'Yeraltının Kapıları' sergisi Yerebatan'da açıldı
İstanbul’da düzenlenmiş en büyük uluslararası kristal heykel sergisi olma özelliğini taşıyan “Yeraltının Kapıları” sergisi, Yerebatan Sarnıcı’nın büyülü atmosferinde ziyaret edilebilecek.
Dünya Gazetesi | Abone olİstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İBB Miras, İBB Kültür ve Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığında düzenlenen “Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek” sergisi Yerebatan Sarnıcı’nda açıldı.
Çek heykeltıraşlar Vlastimil Beránek ve Jaroslav Prošek’in kristal heykellerinden oluşan özel bir seçkiye 1500 yıllık tarihi yapıda ev sahipliği yapan serginin açılışı, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Radek Rubes, Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Olga Hajflerova, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mahir Polat, sanatçı Jaroslav Prošek gibi isimlerin de aralarında bulunduğu sanat, siyaset, iş ve medya dünyasından çok sayıda ismin katılımıyla gerçekleşti. Açılışta, 30 yaş altı dünyanın önde gelen 30 müzisyeni arasında gösterilen çellist Jamal Aliyev ve Viyana Müzik Akademisi konser piyanistliği eğitiminin ardından klasik ve çeşitli türlerdeki akustik projeleriyle müzikseverlerin yakından takip ettiği piyanist Ece Dağıstan da davetlilere özel bir konser sundu.
Küratörlüğünü Dr. Mahir Polat ile Miroslav Kroupa’nın üstlendiği ve İstanbul’da düzenlenmiş en büyük uluslararası kristal heykel sergisi olma özelliğini taşıyan “Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek”, 30 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.
İBB Miras’ın restorasyonuyla İstanbul’un marka değerlerinden birisine dönüşen Yerebatan Sarnıcı’nda yeraltı, gerçeklik algısı ve yansımalar kavramlarıyla şekillenen “Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek” başlıklı sergi, Çek çağdaş heykeltıraşları Vlastimil Beránek ve Jaroslav Prošek’in kristal heykellerinden oluşan özel bir seçkiyi Yerebatan Sarnıcı’nın büyülü atmosferinde bir araya getiriyor. Sergide, suyun içine yerleştirilen kristal heykellere hayat veren cam, saydamlığı ve katılığı ile Yerebatan Sarnıcı’ndaki iki temel malzemeyle, su ve taşla diyalog kuruyor.
Su ve ışıkla elde edilen dinamik yansımalar
Yeraltı, gerçeklik algısı, mitoloji, yansıma ve geçiş temaları etrafında kurgulanan sergi, filozof Platon’un bir mağaraya zincirlenmiş insanların mağaranın girişinden yansıyan nesnelerin gölgelerini gördüğü ve bunları gerçeklik olarak algıladıkları mağara alegorisinden yola çıkıyor.Vlastimil Beránek’in geçmiş ve bugün üzerine odaklanan cam eserleri sarnıcın su ve taş dokusuyla etkileşime girerekYerebatan Sarnıcı’nın su ve ışıkla elde ettiği dinamik yansıma alanlarına renk ve yansıtmayla dahil oluyor.Jaroslav Prošek’in eserleri ise izleyiciyi yaklaşık 6.000 yıl önce Mezopotamya’da üretilen ilk camın, aynı döneme ait yarı fosil meşe ağacı malzemesiyle buluştuğu tarihe götürerek kendimizle, kolektif hafızayla ve şimdiki zamanla ilgili soruları gündeme getiriyor. Yerebatan Sarnıcı’nda salt turistik bir gezinin sınırlarını kaldıran sergi, izleyicileri insanlığın derinliklerine ve gerçeklik algısına tekrar odaklanıyor.