Dilek Akdemir / Yatırım Finansman
2010, krizin ardından gelen bir yıl olmasına rağmen, bizim piyasalar için beklentilerin üzerinde hareketli ve zengin bir yıl olabilir.
Geçen hafta IMF'nin dünya büyüme tahminlerini yükseltmesi, özellikle gelişen ülkeler tahmini büyüme oranlarının daha yüksek olması ve ABD Merkez Bankası'nın faizleri sabit bırakması, uzun bir süre artırım yapmayacağını açıklaması, değer kayıpları yaşayan dünya borsalarında iyimser bir hava yarattı.
20 Ocak'da gelişmiş ve gelişmekte olan ülke borsalarından ayrışarak düşüşe direnen IMKB-100 endeksi kuvvetli görünümünü sürdürüyor. Diğer borsalarda % 5 ile % 10'lara varan gerilemelerle düzeltme hareketi devam ederken, IMKB-100 endeksi 53.300-56.000 bandında tutunmasını sürdürüyor. Biraz daha devam edecek düzeltme hareketi paralelinde eğer IMKB-100 endeksi, 53.300 desteğinin altına inmeden kuvvetli duruşunu sürdürebilirse, diğer borsalarda düzeltme hareketinden sonra başlayacak çıkışa eşlik ederek 60.000 endekse doğru çıkışını sürdürecektir. IMF ile anlaşma beklentileri paralelinde gelecek olumsuz bir haberle ise, 53.300 desteğini kırıp diğer borsaların düzeltme hareketinin ikinci bacağına eşlik etmeye başlayabilir ki, bu durumda desteğimiz 51.500 civarındadır. IMKB-100 endeksi daha fazla düşmeye zaman bulamadan, diğer borsaların tamamlanması muhtemel düzeltme hareketi sonrasında, yine onlarla beraber tekrar yükselişe geçecektir.
Bono cephesinde ocak ayı sakin geçti, geçen yıl sonu yüzde 8 dip seviyesinden yüzde 9.5 lara hızlı bir yükseliş yaparak yılı kapatan gösterge faiz, bu yıla daha sakin başladı. Ocak ayını yüzde 8.5-9 bandında geçirdi. Şubat ayı da yeni kırışların olmayacağı, bant hareketinin devam edeceği bir ay olacaktır. Diğer taraftan aralık ayında yukarı hareketlenen mevduat faizleri, her zamanki geleneksel hareketini tamamlayarak, yeni yıl ile birlikte tekrar eski seviyelerine indi.
Geçen yıl, uzun vadeli Hazine bonoları ve tahvil-bono fonları, yatırımcılar için en iyi getiriyi sağlayan sabit getirili enstrümanlar olmuştu. Bu yıl özellikle ABD Merkez Bankası'nın faiz artışı paralelinde yılın ikinci yarısından itibaren faizlerin yükselebileceğini düşünürsek, uzun vadeye yönelemeyen yatırımcıların, bu yıl sabit getirili portföyleri için yeni enstrümanlara ihtiyaçları var. Sabit getirili müşterilerin tercihlerini ise anapara korumalı fonlar ve yıllar sonra yeniden ihraç hazırlığı başlayan özel sektör tahvilleri alacaktır.
Yıllardır yatırımlarını mevduat ve Hazine bonosunda değerlendiren yatırımcılar, artık düşük faiz oranlarından memnun olmadıkları için, yeniliklere daha açık olup, alternatif getiri kaynaklarına daha sıcak yaklaşır oldular. Az da olsa hisse senedi riski alarak portföy yönetimi denemeye başladılar.
Diğer taraftan bu hafta Koza Altın 'ın halka arzı gerçekleştirilecek. Borsa da süren pozitif algılamaların devam etmesi, bu yıl başarılı halka arzlar yaşayacağımıza işaret ediyor.
Yatırımcıların yeni arayışları ile yeni ürünlere sıcak bakış açısıyla bu yıl, ana para korumalı fonların, özel sektör tahvillerinin, yeni halka arzların, portföy yönetiminin, seçilen beklentili hisse senetlerinin değerlendirileceği zengin bir yıl olacak.