaya devam edelim. Hastanelerdeki çocuk servislerini tefriş ediyorsunuz, ilköğretim derslikleri, oyun alanları da yapıyorsunuz.

"Uzun süreli tedavi gören çocuklar bu tedavi süresince eğitim hayatlarına devam ettiremiyorlar. Bu durum hem onlarda hem de ailelerinde maddi/ manevi yeni sorunlar yaratabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı hastane derslikleri bu sorunu çözüyor, tedavileri devam eden çocukların eğitim hayatlarını kesintisiz sürdürebilmelerine olanak sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu dersliklere bir öğretmen atıyor ve biz de hastanenin yine bir köşesinde burayı onların eğitimine uygun olarak tefriş ediyoruz. Çocukların eğitim görebilmesi için bilgisayarlar kuruyor, internet bağlantıları yapıyoruz. Küçük bir kütüphane oluşturuyoruz. Göz tarama projesi ile beraber bu etkinlik de aile odalarından sonra bizim en fazla gurur duyduğumuz projelerden ikisi."

Hastanelerde tefriş ettiğiniz bölümler arasında çocuk servisleri ve oyun alanları da var.

"Evet, örneğin yeni doğan servislerini de tefriş ediyoruz, çocuk acil ünitelerini de. Meselâ Türkiye'de şöyle bir uygulama var acil ünitelerinde: Hem çocuklar hem de yetişkinler aynı acil ünitelerini kullanıyorlar. Çocuklar için de en büyük problem de burada. Çünkü, kolu kırılmış bir çocukla trafik kazası geçirmiş bir yetişkinin aynı acil tedavi ünitesinde beraber olması onları psikolojik yönden ciddi etkiliyor. O yüzdendir ki birçok hastanede bunları ayırıyorlar, biz de bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz."

Vakfın yönetiminde kimler bulunuyor?

"Doğal olarak Mc Donald's Genel Müdürü vakıfta yönetim kurulu başkanı olarak yer alıyor. Kurumsal İletişim Müdürü'müz Nedret Türkkuşu var. Bunun haricinde tedarikçilerimiz, şirketteki belli pozisyonda direktör arkadaşlarımız da bulunuyor. Anadolu Grubu'ndan yine belli yönetim seviyesindeki kişiler bu vakıfta görev yapıyor. Bunlar, vakıf yönetim kurulu, onun haricinde de her zaman işletmecilerimiz ve tedarikçilerimiz vakfımıza sahip çıkıyorlar, tabii ki restoranlarımız da... Mc Donald's çalışanları onun gönüllüsü statüsünde."

Tedarikçilerle iletişim...

Restoranlarınızda yağmurluk satışı da var. Bu da vakıf yararına değil mi?

"Tüm restoranlarımızda McDonald's Çocuk Vakfı yararına çocuk yağmurluğu satılıyor. Sadece 4 TL'ye alabileceğiniz bu yağmurluk rahatlıkla katlanarak okul çantalarında taşınabilir şekilde tasarlandı.

Öte yandan vakıf yönetim kurulunda her sene nasıl yeni bir ürün geliştirebiliriz de restoranlarımızda satabiliriz vakfa gelir sağlamak için sürekli tartışıyoruz, konuşuyoruz. Farklı ülkelerde ne tür ürünler geliştirilmiş satılıyor, onları araştırmaya çalışıyoruz."

Sık sık tedarikçilerinizden söz ediyorsunuz. Vakfa da gönüllü destek veriyorlar. Onlarla aranızda iyi bir iletişim olduğu fark ediliyor.

"Biz tedarikçilerimizle vakıfla olan çalışmalarında da çok sıcak ilişkiler sürdürüyoruz. Vakfa ilişkin her türlü katkılarında bize herhangi bir maliyet yansıtmıyorlar. Zaman zaman da vakfa belirli miktarlarda nakit yardımları da oluyor.

Şöyle söyleyeyim biz  tedarikçilerimizi iş ortaklarımız olarak görüyoruz. Bu iş ortaklığını da hiçbir zaman kısa vadeli olarak düşünmüyoruz, hep uzun vadeli ortaklık olarak değerlendiriyoruz. Açıklık, dürüstlük, sosyal sorumluluk arıyoruz. Yani benim çok iyi bir tesisim var, maliyetlerim de bunlardır yetmiyor tedarikçilerimizi seçmek için."

İstikrar önemli...

Restoranlarda satılan ürünleri oluşturan her şeyi Türkiye'den mi satın alıyorsunuz?

"Ürünlerimizin yüzde 98'i Türkiye'den. İthal ettiğimiz oyuncaklar 'Happy Meal' Avrupa'dan geliyor, ama onun haricindekiler Türkiye'den. Aslında Mc Donald's Türkiye gibi kendi kendine yeten ülke sayısı da Mc Donald's camiasında çok azdır. Bu sene 24. yılımız ve 24 yıldır ürünlerimizin hepsini tedarikçilerimizden, Türkiye'den sağlıyoruz."

Çok uzun yıllardır çalıştığınız tedarikçileriniz var mı?

"Meselâ Pınar'la 24 yıldır çalışıyoruz. Et ve tavuk ürünleri Pınar'dan alınıyor. Turşu ve salata, salata mixi de 24 yıldır Fersan'dan alınıyor."

İstikrar sizin için çok önemli...

"Daha önce de söylediğim gibi biz uzun vadeli anlaşmalar yapıyoruz, yani şunu istemiyoruz: Bir yıl çalışalım, daha ucuz maliyet var şuraya geçelim... Havi Lojistik, Türkiye'de restoranlarımıza ürünlerimizi taşıyan lojistik şirketi, onunla 20 yıldır çalışıyoruz.

Baharatçımız Mc Cormick, yine uzun yıllardır birlikteyiz. Süt ve peynir üreticimiz Danone, Konya Şeker patates aldığımız üreticimiz. East Balt uluslararası bir firmadır, Türkiye'ye yatırım yaptılar, ekmeklerimizi oradan alıyoruz. Dekor, bizim bütün ambalaj malzemelerini satın aldığımız üreticimiz. Tat, ketçap üreticimiz.

Mc Donald's ile Coca Cola'nın ise çok çok uzun yıllara dayanan bir birlikteliği var."

Yani birlikte büyüyüp gelişiliyor...

"Evet, tedarikçilerimizin bizimle beraber gelişmeye açık olması önemli. Çünkü Mc Donald's kendini çok geliştiren bir marka ve bunun gerisinde kalabilecek tedarikçilerle çalışmak istenmiyor. Onun için çok uzun vade bu bakımdan da çok önemli.

Meselâ turşu üreticimiz Fersan, Kuzey Avrupa'nın büyük bölümüne turşu veriyor. Hatta son iki yıldır da Japonya'ya büyük miktarda gönderiyorlar.

Tabii Mc Donald's ile çalışmak da bir ayrıcalık oluyor. Tedarikçilerimiz uzun vadede kendilerini geliştirmeyi düşünüyorlarsa - bu güne kadar hep böyle oldu - onlarla bu yönde çalıştık onlar da bu yönde bize destek verdiler. Biz de onlara gereken desteği sağladık. Hatta şöyle ki tedarikçi herhangi bir sorun yaşadığında ona diğer ülkelerdeki tedarikçilerimiz yardım ediyorlar, böyle bir dayanışma da var."

152 restoran var...

Bu konuştuklarımızı rakamlarla ifade edecek olursak...

"Bugüne kadarda tedarikçilerimizin bizim için yapmış oldukları yatırım 50 milyon dolar. Bizim de 130 milyon dolara yakın bir yatırımımız var Türkiye'de. Ve 75 milyon dolar iş hacmimiz var tedarikçilerimizle şu anda.

Tedarik ettiğimiz 450 kalem mal için yaklaşık 78-80 üreticimiz var. Demin söylediklerim, büyük olanlar ve uzun vadeli çalıştıklarımız."

Kaç Mc Donald's oldu Türkiye'de?

"Şu anda 152."

Hedef ?

"Bu yılı 157 restoranla tamamlayacağız, bu ay sonunda 5 restoran daha açılacak. Önümüzdeki yıl hedeflerini henüz tamamlamadık, bu ay içerisinde tamamlayıp yönetim kuruluna sunup onayımızı alacağız. Ama 2006'dan beri biz her yıl yüzde 15-20 arası zaten büyüyoruz. 2011 hedefi bundan daha düşük olmayacaktır."

Kaç ilde restoranınız var?

"Şu anda 28 il ve ilçede yer alıyoruz. Potansiyeli olan her yerde de yer almayı düşünüyoruz. Ama biz verimli, ayakları yere sağlam basan bir büyümeyi hedefliyoruz."

Ya çalışan sayınız?

"4 bin kişi kendi restoranlarımızda, 10 bine yakın kişi ise üreticilerimizde çalışıyor. Toplamda 14 bin kişiyi üreticilerimiz artı restoranlarımızda istihdam ediyoruz. Tabii bu sayı her restoran açılışında artıyor. Bu arada restoran kiralarımız var ekonomiye katkı sağlayan kalemler arasındalar.

Bir restoranda ortalama 25 ile 30 kişi istihdam ediyoruz ki bunların yaş ortalaması 18'dir, yönetici seviyesinde 22 yaştır. Böyle genç bir nüfusu restoranlarımızda istihdam ediyoruz. Part-time çalışanımız çok. Özellikle öğrenciler arasında cep harçlığı kazanabilmek için part-time olarak çalışan birçok arkadaşımız var. Ve bu şekilde ailesini sosyal güvenceye de alan çok. 16 yaşında meselâ, genç kız ya da delikanlı 6 ay çalıştıktan sonra ailesine sosyal güvence sağlayabiliyor."

Engelli çalışanlar...

Engelli çalıştırıyor musunuz?

"Şu anda 119 engelli arkadaşımız var, bunların yarısı da zihinsel engelli. Bizim İşkur, Fiziksel Engelliler Vakfı'yla işbirliğimiz var. Restoranlarımızda bu kişileri istihdam ediyoruz ve birçoğunun da performansından çok memnunuz. Bunun yanı sıra aileleri de çok memnun, çünkü onların öyle bir sosyal ortama girmesi, sosyalleşmesi, ekiple beraber çalışması önemli. Yani onlarla ilgili biz hiçbir ayrıcalık yaşamıyoruz, diğer ekiple nasıl iletişim halindeysek onlarla da aynı iletişim halindeyiz.

Onların gelişimine de çok büyük katkıda bulunuyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor. O da bir bakıma sosyal sorumluluk projesi, ama biz bunu çok fazla dillendirmek istemiyoruz. Sonuçta bu bizim işimiz, bunu yapmak zorundayız, ama yasanın gerektirdiğinin daha da fazlasını istihdam etmenin bir de onun ötesinde zihinsel engelli istihdam etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Biz bununla ilgili olarak Avrupa Konseyi'nin ilgili bölümünden 'Best Practice Ödülü' aldık geçen sene. Mc Donald's Türkiye'nin bu uygulamasını Avrupa'da diğer ülkelere de örnek olarak gösterilebilecek olağanüstü güzel bir çalışma olarak gördüler. Çok gurur duyduğumuz bir şey tabii."

Aile odaları, 24 saat hizmet veriyor

Hastanelerde aile odaları tefriş ediyorsunuz. Nasıl gerçekleşiyor bu?

"Hastanede belirli bir mekânı bize tahsis ediyorlar. Orayı tefriş ediyoruz. Çamaşır odasıyla, banyosuyla, mutfağıyla, televizyon odasıyla, internetiyle. Buradan uzun süre tedavi gören çocuklarımızın aileleri 24 saat boyunca yararlanabiliyorlar. Çünkü onlar, genelde hastane koridorlarında veya dışarıda birçok ihtiyaçlarını gidermek zorunda kalıyorlar, hatta yerlerde yatıyorlar. Bizim geliştirdiğimiz ve yaptığımız odalarda bu ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebiliyorlar. Çocuklarıyla televizyon izleyebilme, sohbet edebilme, kitap okuyabilme, internet erişiminden yararlanabilme fırsatı buluyorlar. Aile odaları, annenin moralinin yükselmesini sağlıyor ve hastanede kendisini evindeymiş gibi hisseden bir çocuğun tedavisine olumlu katkıda bulunuyor."

Kaç hastanede aile odanız var?

"Şu anda 4 aile odamız var. İstanbul'da 2, Ankara'da ve Kayseri'de birer adet. Tabii bunları biz mümkün olduğunca geliştirmek istiyoruz, ama bunun için ciddi mekânlar gerekiyor hastane içerisinde."

İnisiyatiflerimizi sadık müşterilerimize göre geliştiriyoruz

Üretilen her şey bütün dünyadaki restoranlarda aynı formüllerle hazırlanıp tüketiciye sunuluyor değil mi?

"Şöyle Mc Donald's 'core' ürünleri dediğimiz ana ürünler var. Bu ana ürünlerin içinde kullanacağınız sosa kadar her şeyin belli bir formülü var, bu formüller her yerde aynı. Eğer siz ülke olarak yerel ürünlerden mönünüze katmak istiyorsanız o başka. Siz, kendinize özgü yerel ürünler geliştirebiliyorsunuz. Meselâ bizde Mcturco var, köfteburger var."

Bunlar için izin almak gerekiyor mu?

"Tabii onay alıyorsunuz, bir de bununla ilgili bir çalışma hazırlıyorsunuz. Bir ay, iki ayda bir ürün geliştirmiyoruz. Ürünü geliştirmeden önce nasıl bir ürün olması gerektiği araştırılıyor. Müşteri veya tüketicilerimiz nasıl bir ürün istiyor, ne olmalı? Bu konularda bir müşteri testi yapılıyor, ondan sonra ürün satışa sunuluyor. Yoksa bir ürün geliştirdik satışa sunalım, böyle bir uygulamamız yok. Yerel ürünleri de böyle düşünüyoruz ve bizim için en önemli şey, bizim en fazla dikkat ettiğimiz, sadık müşterilerimiz. Sadık müşteri oranlarına çok dikkat ediyoruz, onların geri bildirimleri bizim için çok çok önemli. Nasıl bir ürün istiyorlar, nasıl bir servis istiyorlar, nasıl bir restoran ortamı görmek istiyorlar? Bunları da araştırıp bütün inisiyatiflerimizi bu yönde geliştiriyoruz."

İstanbul Boğazı'nda İki yük gemisi çarpıştı FIBA Kadınlar Süper Kupa Fenerbahçe Opet'in! Karabulut ailesinin avukatı Epözdemir: Mezardan kefen ve bez çıkmadı Mantar kökünden ambalaj ürettiler, ödülü kaptılar  İstanbul Havalimanı, Avrupa havalimanları sıralamasında zirvede