‘Sanatın Ekonomisi’nin yazarı Prof. Dr. Aylin Seçkin: NFT piyasası birkaç milyon dolara indi
“Bugün 60 milyar dolara yakın sanat piyasasının yaklaşık yüzde 5’ini temsil eden dijital satışlar yılda ortalama yüzde 10 büyüme kaydediyor. NFT iyi bir araç ancak tam manasıyla sanat piyasasında kullanımı gelişmedi. Koleksiyonların dijitalleşmesi ve görüntülenebilir olması yönündeki gelişmeler şimdilik sekteye uğradı.”
Abone olZühre KURT
Geçen hafta, sanatın finansal olarak değer kazanışından, galeriler, müzayede evleri ve koleksiyonerler gibi sanatın paydaşları hakkında birçok sorumuzu yanıtlayan Prof. Dr. Aylin Seçkin bu hafta da NFT piyasası, sanat ekonomisinin ülkemiz ekonomisine katkıları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Pandemi sanat piyasasını nasıl etkiledi? Dünyada ve Türkiye’de pandemi sonrasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bazıları saman alevi gibi sönerken bazıları da yıldızlaştı. Pek çok NFT sanatçısının bugün adını dahi duymuyoruz ancak Refik Anadol yerini sağlamlaştırdı. Bugün pek çok önemli galeriyle çalışıyor. Pandemiden sonra New York ve Londra’da yüksek kira ve artan kredi borçları nedeniyle kapanan galeriler oldu. Sanat fuarları VIP program ücretlerini ciddi manada arttırdılar. Yeni koleksiyonerler, yeni sanat mekanları ve iş birlikleri öne çıkmaya başladı. Online müzayedeler daha kapsamlı kabul görmeye başladı.
Dijital sanat NFT ler sanat piyasasını nasıl etkiliyor? Dijital sanat sektörünün büyüklüğü nedir rakamsal olarak?
Kitapta bir dijital eserin 69.3 milyon dolara satıldığından bahsetmiştiniz. Dijital sanattan kasıt NFT piyasasıysa, bu piyasa birkaç milyon dolara inmiş durumda. Online olarak fiziksel eserlerin satışı ise gelişmeye devam ediyor. Bugün 60 milyar dolara yakın sanat piyasasının yaklaşık % 5’ini temsil eden dijital satışlar yılda ortalama % 10 büyüme kaydediyor. Öte yandan, NFT piyasasının başından beri bir balon olduğunu ve sönmeye mahkum olduğunu çeşitli vesilelerle belirtmiştim. Pandemi, galeriler kapalıyken spekülasyon yapmak isteyen, oyun ve kripto piyasalarında aktif pek çok oyuncuyu bu piyasalara çekti. Dakikalar içinde el değiştiren dijital mimler koleksiyon oluşturma ve koleksiyonerlik çizgisinden çok uzak bir dünyaya işaret ediyordu. Ekonomideki sıcak patates oyununa benzer bir süreç yaşandı. Oyun bittiğinde elinde sıcak patates olanlar, yani satılamayan NFT’leri olanlar servet kaybettiler. NFT iyi bir araç ancak tam manasıyla sanat piyasasında kullanımı gelişmedi. Benim tahmin ettiğim ve koleksiyonların dijitalleşmesi ve görüntülenebilir olması yönündeki gelişmeler şimdilik sekteye uğradı. Ancak gelecekte bu alanda pek çok yenilik olacağına eminim.
Sanat ekonomisinin ülkemiz ekonomisine katkısı nedir?
Başta bahsettiğim gibi çok geniş bir alan yaratıcı endüstriler. Sinema-film reklam sektöründen, dijital medyaya, oyun sektörüne, mimari, moda ve tasarımı işin içine alıyor. Tüm bu sektörler hizmet sektörünün önemli bir parçası. Hem çalışan sayısı hem de üretilen ürünlerin geri bağlantıları sebebiyle çarpan etkisi çok yüksek bir sektörden bahsediyoruz. Kadın çalışanların da %40 civarı olduğu cinsiyet eşitliğinin en öne çıktığı bir sektör. Kadının işgücüne katılımının bu sektörde çok hızlı olduğunu gözlemliyoruz. Bir de yaratılan “zevk sermayesi” kısmı var. Kültür ve yaratıcı sektörlerin üretimine ve tüketimine daha çok katkı yapan bir toplumda zevk sermayesi de hızla büyür. Bu, bir toplumda tartışma, koalisyon, sorun çözme kapasitelerini arttırıcı ve olumlu bir etki yapabilir. Zevk sermayesini de sermayenin bir biçimi olarak ele alırsak geniş anlamda üretim ve ekonomik büyümeye de katkı sunacağı açıktır. Elbette sayısal olarak ölçülmesi zor bir sermaye tipinden bahsediyoruz burada.
Küçük Bütçeli Koleksiyoner Nasıl Olunur Rehberi hazırlamaktan söz ediyorsunuz. Nasıl olacak?
Küçük bütçeli koleksiyoner küçük boyutlu, nispeten erişilebilir fiyatlardaki eserlerin belli bir tema etrafında toplanmasıyla oluşturulabilir. Sadece kadın teması, çevre ve iklim konuları diye düşünebilirsiniz ya da sadece portre eser biriktireceğim dersiniz. Çevrenizdeki sergilerden, antika ve eski eser satan yerlerden, düzenli online müzayede düzenlenen yerlerden gözünüze çarpan, fiyatları makul işleri satın alabilirsiniz. Nihayetinde her koleksiyonerin bir görme biçimi vardır. Sanatçının ismi değil sizin ne aradığınız, o obje ve eserlerden ne gördüğünüz önemlidir. Her bütçeden kendi sınırları içinde sanat ve estetiğe önem veren küçük, özgün koleksiyonlar çıkabilir. Koleksiyon oluşturmak bir bulmaca çözme oyunudur. İsimler peşinde koşarsanız kendi beğeniniz gelişemez. Bu bir süreçtir. Süreç kişinin zevk sermayesi oluşturma hızına bağlıdır.
Sizin sanat ekonomisiyle yolunuz nasıl kesişti?
Ben çocukluğumdan beri sanatla iç içe bir ailede büyüdüm. Dedem rahmetli Fuat Büyüktürkoğlu İzmir Bandosunu kurmuş, Devlet Opera ve Balesinde klarinet sanatçısı, dayım solo piyanist, teyzem balerindi. Ben de ortaokul çağına kadar bale eğitimi aldım. Üniversite yıllarımda yurt içi ve yurtdışındaki resim sergilerini gezerdim. Akademik çalışmalarımın tüketim alışkanlıkları üzerine devam ettiği bir dönemde Paris’teki müze ve galerileri ziyaretim sonrasında müzelerdeki sanat eserlerinin güncel değerini hesaplamaya kara verdim. Sonrasında Türk sanat piyasası üzerine veri tabanı ve ARTSA adında bir sanat piyasası endeksi oluşturduğumuz akademik yayınlarımız peş peşe geldi. Bu alanı ilk kez çalıştan bir ekonomist olarak da çalışmalarım temel referans kaynağı oldu. Türk sanat piyasasında müzayedelerde eserlerin dizilişine, Merkez Bankası beklenti anketlerinin resim satışlarına olan etkisine, kadın ve erkek sanatçılar arasındaki fiyat farklılıkları gibi çeşitli konuları ele alan pek çok akademik yayınımız oldu İsviçre’de çalışan meslekdaşım Doç. Dr. Erdal Atukeren ile.
Türk sanat piyasası endeksini yayınladığınızda çok ses getirmişti. Yeni bir endeks çalışmanız varsa değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Endeksi 2017’ye kadar uzatmıştık. Orada 2013’ten sonra piyasanın daraldığını ve 2006- 2013 arasında fiyatlarda bir balon olabileceğinden bahsetmiştik. Türk piyasası müzayede verileri son dönemde alım satım odaklı, likidite ihtiyacına göre hareket edenlerin düzenli alım satım yaptığı bir hal aldı. Verilere ulaşmak eskisi kadar kolay değil. Birincil piyasadaki satış fiyatlarına odaklanan çalışmalar yapma ihtiyacı var.
Kariyer yolculuğunuz ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Saint Benoit Fransız Lisesi, Boğaziçi Ekonomi, Université Libre de Bruxelle (Avrupa Birliği Ekonomis Yüksek Lisans) ve Carleton Üniversitesitesi doktora, Université de Montréal Postdoc sonrası akademik kariyerime Kanada ve Türkiye’de devam ettim. Sanat ve Kültür Ekonomisi, Spor ve Eğlence ekonomisi alanlarında ve yaşlanma ekonomisi alanlarında çeşitli akademik çalışmalar yaptım. 2 sene önce Dijital Pazarlama Yüksek Lisans eğitimi aldım. Pek çok startup kuruluşunda görev aldım. CroMagnon Art ve Forsico.io Kurucu Ortaklığım var. Halihazırda Ottawa Üniversitesinde Ziyaretçi Profesör ve Business School of Lausanne’da tam zamanlı akademisyen olarak görev almaktayım. Amerikan heykeltraş Jonathan Prince’in Berkshire House ekibinde de İş Geliştirmeden sorumlu olarak çalışmakta, Kanada’da yaşamaktayım.
Evinizde en sevdiğiniz sanat eseri hangisi?
Türk bir sanatçının eseri var mı? Ben özellikle genç kadın sanatçılarımızın eserlerini biriktiriyorum. Burçin Başar, Nejbir Erkol, Maide Bulak, Deniz Orkuş. Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Mehmet Güleryüz’ün de iki tablosu koleksiyonumda yer almakta. Genco Gülan’ın da pek çok eseri koleksiyonumda bulunmakta. Hepsini ayrı ayrı seviyorum.
Plastik sanatlar piyasasının yıllık cirosu 60 milyar dolar civarında
Müzayedelerde son durum nedir? Rakamlar bize ne söylüyor?
Yüksek enflasyon ve yüksek faiz dönemi dünya sanat piyasasında kabul görmüş blue chip denilen ve fiyatları artışta olan sanatçılara olan talebi daha çok arttırdı. Yaşayan çağdaş sanatçıların işleri ise daha spekülatif kabul ediliyor şu dönem. Büyük ve global sanat galerilerinin satışlarını konsolide ettiği, orta ölçekli galerilerin ise zorlandığı bir dönemdeyiz. Bu sebeple galeriler arasında fuar dönemlerinde iş birliklerinde artış var.
Uluslararası sanat piyasasındaki hemen hemen herkes ticaretin yavaşladığı konusunda hemfikir. Bu sonbaharın en acil sorusu, çöküşün sadece döngüsel bir gerileme mi yoksa daha geçici bir durum mu olduğudur...
Temmuz ayında yayınlanan Çağdaş Sanat Piyasası Güven Raporu’na göre, Sotheby’s, Christie’s ve Phillips’in toplam küresel müzayede satışları 2024’ün ilk yarısında %27 düşerken, savaş sonrası ve çağdaş sanatın müzayede satışları değer olarak %25,8 azaldı. Çalışmanın sanat dünyasından 128 kişiden alınan yanıtlara dayanan Güven Göstergesi, 100 üzerinden son dört yılın en düşük puanı olan 22’de kaldı. Rapor, ayrıca katılımcıların yalnızca % 6’sının yılın ikinci yarısında koşulların iyileşeceğini öngörüyor.