Zengin-yoksul farkı tam 14 kat!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bu fark, yüzde 10'luk gelir gruplarına göre. TÜİK'in dün açıkladığı 2008 yılına ilişkin gelir ve yaşam koşulları araştırması, kullanılabilir gelire göre sıralanan haneler içinde en zengin yüzde 10'luk grubun, en yoksul yüzde 10'luk gruptan 14 kat daha fazla gelir elde ettiğini gösteriyor. Hemen belirtelim; TÜİK yetkilileri gelir ve yaşam koşulları araştırmasının yeni sayılabilecek çok teknik bir çalışma olduğuna dikkat çekiyor ve kısa süre içinde 2009'a ilişkin verilerin de açıklanır duruma getirileceğini vurguluyorlar.

Kullanılabilir gelir sıralamasında ilk yüzde 10'luk grubun payı yüzde 2.2 düzeyinde. Son yüzde 10'luk grup ise, gelirden yüzde 30.9 oranında pay alıyor. Bu değerlere göre ilk ve son yüzde 10'luk grupların kullanılabilir gelirden aldıkları pay arasında 14 katlık fark bulunuyor.

Nüfusun ilk yüzde 60'lık grubunun toplam payı yüzde 31.3 düzeyinde. Yani, ilk yüzde 60 ile son yüzde 10'un payı birbirine çok yakın. Bir başka ilginç karşılaştırma da ilk yüzde 90 ile son yüzde 10'un payında kendini gösteriyor. Nüfusun yüzde 90'lık kısmı, gelirden yüzde 69 pay alıyor, son yüzde 10'luk kısmın payı ise yüzde 31'e ulaşıyor.

TÜİK yetkilileri, gelirden alınan payın yüzde 10'dan daha düşük dilimler halinde, örneğin yüzde 5'lik dilimler bazında açıklanmamasını ise, "verilerin güvenilirliğinin bozulabileceği" gerekçesine dayandırıyorlar. Çalışma kapsamında görüşülen nüfusun yüzde 5'lik dilimler halinde ele alınması durumunda, kapsamdaki 12 bin 800 dolayındaki nüfustan yüzde 5'lik dilime yaklaşık 640 kişinin düşeceği, bu kadar az sayıdaki katılımcıdan elde edilecek verinin de pek sağlıklı olmayabileceği dile getiriliyor. Bu yüzden de, gelir gruplarının yüzde 10 düzeyinde tutulmasının makul görüldüğü ifade ediliyor.

Yaşam koşullarındaki sefalet

Başta da belirttik; bu veriler 2008 yılına ait. 2009'da daha iyiye bir gidişin kesinlikle söz konusu olmadığı da ortada. Vatandaşın, 2009'da daha da kötüye gittiği tahmin edilen yaşam koşullarının 2008'deki durumundan bir demet sunalım şimdi de:

-Yüzde 61, kendilerine ait konutta oturuyor.

-Yüzde 39'unun konutunda sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçevesi gibi sorunlar söz konusu.

-Yüzde 38.5'inin oturduğu konutta izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşanıyor.

-Yüzde 57.7'sinin, konut alımı ve konut masrafları dışında konutuyla ilgili taksit ödemeleri ve borçları bulunuyor. Bu borç ödemeleri, yüzde 25'lik kesim için çok yük getiriyor.

-Yüzde 88.8'i, evden uzakta bir haftalık tatili, yüzde 71.1'i beklenmedik harcamalarını, yüzde 82.6'sı yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.  

İki çalışma arasındaki fark

Bu arada, TÜİK'in bir hafta arayla açıkladığı ve ilk bakışta aynıymış izlenimi veren iki çalışma söz konusu. 22 Temmuz'da açıklanan, 2009 yılına ilişkin hanehalkı tüketim harcaması çalışmasıydı. Bu çalışmada, hanelerin toplam tüketimden ve sektörel bazdaki tüketimden aldıkları pay ve harcamalarını hangi alanlarda yoğunlaştırdıkları açıklanıyordu.

TÜİK'in dün açıkladığı çalışmada ise hanehalkları kullanılabilir gelirlerine göre sıralanıyor. Bu çalışma, herhangi bir harcamaya atıfta bulunmuyor, sıralama yalnızca gelir bazlı olarak yapılıyor.  

Yüzde 10'luk gruplara
göre gelirin dağılımı
  Pay (%)
Birinci % 10 2,2
İkinci % 10 3,6
Üçüncü % 10 4,6
Dördüncü % 10 5,7
Beşinci % 10 6,9
Altıncı % 10 8,3
Yedinci % 10 9,9
Sekizinci % 10 12,1
Dokuzuncu % 10 15,8
Onuncu % 10 30,9
Tüm yazılarını göster