Gelecek programda hangi filmler var? (2)
Hakan SONOK
Abone olYazı dizimizin ikinci bölümünde Çin’den Fransa’ya oradan da Hollywood’a uzanarak iddialı ve ödül avcısı niteliğindeki büyük /üstün yapımlara yakından bakmaya çalışacağız.
Robert Zemeckis’ten iki yeni film
Fransız Philippe Petit 7 Ağustos 1974’te New York’taki Dünya Ticaret Merkezi olarak da bilinen İkiz Kuleler arasına çelikten bir halat gererek bunun üzerinde yürümeyi başarmıştı…Bu akrobasi gösterisi “Man On Wire” adlı belgesele de (maliyeti: 1 ila 1 milyon 100 bin sterlin ya da 1 milyon 900 bin dolar) konu olmuştu…”Man on Wire” hem Oscar, hem de İngiliz Film Akademisi ödülü kazanmıştı…Tom Hanks’e ikinci Oscar’ını kazandıran ”Forrest Gump”la kendisi de Oscar kazanan yönetmen Robert Zemeckis bu öyküyü “The Walk” adıyla konulu bir filme dönüştürdü…Bu filmde Petit rolünde Joseph Gordon-Levitt var…
Levitt’in bu yıl, hem ABD’nin küresel çaptaki gizli dinleme / takip ağıyla elde ettiği belgeleri dünyaya açıklayan Edward Snowden’ı canlandırdığı “Snowden”la, hem de “The Walk”la erkek oyuncu Oscar’ına aday olacağına ilişkin güçlü duyumlar bulunuyor…
Bu filmin ardından dördü de Oscar ödüllü Robert Zemeckis (yönetmen), Graham King (yapımcı), Marion Cotillard ve Brad Pitt (oyuncular) adı henüz konulmayan “Casablanca”vari bir romantik gerilim filminde bir araya geliyor…Filmin konusu İkinci Dünya Savaşı’nın dünyayı kasıp kavurduğu ve dünya çapında savaşı Almanya-Japonya ittifakının kazandığına inanılmaya başlanan 1942’de Kuzey Afrika’da geçiyor…
“Ghostbusters 3-Hayalet Avcıları 3”
“Bridesmaids-Nedimeler” (bütçe: 32 buçuk milyon dolar; hasılat: 288 milyon dolar) ve “The Heat-Ateşli Aynasızlar”la (bütçe: 43 milyon dolar; hasılat: 229 milyon dolar) Hollywood’un yükselen yönetmenleri arasında anılmaya başlanan Paul Feig “Ghostbusters 3”te dev bir bütçe (154 milyon dolar) ve beşi de Oscar adaylığı elde etmiş oyuncularla (Bill Murray, Dan Aykroyd, Kristen Wiig, Andy Garcia ve Melissa McCarthy) çalışıyor…
“My Big Fat Greek Wedding 2”
Senaryo yazarı ve oyuncu Nia Vardalos 5 milyon dolara malolan “My Big Fat Greek Wedding”in 368 milyon dolarlık sinema hasılatıyla hayatının başarısını yakalamış ve senaryo yazarı dalında Oscar adaylığına ulaşmıştı…Şimdi bu filmin devamı yapılıyor…
“World War Z 2”
Bu arada, Brad Pitt, 190 milyon dolara malolan ve 540 milyon dolarlık bir hasılata ulaşan “World War Z”nin devamında da baş rolü üstlenecek…
Federico Fellini & Sylvain Chomet işbirliği: “The Thousand Miles”
Hayranı olduğu dehalara (17 milyon dolar bütçeli “L’illusionniste-Sihirbaz” da Jacques Tati;1907-1982; ustanın yazdığı bir öyküyü beyazperdeye getirmişti) aşkını sinema aracılığıyla dile getirmeye devam eden Fransız animasyon büyücülerinden (bir diğer Fransız animasyon büyücüsü olan Paul Grimault ;1905-1994; çok saygın Louis Delluc ödülüne layık bulunan başyapıtı “Le roi et l’oiseau-Kral ve Kuş”u 1980’de sinemaseverlere sunmuştu) Sylvain Chomet (10 Kasım 1963 doğumlu) bu kez Federico Fellini’ye el attı…20. yüzyılın en değerli, en yaratıcı, en önemli yönetmenlerinden olan, beyazperdede kendi evrenini kuran, sinemayı Fellini’den önce ve Fellini’den sonra olarak ikiye ayıran Fellini’nin yazdığı bir öykü Sylvain Chomet’nin yönettiği 20 milyon dolar bütçeli “The Thousand Miles” adlı filme konu oldu…
Ölümünden (31 Ekim 1993) birkaç ay önce 29 Mart 1993’te tüm filmleriyle onur Oscar’ına layık bulunan, “La dolce vita-Tatlı Hayat”la Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi kazanan, 12 kez kez OSCAR adaylığı elde eden, yedi filmi (“La Strada”, “Le notti di Cabiria-Cabiria’nın Geceleri”, “Sekizbuçuk” , “Amarcord-Hatırlıyorum”, “Satyricon”, “Roma”, “E la nave va-Gemi Gidiyor”) İtalya’nın Oscar aday adayı olarak seçilerek Oscar ödülü elemeleri için Los Angeles’a yollanan, dört filmiyle (“La Strada”, “Le notti di Cabiria-Cabiria’nın Geceleri”, “Sekizbuçuk” ve “Amarcord-Hatırlıyorum ”) İtalya’ya yabancı film Oscar’ını kazandıran Federico Fellini (1920-1993) olağanüstü oyunculuk yeteneklerine sahip eşi Giuletta Masina’yı (1921-1994; Masina Fellini’yle 1943’te evlendi, kocasının diğer kadınlarla serüvenlerini öğrenmesine rağmen Fellini’nin ölümüne kadar evli kaldılar) eline geçen her fırsatta binlerce kadınla aldatarak “epey (!) tatlı bir hayat” sürdürmüştü…
Steve Jobs rolünde bu kez Michael Fassbender
“O (Steve Jobs) gelecekte çağının Leonardo da Vinci’si (1452-1519) olarak anılacak,” Forbes Dergisi tarafından 19 milyar 700 milyon doları geride bırakan servetiyle Japonya’nın en zengin işadamı ilan edilen Kore asıllı Masayoshi Son (1957 doğumlu) ve Steve Jobs’u “Jobs” (2013) filminde canlandıran Asthon Kutcher böyle diyor…
“Steve Jobs” adını taşıyan film (2015) yazar Walter Isaacson’ın “Steve Jobs Biyografisi” adlı kitabından uyarlandı. Walter Isaacson kitabının beyazperde uyarlamasının hakları karşılığında üç milyon dolar ücret aldı.Bu yeni Steve Jobs filmini yönetmesi için görüşülen yönetmenler arasında, ”Se7en” (1995), “Fight Club-Dövüş Kulübü” (1999) , “Zodiac” (2007), “The Curious Case of Benjamin Button Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi” (2008), “The Social Network-Sosyal Ağ” (2010), “The Girl with the Dragon Tattoo-Ejderha Dövmeli Kız” (2011) ve “Gone Girl” (2014) filmlerinin yönetmeni David Fincher ile sekiz Oscar ödülü kazanan “Slumdog Millionaire-Milyoner”in yönetmeni Danny Boyle da vardı. Sonuçta işi Boyle kaptı…
Steve Jobs: “Gurur duymadığım bir sürü şey yaptım!”
“Gurur duymadığım bir sürü şey yaptım, örneğin 23 yaşındayken kız arkadaşımı hamile bırakmam ve sonrasındaki tavrım bunlardan biridir. Ancak öğrenilmesine izin veremeyeceğim/ istemediğim kadar kötü sırlarım bulunmamaktadır.”
Biyolojik ailesince değil, kendisini evlat edinen aile tarafından büyütülen ve yetiştirilen Steve Jobs kendisini böyle tanımlamıştı. Altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış olan yaratıcı girişimci, mucit Steve Jobs’un (1955-2011) inişli çıkışlı hayatı, 7 ila 8 milyar dolarlık kişisel servetine rağmen, pankreas kanseriyle ,2004’te başlayan, yedi yıl süren mücadelesinde yenik düşerek erken yaşta ölümü insanlık için çok büyük bir kayıp olarak tanımlanıyor.
Kusursuzluk tutkusuyla ve yanında çalışanlara karşı zalimce, acımasızca davranışlarıyla ün kazanan Steve Jobs’un yaşamından kesitleri konu alan ve ilk kez Ocak 2013’te Sundance Film Festivali’nde gösterilen, sekizbuçuk milyon dolar bütçeli “Jobs” filminde ona fiziksel olarak çok benzeyen Asthon Kutcher (Demi Moore’un eski kocası) Steve Jobs’u canlandırmıştı.
Apple’ın yaratıcılarından biri olan Jobs “Dünyanın Apple’la daha güzel bir yer olacağını düşünüyorum,” demişti.”Jobs” filminde Apple’ın diğer kurucusu Steve Wozniak rolünde Josh Gad vardı… Apple, 1976’da Jobs ailesinin garajında doğmuştu…Steve Jobs, 1986’da “Star Wars” ve “Indiana Jones” serilerinin yaratıcısı George Lucas’dan satın aldığı Pixar Animasyon Stüdyolarını dünyanın en iyi şirketlerinden biri haline getirerek 2006’da Walt Disney Stüdyolarına satmıştı…
Yazar Walter Isaacson’ın “Steve Jobs Biyografisi”nin senaryo uyarlaması “The Social Network-Sosyal Ağ”la Oscar ödülü kazanan Aaron Sorkin tarafından gerçekleştirildi…Walter Isaacson, Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerini de yazmıştı…
Bu film, Steve Jobs'la işbirliği içinde yazılmış tek biyografiye dayanıyor.Walter Isaacson, Jobs'la iki yılda kırktan fazla röportaj yapmış ve ayrıca Jobs’un yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla Steve Jobs üzerine konuşmuştu…
Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar dijital çağ ekonomileri kurmaya çalışırken, Steve Jobs yenilikçiliğin ve uygulanabilir hayal gücünün mutlak ikonu olarak öne çıkıyor. Steve Jobs, 21. yüzyılda değer yaratmanın en iyi yolunun yaratıcılığı teknolojiyle birleştirmek olduğunu biliyordu, bu yüzden hayal gücü atılımlarını takdire şayan mühendislik başarılarıyla birleştiren bir şirket yarattı…Steve Jobs, bu kitabın yazılma sürecinde işbirliğinde bulunsa da, yazılanlar üstünde söz sahibi olmayı ve hatta kitabı yayınlanmadan önce okuma hakkını bile istemedi. Yazara (Walter Isaacson) hiçbir sınırlama koymadı, tersine tanıdığı insanları kendisi hakkında dobra dobra, dürüstçe, samimi olarak konuşmaya teşvik etti.Kısaca tam bir çalışma özgürlüğü ortamı sundu.Bu pek sık rastlanan bir durum değildi…Steve Jobs birlikte çalıştığı ve rakip olduğu insanlar hakkında içtenlikle ve zalimce konuşmuştu. Arkadaşları, düşmanları ve iş arkadaşları da aynı şekilde davranarak, onun iş hayatına yaklaşımını biçimlendiren tutkularından, takıntılarından, mükemmeliyetçiliğinden, sanatçılığından, huysuzluğundan, kontrol saplantısından ve sonuçta ortaya çıkan yaratıcı ürünlerden dobraca söz etti…
Steve Jobs, çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyordu ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple'ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Onun yaşadığı hayat yaratıcılıkla, karakterle, liderlikle ve değerlerle ilgili, hem eğitici, hem de uyarıcı bir öyküydü…
“Silence”
Cizvit rahiplerinin Japonya’da Hırıstiyanlık inancını yaymaya çalışırken öldürülmelerini,canlarını feda etmelerini konu alan ”Silence” filmi üçer Oscar ödülü sahibi Thelma Schoonmaker, Dante Ferretti, Sandy Powell ve Howard Shore yanı sıra birer Oscar ödüllü Martin Scorsese ve Irwin Winkler’ı bir araya getirdi.
Martin Scorsese’nin yönettiği “Silence” için görüşülen ancak anlaşma sağlanamayan oyuncular üç Oscar ödüllü Daniel Day-Lewis ve “Traffic”le Oscar kazanan Benicio Del Toro olmuştu…
“The Wolf of Wall Street-Para Avcısı”yla (2013) yapımcı dalında Oscar adayı seçilen Emma Tillinger Koskoff, “Rocky”le (1976) yapımcı Oscar’ını kazanan Irwin Winkler ve “Il Postino-Postacı”yla (1994) yapımcı Oscar’ına adaylık elde eden Vittorio Cechi Gori, Martin Scorsese’nin yönettiği “Silence” adlı yapım için güçlerini birleştirdi…Tayvan’da çekilen ve 51 milyon dolara malolan “Silence” 2016’da gösterime sunulacak…
“Silence”ın yapımcılarından biri olan Irwin Winkler, “Raging Bull-Kızgın Boğa” (1980), “The Right Stuff-Boşluktaki Kahramanlar” (1983) ve “Goodfellas-Sıkı Dostlar”la da (1990) yapımcı dalında Oscar adaylığına ulaşmıştı…Yönettiği filmler bugüne kadar 22 Oscar, 27 Altın Küre ve 21 BAFTA (İngiliz Film Akademisi) ödülü kazanan Martin Scorsese’nin gösterime sunulan en yeni filmi olan “The Wolf of Wall Street-Para Avcısı” dünya sinemalarında 392 milyon dolar hasılat elde etmişti…
Martin Scorsese, ”Raging Bull-Kızgın Boğa”, “Günaha Son Çağrı-The Last Temptation of Christ”, “Sıkı Dostlar-Goodfellas”, “New York Çeteleri-Gangs of New York”, “Göklerin Hakimi-The Aviator”, “Köstebek-The Departed”, “Hugo” ve “The Wolf of Wall Street-Para Avcısı”yla yönetmen dalında Oscar adaylığı elde etti; bir Hong Kong filminin yeni çevrimi olan “Departed-Köstebek”le (2006) Oscar’ı kazandı…
Martin Scorsese yeni filmi “Silence”da sinemaseverleri, James Clavell’ın romanından (1975) uyarlanan “Shogun” adlı televizyon dizisi ve sinema filmi (1980) gibi, 1600’lü yılların Japonya’sına bir zaman yolculuğuna çıkaracak…”Silence” Shusaku Endo’nun 1966’da yayınlanan romanından beyazperdeye uyarlandı…Scorsese bu filmini romanın 50. yıldönümüne yetiştirecek…Romanın ve filmin baş karakterleri Japonya’da Hıristiyanlığı yaymaya çalışan Avrupalı Cizvit rahipleri…Bilindiği gibi, Cizvitlerin 1700’lü yıllarda Güney Amerika serüvenleri Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi kazanan “Mission-Görev”(1986) adlı filme konu olmuştu…
“Silence”ın kamera önündekiler
Filmin baş karakterlerinden Portekizli genç Cizvit rahibi Sebastio Rodrigues rolü 1983 doğumlu Andrew Garfield’ın oldu…Garfield, Terry Gilliam’ın “The Imaginarium of Doctor Parnassus- Doktor Parnassus” (2009), David Fincher’ın “The Social Network-Sosyal Ağ” (2010), Mark Romanek’in “Never Let Me Go-Beni Asla Bırakma” (2010) ve Marc Webb’in “The Amazing Spider Man-İnanılmaz Örümcek Adam”ıyla (2012) üne kavuştu; “Sosyal Ağ”daki rolüyle Altın Küre adaylığı elde etti…
“Schindler’s List-Schindler’in Listesi”yle (1993) Oscar, Altın Küre ve BAFTA (İngiliz Film Akademisi) ödüllerine aday gösterilen, “Michael Collins”( 1996) ve “Kinsey” (2004) filmleriyle de Altın Küre’ye adaylık elde eden Liam Neeson “Silence”da bir diğer baş rolü üstlendi…
“Silence”da, Clint Eastwood’un ”Letters from Iwo Jima-Iwo Jima’dan Mektuplar” (2006), Edward Zwick’in “The Last Samurai-Son Samuray” (2003), Christopher Nolan’ın “Inception-Başlangıç” (2010) ve “Batman Begins-Batman Başlıyor”unda da (2005) oynayan Japon Ken Watanabe bir diğer baş rolde karşımıza çıkacak…
“Silence”ın bir diğer oyuncusu “Lincoln” (2012), “Frances Ha” (2012) ve “Inside Llewyn Davis-Sen Şarkılarını Söyle”yle (2013) adını duyuran Adam Driver.
“The Great Wall-Çin Seddi”
Yabancı film Oscar’ı elemelerine yollanan sekiz filminden üçü Oscar adaylığı hakkını elde eden Çinli yönetmen Zhang Yimou’nun sinemaseverleri Orta Çağ Çin’ine yolculuk yaptıracak olan “The Great Wall-Çin Seddi” 135 milyon dolar bütçeli üstün yapım.Baş rollerde Oscar ödüllü Matt Damon ve iki Oscar adaylığı bulunan Willem Dafoe da var…
Zhang Yimou
İki ayrı devlet tarafından Los Angeles’taki Oscar seçmelerine sekiz filmi yollanan ve bunlardan üçü yabancı film dalında Oscar adaylığı kazanan, 1992’de Venedik Film Festivali’nde büyük ödül Altın Aslan’ı, 1988’de Berlin Film Festivali büyük ödül Altın Ayı’yı elde eden, 1994 ile 1995’te Cannes Film Festivali’nde ödüllendirilen, Pekin Olimpiyat Oyunları’nın açılış ve kapanış törenlerini yöneten, 1993 Berlin Film Festivali’nde seçici kurul üyeliği yapan, bazı filmleri ülkesinde yasaklanan Çin’in çok üretken harika yönetmeni (14 Kasım 1951 doğumlu) Zhang Yimou birden fazla çocuk sahibi olma yasağını çiğnediği için ülkesinde para cezasına çarptırılmıştı.
Yimou dünyanın en güzel kadın oyuncularından Gong Li’yi dünyaya tanıtan adam olarak da biliniyor.
Zhang Yimou’nun Çin devleti tarafından Los Angeles’taki Oscar ödülü seçmelerine yollanan 7 filmi:
*Red Sorghum-Kızıl Darı Tarlaları(1987) Adaylık elde edemedi.
*Ju Dou: Secret Love, Hidden Faces (1990) Yabancı film dalında Oscar adaylığı elde etti.
*The Story of Qui Ju(1992) Adaylık elde edemedi.
*Hero-Kahraman(2002)Yabancı film dalında Oscar adaylığı elde etti.Yapım bütçesi: 31 milyon dolar.
*House of Flying Daggers-Parlayan Hançerler(2004) Adaylık elde edemedi.
*Curse of the Golden Flower-Altın Çiçeğin Laneti(2006) Adaylık elde edemedi.Yapım bütçesi: 45 milyon dolar.
*”Flowers of War-Savaşın Çiçekleri”(2011) Adaylık elde edemedi.Yapım bütçesi: 94 milyon dolar.
Zhang Yimou’nun Hong Kong Tarafından Los Angeles’taki Oscar ödülü seçmelerine yollanan filmi:
*”Raise the Red Lantern-Kırmızı Fenerler”(1991) Yabancı film dalında Oscar adaylığı elde etti.